Paylaş
Özellikle tarım ve sanayi üretiminin artırılması, hem sanayi de hem tarımda nitelikli ürün üretilmesinin öneminden bahsedip duruyoruz. Hollanda ve İsviçre gibi toprakları bizden küçük olmasına rağmen sadece sanayi ile değil tarımla da ismini duyuran ülkelere öykünüyoruz. Onların sağladığı başarıları görüyor ama bir türlü ders çıkaramıyoruz.
Bursa’da bunun için küçük ama örnek bir adım atılıyor. BEBKA’nın finansal desteği, Orman Su İşleri Bakanlığı II. Bölge Müdürlüğü’nün planlama ve finansal desteği ve Mustafakemalpaşa Belediyesi’nin de katkılarıyla Uluabat Gölü’nün güneyinde Mustafakemalpaşa’ya bağlı Karaoğlan Mahallesi’nde bir proje hayat buluyor.
“Bursa İli Tabiat Turizmi Uygulama Eylem Planı 2016-2019” kapsamında geliştirilen projeyle, bölgenin en büyük manda popülasyonuna sahip mahallesinde bu yönde bir kalkınma öngörülüyor. Göle nazır yemyeşil doğasıyla insanı kendine çeken Karaoğlan’da bu projenin uygulanmasıyla, olumlu bir değişimin yaşanması bekleniyor.
Büyükşehir yasasıyla, mahalle deme durumunda kaldığımız Karaoğlan Köyü’nün sıcak insanlarıyla yaptığımız sohbetlerde, en büyük sorunlarının köye ulaşımı ciddi anlamda kısaltacak olan yolun yapımının bir türlü bitirilememesi olduğunu öğreniyoruz. Bu projenin yolun da yapılmasını sağlayacağı umuluyor.
MANDA EVİ...
Peki projede neler var? Orman Su İşleri Bakanlığı Bursa İl Müdür Ekrem Terzioğlu ile Planlama ve Koordinasyon Şube Müdürü Erol Hançer’in büyük katkılarıyla gerçekleştirilecek olan projede, öncelikle, bir “Manda Evi” yapımı var. Burada, manda sütünden yapılan lezzetlerin tadılacağı ve satın alınabileceği bölümler inşa edilecek. Köy halkı örgütlenecek, eğitilecek. Yaklaşık 3 bin civarında olan mandalardan elde edilen ve kıymeti çokça bilinen sütten, yoğurt, kaymak ve süt ürünlerinin üretileceği ve markalaşacağı bir sürece girilecek. Ardından bir festivalle yapılan çalışmalar Bursa’ya duyurulacak.
Böylece köyde eko-agro turizmin de temelleri atılmış olacak. Eko turizm artık bilinir oldu. Ekolojiden geliyor. Çevreci doğal anlamında kullanılıyor. Agro ise tarımsal turizmi ifade ediyor ki, bu projede tam karşılığını buluyor. Artık köye gittiğinizde manda sütü lezzetlerini tadabileceksiniz.
Bu proje bir başlangıç olarak öngörülüyor. Bölgeye nitelikli turist çekilmesi, halka sosyo-ekonomik fayda sağlanması, alanların korunması da amaçlar arasında. Ne diyelim? Böyle uygulamalar umarım artar ve tarımla modern hayatın iç içe geçebileceği bir örnek oluşturulabilir.
Kalın sağlıcakla.
Paylaş