Paylaş
Toplumsal dönüşümler tarihi, insan ihtiyaçlarını giderme metotlarındaki değişimlerin de tarihi aslında. Avcı toplayıcılıktan, tarım toplumuna, oradan sanayi toplumuna ve şimdi de dijital topluma evrilirken, üretim yöntem ve imkanlarının değişmesi bizi de geliştirdi/değiştirdi.
Ancak değişmeyen bir şey var ki, Maslov’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde ilk basamakta yer alan fizyolojik ihtiyaçların giderilmesi. Bunu gidermeden bir sonraki basamakları inşa etmeniz mümkün değil. İnsanlığın gelişimiyle, bir yandan tarımsal üretim artıyor, diğer yandan insan sayısı. Hal böyle olunca, üretilen gıdanın insanlara yetmemesi ya da üretilen gıdanın güvenli olmaması durumuyla karşı karşıya kalıyoruz.
Geçen hafta katıldığım iki toplantının ana teması, karbon salımının gelecek ekonomik ilişkileri belirleyecek olması ve gıdaydı.
İlk toplantı online olarak BUSİAD tarafından düzenlenen Çekirge Toplantısı’ydı ve burada TÜSİAD eski Genel Sekreteri Bahadır Kaleağası, 2050’ye kadar yeni teknolojik gelişmeler olmazsa insanlığı iyi bir durumun beklemediğini söyledi. Kaleağası, ayrıca demokrat, yeşil, dijital ve sosyal olunmasının şart olduğunu da ifade etti. Yani insanlık yeni bir dönüşüm evresine giriyor. O hırçın tüketim ve kazanma hırsının kenara koyulması artık şart. Yoksa dünya da yok olacak.
Bu saptamayı görenler, yerelde de önlemlerini kendilerince alıyorlar kuşkusuz. Nilüfer Belediyesi uzun zamandır, çevreci ulaşım, yenilenebilir enerji, tarım ve gıda konusunda kafa yoran bir anlayış içindeydi. 2020’yi tarım yılı ilan eden Nilüfer Belediyesi, bu yıl ise gıda temasını tercih ederek, doğru bir çalışmaya imza atmış görünüyor.
Bu satırlarda sık sık tarıma, gıda güvenliği ve güvenilir gıdaya ilişkin yazılara yer vermiştim. Bu anlamda Bursa’nın en gelişmiş ilçesi olan Nilüfer’in, aynı zamanda bir tarım alanı olduğunun unutulmaması mutluluk verici.
*
“Herkes için eşit, ulaşılabilir, sağlıklı gıda” sloganını benimseyen Nilüfer Belediyesi, bir yıl boyunca çok sayıda projeyi hayata geçirmeyi de planlıyor. Bence, farkındalık yaratması bile yeterince kıymetli. Ancak, Nilüfer Bostan Satış noktalarının artırılacak olması ve NİLKOOP çalışmalarının çok daha etkili olabileceğini düşünüyorum.
Nilüfer Bostan Satış noktalarının başka illerden gelen güvenli gıdanın da satılacağı bir alan olacağını ifade eden Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, bu durumun pazarcı esnafıyla sorun çıkarmayacağını da düşünüyor.
AB’nin HORIZON 2020 programından 378 bin euroluk destek de alan Nilüfer Belediyesi, ayrıca gıda tüzüğü, gıda politikası ve gıda topluluğu da kuracak ki, bunlar da başlı başına bir farkındalık yaratacak.
Proje kapsamlı. Her şey bir anda olmuyor elbette. Ancak, Türkiye’nin en çok üniversite mezunu barındıran üçüncü ilçesi olan Nilüfer’de sanayi ile tarımın, modernite ile kırsalın yan yana uyum içinde sürdürülebilir bir anlayış içinde olabileceğini göstermesi açısından geçen yılki tarım ve bu yılki gıda temaları oldukça isabetli olmuş.
Daha az karbon salınan, daha güvenli gıdaya ulaştığımız bir dünya dileğimiz, umarım gerçek olur.
Kalın sağlıcakla.
Paylaş