Yüzünden hiç eksilmesin o çocuksu coşku...

Prim kavgaları, kadro problemleri, teknik (sportif) direktörle kimi oyuncular arasında yaşanan soğuk savaş, formsuz yıldızlar, kaptan Arda Turan’ın ıslıklanması vs. derken ‘Euro 2016’, futbolumuz için hüsran dolu bir yazın ifadesine dönüştü.

Haberin Devamı

Üç maçlık bu acılı sürecin artçıları saha dışına taşıp bütün bir ülke gündemine otururken yaşanılan serüvenin belki de tek bir kazanımı vardı: Emre Mor...

 

Bu gencecik yıldız, Hırvatistan ve Çek Cumhuriyeti maçlarında toplam 90 dakika (21+69) forma şansı buldu ama kalitesini, sevdasını, yapabileceklerini sadece bize değil bütün bir futbol kamuoyuna hissettirdi, gösterdi.

 

Artık bütün dünya onun bundan sonra varabileceği hedefleri, futbolseverlere göstereceği hünerleri ve uzanabileceği noktaları konuşuyor...

 

Peki neydi Emre Mor’u bu denli gündeme taşıyan özellikler? Malum, bu oyun bizi çocuksu bir tutkuyla buluşturduğu için güzeldir. Emre’nin topu ayağına aldığı an çizdiği tablo tam da bu.

 

Haberin Devamı

‘MASUMİYET MÜZESİ’NİN EN YENİ PARÇASI

 

Futbolun en masum, en saf hallerine dair bir haletiruhiye ve psikolojiyi ayakta tutabilecek bir yetenek. Driplingleri, ani dönüşleri, pas kalitesi bu genç yıldızın ilk elde okunabilecek özellikleri.

 

Bütün bu yetenekleriyle -elbette erken bir teşhise soyunduğumuzun farkındayız ama- Maradona’dan Messi’ye devrolunan bir mirasın temsilcilerinden biri olacağı açık. Kim bilir, giderek kuruyan ve mekanikleşen bir futbol dünyasının ihtiyacı olan yeni ruhlardan biri Emre olur ve umarım en kısa zamanda evrensel bir figüre dönüşür.

 

Doğrusu onu izlerken yaşadığım heyecan, hissettiğim duygu buydu.

 

Malum, futbol aynı zamanda hayat okumaları da içerir. Çek Cumhuriyeti maçında onun pasıyla buluşan Burak Yılmaz, yaptığı vuruşla Türkiye’yi 1-0 öne geçirmişti.

 

Gol sevinci esnasında yakalanan bir enstantane, bahsettiğimiz türden okumalar için bize fırsat sundu. Önde, attığı golle birçok çevreye mesaj yolladığı çok açık olan Burak Yılmaz’ın ruh durumunu çok iyi yansıtan öfkeli hali: arkada sanki ağabeyinin sırtına takılıp büyükler dünyasına kabul edilmenin saf mutluluğunu tadan ve o anın, oyunun, verdiği pasın, atılan gol zevkinin coşkusunu yaşayan, masumiyetin temsilcisi Emre Mor...

 

Haberin Devamı

Yani bir gol, iki ayrı dünya, iki ayrı ruh durumu, iki ayrı psikolojik refleks...

 

Yine aynı maçta hafif bir sakatlık geçirip oyundan çıkmak istediğinde kulübeden kendisine “Yer yat, yere yat” diye uyarılarda bulunan bir kültür de onun masum dimağı için kafa karıştırıcı bir adımdan ötesi değildi.

 

Bizi korkutan, onun gibi yolun başındaki bir yeteneğin futbolun sade bir oyun olmaktan çıkıp hayata dair eksikliklerin, cepheleşmelerin, hesaplaşmaların ifade alanına döndüğü bu topraklara gelme ihtimaliydi. Şükür ki Dortmund, Emre’yi kadrosuna katarak hem ona hem de futbol kamuoyuna büyük bir iyilikte bulundu. Bundan böyle Emre, ona kendine özgü kazanma kültürünü, oyuna dair bireysel ve takım olma ruhunu aşılayacak olan bir geleneğin ellerinde. Rahat uyuyabiliriz artık...

 

Haberin Devamı

Lakin yine de şundan dolayı üzgünüz... Türkiye’nin ‘Euro 2016’dan elenmesi, onun vereceği kısa ya da uzun resitallerin de sona ermesi anlamına geldi.

 

Elden ne gelir, artık onu Dortmund formasıyla Bundesliga topraklarında izleyeceğimiz günleri beklemekten başka çaremiz yok...

Yazarın Tüm Yazıları