Paylaş
1) GENÇLİK / YOUTH
Hani benim gençliğim nerede?
İki sıkı dost: Besteci ve orkestra şefi Fred Ballinger’le yönetmen Mick Boyle… Bir sağlık merkezinde gençlik aşısı peşindedirler. Fred’e Kraliçe’den teklif gelmiştir. Mick ise genç senaristlerle ‘vasiyet filmi’nin telaşındadır. Paolo Sorrentino’nun bu enfes yapıtı yitip giden yıllara özlemin de ifadesidir. Filmde başrolleri Michael Caine ve Harvey Keitel paylaşır.
2) SCHMIDT HAKKINDA / ABOUT SCHMIDT
Yeni anlamlar peşinde
Emekliliğinin ardından eşini kaybetmesiyle hayatı kararan bir adam... Üstelik kızı da onaylamadığı biriyle evlenmek üzeredir. Büyük bir boşluk içindeyken hayatına yeni anlamlar katmak için harekete geçer… Alexander Payne imzalı film, hüzünlü ama esprileriyle de alıp götüren bir ihtiyarlık hesaplaşması. Jack Nicholson her zamanki gibi döktürüyor.
3) GRAN TORINO
Irkçılığa veda için uygun bir zaman
Eski bir Kore gazisi olan Walter Kowalsky eşini kaybetmiştir. İki oğlu ve aksi babasıyla olabildiğince az ilişkiye girmekten yanadır. Yaşlı adamsa birkaç yakın dostuyla zaman öldürür, evinin bahçesindeki bayrağa bakıp Amerika’nın değişen profiline kızıp durur. Öfkelidir ama asıl olarak ırkçıdır. Derken yan eve Güneydoğulu Asyalılar taşınır. Clint Eastwood, başrolünü de üstlendiği çalışmasında 70’lerinin sonunda dönüşüm yaşayan bir ırkçının hikâyesini anlatıyor.
4) DÖRTLÜ / QUARTET
Sanatçılar da yaşlanır…
Cissy, Reginald ve Wilfred adlı emekli müzisyenlerin kaldığı bir tür huzurevi... Bu çatı altında hâlâ tutkulu bir uğraş içindedirler. Reginald’ın eski karısı Jean da merkezde kalmaya başlar. Ekip, zamanın çok iyi solistlerinden Jean’ı Verdi’nin doğum günü için verilecek konsere davet etmek ister ama karşılarında alabildiğine kaprisli bir sanatçı bulurlar. Dustin Hoffman’ın bu son derece nadide yönetmenlik çalışması ‘sanatçı yaşlılığı’ üzerine derin gözlemlerle dolu…
5) HERKESİN KEYFİ YERİNDE / STANNO TUTTI BENE
Hayaller ve gerçekler…
Eşinin vefatından sonra İtalya’nın çeşitli yerlerinde yaşayan çocuklarını ziyarete çıkan yaşlı bir adam… Gördükleri hayalindekilerle ya da geçmişte bıraktığı izlerle çok farklıdır… Guiseppe Tornatore’nin bu yüreklere seslenen filminde Marcello Mastroianni başroldeydi. Daha sonra çekilen Amerikan versiyonundaysa aynı rolde Robert De Niro’yu izlemiştik.
6) NARAYAMA TÜRKÜSÜ / NARAYAMA BUSHIKO
İnsanlığın acı sayfaları…
Shohei Imamura’nın Cannes’da ‘Altın Palmiye’ ödülünü kazanan bu klasiği, 19’uncu yüzyılda bir Japon köyünde uygulanan acımasız bir geleneğin öyküsünü anlatır. Yaşlılar Narayama Dağı’nda ölüme terk edilir… Film için ‘insanın acımasız doğası üzerine hatırlatmalar’ da denilebilir.
7) BAYAN DAISY’NİN ŞOFÖRÜ / DRIVING MISS DAISY
Buzları eriten yollar…
Bruce Beresford’un bu hatıralardaki yeri sağlam filmi de siyah bir şoförle ırkçı, yaşlı, beyaz bir kadının zamanla gelişen ilişkisini anlatıyor. Dört dalda Oscar kazanan bu klasik her daim hem ırkçılık filmleri kategorisinde yer alır hem de yaşlılık teması üzerinde gezinen öyküsüyle dikkat çeker. Morgan Freeman ve Jessica Tandy’nin performansları muhteşemdir…
8) AŞK / AMOUR
Uzun bir yolculuğun son dönemeçleri…
Müzik öğretmeni bir çift… 80’li yaşlarındadırlar ve kendi düzenleri içinde yaşayıp gitmektedirler. Ama bir gün kadın yatalak olur. Kocası için zorlu bir süreç başlayacaktır. Bütün bir hayat boyu paylaşılan birlikteliğin son dönemeçleri üzerine Michael Haneke’den olağanüstü etkileyici bir yapım. Film, insanın yaşam serüvenindeki bir döneme bakarken aynı zamanda modern toplumlarda aile ilişkileri hakkında da gözlemler içeriyor.
9) NEBRASKA
Bir Amerikan dramı…
Huysuz ve yaşlı bir alkolik olan Woody Grant piyangodan kazandığı büyük ödülü almak için yaşadığı Montana’dan Nebraska’ya doğru uzun bir yolculuğa çıkma niyetindedir. Aile üyeleri onu ciddiye almaz. Yine de 20’li yaşlarındaki oğlu babasına eşlik etmeye karar verir. Alexander Payne’in siyah-beyaz çektiği bu Amerikan dramında Bruce Dern kariyerinin en iyi performanslarından birini ortaya koyuyor.
10) İKİ HINZIR ADAM / GRUMPY OLD MEN
Ah şu aksi ihtiyarlar
İki huysuz yaşlı adam; Max ve John. Biri evlenince diğeri yalnız kalmıştır. Tam bu ortamda karşısına balıkçı dükkânının sahibesi çıkar… Sinema tarihinin en unutulmaz ikililerinden Jack Lemmon ve Walter Matthau’yu son dönemlerinde bir araya getiren, Donald Petrie imzalı hoş bir komedi. Daha sonra devamı da çekilmiş, bu kez kadroya Sophia Loren de dahil olmuştu.
BUNLAR DA VAR...
11.Yaban Çilekleri / Smultronstallet / Yön: Ingmar Bergman
12. Yaşamak / Ikiru / Yön: Akira Kurosawa
13. Altın Göl / On Golden Pond / Yön: Mark Rydell
14. Ömrümüzden Bir Sene / Another Year / Yön: Mike Leigh
15. The Straight Story / Yön: David Lynch
16. Harold ve Maude / Harold and Maude / Yön: Hal Ashby
17. Lavanta Kokulu Kadınlar / Ladies in Lavender / Yön: Charles Dance
18. Tatie Danielle / Yön: Etienne Chatiliez
19. Harry ve Tonto / Harry and Tonto / Yön: Paul Mazursky
20. Şimdi ya da Asla / The Bucked List / Yön: Rob Reiner
21. Venus / Yön: Roger Michell
22. Gloria / Yön: Sebastian Lelio
23. Hatırla / Remember / Yön: Atom Egoyan
24.Aşkta Her Şey Mümkün / Something’s Gonna Give / Yön: Nancy Meyers
25. Last Vegas / Yön: John Turteltaub
TÜRK SİNEMASINDAN...
◊ Güle Güle / Yön: Zeki Ökten
◊ Hanım / Yön: Halit Refiğ
◊ Eşkıya / Yön: Yavuz Turgul
◊ Büyük Adam Küçük Aşk / Yön: Handan İpekçi
◊ Pandora’nın Kutusu / Yön: Yeşim Ustaoğlu
◊ 11’e 10 Kala / Yön: Pelin Esmer
◊ Ağaçlar Ayakta Ölür / Yön: Memduh Ün
◊ Senin Hikâyen / Yön: Tolga Örnek
◊ Adile Teyze / Yön: Alev Akakar
◊ Beyaz Melek / Yön: Mahsun Kırmızıgül
Paylaş