Paylaş
Bir yandan diziler, öte yandan filmler derken ‘tarihsel fanteziler furyası’, değil hız kesmek aksine yepyeni projeler ve serüvenlerle huzurumuza gelmeyi sürdürüyor. Bu haftanın öne çıkan tiplemesi ise mitolojik kahramanlardan biri olan ‘Herkül’... Önce söz konusu şahsa (!) ait temel kimlik bilgilerini verelim isterseniz: Zeus’un Miken Kralı’nın kızı Alkmene’yle ilişkisinden doğan Herkül (ki Yunan mitolojisinde ‘Herakles’ olarak bilinir), hayatı boyunca tanrıça Hera’nın nefretini üzerinde hissetmiştir. Bu nefret o denli derindir ki Hera, Herkül birkaç günlük bebekken onu öldürmek için iki zehirli yılanı göndermiştir bile. Lakin bu ‘Yarı tanrı yarı insan’ varlık da yılanların üstesinden gelir. Daha sonra tanrılar katında kendisini kanıtlamak için de en önemlisi -postunu sadece kendi tırnağının kestiği- Nemean Aslanı’nı yenmek olmak üzere 12 görevin üstesinden gelir ve efsane katına yükselir...
Bu mitolojik karakterin sinemadaki yeni bir versiyonu olarak çekilen ‘Herkül: Özgürlük Savaşçısı’ (‘Hercules’), son derece başarılı bir harman olarak dikkat çekiyor. Filmin asıl esin kaynağı Radical Comics ekibinden Steve Moore’un aynı adlı çizgi romanı olmuş. Ryan J. Condal ve Even Spiliotopoulos ikilisinin kaleme aldığı senaryo şen şakrak, meseleleri ti’ye alan ve ‘Herkül’ü ‘yarı tanrı’ formundan çıkarıp insanileştiren yapıya sahip. Öte yandan öyküye yedirilen ‘Yeğen Iolaus’ karakteri hem bir ‘vakanüvis’ görevi üstlenmiş hem de bir tür dönemin ‘halkla ilişkilerci’si olarak Herkül’ün nasıl dilden dile, kulaktan kulağa bir efsaneye dönüştüğünü göstermiş.
Filmin öyküsüne gelince; altı sadık adamıyla bir nevi ‘paralı asker’ hizmeti veren Herkül, Trakya Bölgesi’ndeki hükümranlığı kaybetmeye başlayan Lord Cotys’e yardım eder. Bu uğurda da önce yeraltı tanrısı Hades’in ordusuyla, sonra da Rhesus’un adamlarıyla iki önemli muharebeye girer. Lakin sonrasında yaptıklarından kuşku duyacak gelişmeler olacaktır...
‘Conan’ tadı var
Daha çok ‘Bitirim İkili’ serisiyle tanınan ve ‘Hannibal Lecter’ın bir anlamda doğuş öyküsünü anlatan ‘Kızıl Ejder’, ‘X-Men: Son Direniş’ gibi kayda değer yapımları da çeken Brett Ratner’ın imzasını taşıyan ‘Herkül: Özgürlük Savaşçısı’, son dönemlerde salonlara uğrayan en neşeli ve keyif verici tarihsel soslu fantastik aksiyonlardan biri olmuş. Öykü çok derinlere dalmadan Herkül efsanesinin temel noktalarının hakkını verdikten sonra serbest uyarlamaya soyunuyor ve bunun üstesinden geliyor. Zaman zaman sadakat ve ihanet kavramları üzerinden yola devam eden film, özellikle Herkül’ün sadık adamları sayesinde de yan karakterler üzerinden son derece başarılı tiplemelere soyunuyor (buralarda da ‘Gladyatör’e selam sarkıtıyor).
Film notu: 5 üzerinden 3,5 yıldız
Brett Ratner’ın usta işi rejisinin yanı sıra son derece başarılı bir ‘casting’in de özel bir ruh ve tat kattığı filmde elbette asıl yük Herkül rolündeki Dwayne Johnson’da. Nam-ı diğer ‘The Rock’, hatırlanacağı gibi ‘Mumya Dönüyor’daki ‘Akrep Kral’ karakterinden de meselelere vâkıf. Lakin burada çizdiği tipleme hafiften Schwarzenegger’li ‘Conan’ı çağrıştırıyor (aslında Arnie’nin de zamanında ‘Hercules in New York’ filminde rol aldığı düşünülürse aslında çember tamamlanmış sayılabilir). Öte yandan Herkül’ün ekibinden Autolycus’ta Rufus Sewell, Amphiaraus’ta Ian McShane, Lord Cotys’te John Hurt, komutan Sitacles’te Peter Mullen ve Kral Eurystheus’ta Joseph Fiennes, Iolaus’ta Reece Ritchie gibi Britanya sinemasının kıymetli oyuncuları boy gösteriyor. Bu arada Herkül’ün karısı Megara rolünde de ünlü topmodel Irina Shayk’ı izliyoruz.
Sonuç? Nasıl iyi bir çizgi roman okuyucusuna kareleri arasında hoşça vakit geçirtir, benzer şekilde tarihsel soslu fantastik aksiyonlar da bunun üstesinden gelebilmelidir. ‘Herkül: Özgürlük Savaşçısı’ da başarılı çekilmiş (ya da dijitalde yaratılmış) savaş sahneleri, kayda değer oyunculuk performansları, hoş göndermeler içeren diyalogları ve zevkine, ‘3D’ teknolojisinin yanında Imax ekranlarda varılan kadrajlarıyla ilgiyi hak ediyor.
Paylaş