Paylaş
1. Aguirre, Tanrı’nın Gazabı / Aguirre, der Zorn Gottes / Yön: Werner Herzog (1992)
HİTLER’İN ÖNCÜSÜ!
16’ıncı yüzyıl… İnka topraklarında ‘El Dorado’yu arayan iktidar tutkunu, altın hırsıyla yanan ve zamanla şirazesini kaybeden İspanyol bir komutan… Alman sinemasının önemli isimlerinden Werner Herzog’un yazıp yönettiği bu olağanüstü yapıma ilişkin “Alman toplumunu arkasına alarak dünyayı kana bulayan Hitler faşizmine de göndermelerde bulunuyor” şeklinde görüşler dillendirilmişti.
2. Andrey Rublev / Yön: Andrey Tarkovsky (1988)
SEN VANDALLIĞIN RESMİNİ YAPABİLİR MİSİN?
Sinemanın büyük ozanı Andrey Tarkovsky’nin başyapıtlarından… Şiddetin, vandallığın hâkim olduğu bir zaman diliminde inancını sorgulayan bir dönem ressamını anlatan film, bütün zamanların en iyi filmlerinden biri kabul edilir. Ön planda kişisel bir hesaplaşmayı izlerken genel planda da ortaçağ Rusya’sının tasviri perdeye yansır…
3. Cehennemde İki Devre / Ket Felido a Pokolban / Yön: Zoltan Fabri (1995)
BİR MAÇTAN DAHA FAZLASI…
Futbol filmlerinin en gerçekçisi ve bence şahı... İkinci Dünya Savaşı esnasında Adolf Hitler’in doğum günü şerefine bir kampta görevlilerle esirler arasında oynanacak bir maçın öyküsü. Zoltan Fabri’nin bu unutulmaz yapıtı meseleye siyasi, tarihi ve futbolun ruhu açısından bakan ve zamana yenik düşmeyen bir klasiktir.
4. Öldürme Üzerine Bir Film / Krotki Film o Zabijaniu / Yön: Krzysztof Kieslowski (1989)
ÖLDÜRMEYECEKSİN!
Bir genç ve sebepsiz yere öldürdüğü bir taksi şoförü… Modern toplumların ahlaki gelgitlerini anlatan büyük usta Krzysztof Kieslowski’nin ‘Öldürmeyeceksin’ emri üzerine çektiği bir öyküyü anlatan film için ruhani bir yolculuk da denebilir.
5. Dünyanın Tüm Sabahları / Tous les Matins du Monde / Yön: Alain Corneu (1993)
SANATÇI VE KİŞİLİĞİ…
Eşinin ölümünün ardından mütevazı bir hayatı seçerek inzivaya çekilmiş bir büyük müzik ustası… Günün birinde utangaç ama ihtiraslı bir genç kapısını çalar ve öğrencisi olmak istediğini söyler. Besteci ve yorumcu Sainte-Colombe üzerinden sanatın anlamı, sanatçının kişiliği ve saygınlığına dair unutulmaz bir yapıt... Filmin müzikleri bir dönem İstiklal Caddesi’ndeki kitapçılardan Beyoğlu’na yayılır, kulaklarımızın pasını silerdi…
6. Kaderi Arayan Adam / Monsieur Klein / Yön: Joseph Losey (2002)
FAŞİZM BİR GÜN SENİN DE KAPINI ÇALAR…
Naziler insanlık tarihinin en büyük zulmüne soyunup soykırımlara imza atarken kaçan Yahudilerin geride bıraktıkları üzerinden hayatını kazanan bir sanat simsarı... Ama bir gün baskı rejimi onun da kapısını çalacaktır… Joseph Losey’in bu başyapıtında ana karakteri Alain Delon canlandırmıştı.
7. Gel ve Gör / Idi i Smotri / Yön: Elem Klimov (1985)
SAVAŞ KARŞITI FİLMLERİN ŞAHİKASI
İkinci Dünya Savaşı sırasında Belaruslu partizanların safına katılan ve Nazilere karşı mücadele eden bir gencin yaşadıkları. Elem Klimov’un yapıtı savaşın dehşetini, acımasızlığını, fiziksel ve ruhsal acılarını son derece gerçekçi bir üslupla anlatır. ‘Gel ve Gör’, bütün zamanların en unutulmaz savaş karşıtı filmlerindendir.
8. Hanging Rock’ta Piknik / Picnic at Hanging Rock / Yön: Peter Weir (1992)
KAYIP GENÇLİK
1900’lerin başında elit bir koleje mensup kız öğrencilerden bazıları çıktıkları okul gezisinde kaybolur. ‘Ölü Ozanlar Derneği’yle tanınan Peter Weir’ın okul hayatı, Victoria dönemi ahlakı, katı kurallar gibi meseleleri metaforik anlamlarla yüklü bir öyküyle perdeye taşıdığı erken dönem başyapıtı…
9. Babam İş Gezisinde / Otac na Sluzbenom putu / Yön: Emir Kusturica (1985)
BALKAN ŞEHİRLERİNDE GEÇERKEN ÇOCUKLUĞUM
Rejimin içeri tıktığı, küçük oğluna iş gezisinde olduğu söylenen bir baba… Emir Kusturica imzalı yapım, bir dönemin siyasal iklimini ve yaşananların aileler üzerindeki etkisini, Bosnalı bir çocuğun penceresinden anlatıyordu.
10. Yağmurdan Önce / Pred Dozhdot / Yön: Milcho Manchevski (1995)
YA İÇİNDESİNDİR ÇEMBERİN…
Makedonya’dan Londra’ya uzanan yollar ve birbirine bağlanan üç hikâye. Balkanlar’da yaşanan ve coğrafyanın kadim komşularını birbirine düşüren savaş olgusu üzerine derin yaklaşımlar sunan bir yapıt. Gösterildiği yıl festivalin en etkileyici filmlerinden biri olarak zihinlerde yer etmişti.
NOT: Parantez içindeki yıllar filmlerin İstanbul Film Festivali’nde gösterildiği tarihlerdir.
VE DİĞERLERİ
11. Albay Redl / Oberst Redl / Yön: Istvan Szabo (1986)
12. Resmi Tarih / La Historia Oficial / Yön: Luis Puenzo (1986)
13. Aşçı, Hırsız, Karısı ve Âşığı / The Cook, the Thief, His Wife & Her Lover / Yön: Peter Greenaway (1990)
14. Ayazda Bir Yürek / Un Coeur en Hiver / Yön: Claude Sautet (1993)
15. Rembetiko / Yön: Costas Ferris (1990)
16. Şahinler ve Serçeler / Uccellacci e Uccellini / Yön: Pier Paolo Pasoloni (1992)
17. Bir Ayrılık / Joraeiye Nader az Simin / Yön: Asghar Farhadi (2011)
18. Betty Blue / Yön: Jean-Jacques Beineix (1988)
19. Leyleğin Geciken Adımı / To Meteoro Vima Tou Pelargou / Yön: Theo Angelopoulos (1989)
20. İşeyen Çocuk / Manneken Pis / Yön: Frank Van Passel (1996)
21. Kırmızı Fener / Da Hong Denglong Gaogao Gua / Yön: Zhang Yimou (1992)
22. Cennetten Düşenler / Caidos del Cielo / Yön: Francisco J. Lombardi (1992)
23. Seremoni / La Cérémonie / Yön: Claude Chabrol (1996)
24. New York’taki Tüm Vermeer’ler / All the Vermeers in New York / Yön: Jon Jost (1992)
25. Cinayet Günlüğü / Salinui Chueok / Yön: Bong Joon-Ho (2005)
26. Sevgili Günlüğüm / Caro Diario / Yön: Nanni Moretti (1995)
27. Wilko’lu Kızlar / Panny z Wilka / Yön: Andrzej Wajda (1985)
28. Köprü Üstü Âşıkları / Les Amants du Pont-Neuf / Yön: Leos Carax (1993)
29. Şarküteri / Delicatessen / Yön: Marc Caro & Jean-Pierre Jeunet (1992)
30. Sıkı Denetlenen Trenler / Ostre Sledovane Vlaky / Yön: Jiri Menzel (1997)
31. Sıfır Kenti / Gorod Zero / Yön: Karen Shakhnazarov (1990)
32. Doğruyu Seç / Do the Right Thing / Yön: Spike Lee (1990)
33. Varennes Gecesi / La nuit de Varennes / Yön: Ettore Scola (1984)
34. Düşen Adamlara Bak / Regarde les Hommes Tomber / Yön: Jacques Audiard (1995)
35. İnsanlık / L’humanité / Yön: Bruno Dumont (2000)
36. Sabunköpüğü Hırsızları / Ladri di Saponette / Yön: Maurizio Nichetti (1990)
37. Belçikalıların Cinsel Yaşamı / La Vie sexuelle des Belges / Yön: Jan Bucquoy (1996)
38. Sarayın Sessizliği / Samt el Qusur / Yön: Moufida Tlatli (1995)
39. Çatıların Çocuğu / Halfouine / Yön: Ferid Boughedir (1991)
40. Bağdat Cafe / Bagdad Cafe / Yön: Percy Adlon (1989)
NİSAN SEÇKİSİNDE KAÇIRMAMANIZ GEREKENLER
Festivalin perşembe başlayan ve filmonline.iksv.org üzerinden çevrimiçi olarak izlenecek nisan seçkisinde 20 film yer alıyor. Bu listeden mutlaka görmeniz gerektiğini düşündüğümüz 10 yapımı paylaşalım...
1. Sevgili Yoldaşlar / DorogIe TovarIihchi
Ünlü yönetmen Andrei Konchalovsky imzalı bu çalışma Sovyetler Birliği döneminde Novoçerkassk şehrinde gerçekleşen 1962 tarihli işçi katliamını ele alıyor.
2. Köstebek Ajan / El Agente Topo
Bir huzurevinde ajanlık yapmaya çalışan 83 yaşındaki Sergio’nun serüveni. Yönetmen Maite Alberdi...
3. Luzzu
Alex Camilleri’nin yönettiği filmde eşi ve çocuğuna daha iyi bir gelecek kurmak için birtakım işlere bulaşan bir balıkçının yaşadıkları anlatılıyor.
4. Aşktan Sonra / After Love
Eşinin ölümünden sonra başka bir ailesi olduğunu öğrenen bir kadın. Filmin yönetmeni Aleem Khan.
5. Asla Ağlamam / Jak Najdalej Stad
İnşaatta çalışan babası ölünce cenazesini memleketine getirmek için İrlanda’ya giden 17 yaşındaki Polonyalı genç kızın bu süreçte yaşadıkları, hayatını değiştirecektir. Piotr Domalewski imzalı bir yapım.
6. İki Âşığın Ölümü / The Killing of Two Lovers
Eşi Nikki’den ayrılan dört çocuk babası David’in dağılma ve tutunamama süreci... Yönetmen Robert Machoian.
7. Gönül İşleri / Les Choses qu’on dit, les choses qu’on fait
Üç aylık hamile Daphné’yle sevgilisinin kuzeni Maxime arasında sonradan gelişen bir ilişki. Bu sevimli komedinin yönetmeni Emmanuel Mouret.
8. Tufan Olmayacak / Tvano Nebus
‘Savaş çıksa ve kimsenin haberi olmasa o savaş yine de var mıdır’ sorusunun peşinden sürüklenen bir yapım. Marat Sargsyan imzasını taşıyor.
9. Aalto
Yönetmenliğini Virpi Suutari’nin üstlendiği, ünlü Fin mimar Alvar Aalto’nun yaşamöyküsünü anlatan bir belgesel.
10. Pazar Günleri / Sundays
Yönetmen Alethea C. Avramis bir video kaydıyla Amerika’da 30 yıl boyunca Rum Ortodoks Kilisesi’ne mensup bir papaz olarak çalışan babasının farklı dünyasını keşfetmiş ve bunu sinemaya taşımış.
Paylaş