Paylaş
Yıllarca rötuşlanan kuralın aldığı son hal, hücum niyeti olana yardımcı olmuyor; adeta elle savunma yapanı temize çıkarma uğraşında. FIFA, tüm dünyadaki farklı uygulamaları standardize etmek için yakın zamanda elle oynamalarla ilgili bir kitapçık çıkarmaya hazırlanıyor. Benim bir sporsever olarak FIFA’dan ve IFAB’dan ricam şu: Dünyanın elle oynama kuralını bir türlü anlamadığını düşünüyorsunuz. Ama bence esas mesele, dünyanın kuralı anlamaması değil. Adaletsiz bulması... Kuralı anlatmak yerine, kitabı değiştirmeli; oynama niyeti olanı kayırır hale getirmelisiniz. Ve kurala yeni şeklini verirken en önemli iki dayanak noktanız şunlar olmalı: Futbol ayakta oynanır. Ve futbol, ayakla oynanır.
KURALIN BUGÜNKÜ HALİ
Şu anda “elle oynama”larla ilgili kararlar, üç kritere göre veriliyor:
1- Birincisi ve en önemlisi, “kolun doğal konumda olup olmadığı”.
2- Rakiple ve topla olan mesafe.
3- Elin topa doğru hareketi (Topun ele doğru hareketi değil).
Yani bir pozisyonun hentbol olarak değerlendirilmesi için;
a) Ya elle oynayan oyuncunun topla olan mesafesi bir karar verebilecek kadar uzak olacak.
b) Ya, top oyuncunun koluna değil, oyuncunun kolu topa doğru bir hamle yapmış olacak.
c) Ya da, oyuncunun kolu vücudunun şekline uygun olmayan, doğal olmayan biçimde bulunacak.
Şimdi, GS-FB maçındaki Serdar ve Hasan’ın pozisyonlarını dilerseniz ben yorumlamayayım, siz yorumlayın. Ama yalnızca bu üç kritere bakarak. İleri sürdüğünüz diğer tüm argümanlar geçersiz. Çünkü FIFA’nın baktığı 3 kriter yalnızca bunlar...
YERDE MÜDAHALELER
Benim bu yazıyı kaleme alma sebebim zaten derbideki pozisyonları değerlendirmek değil. Benim derdim, futbolun geleceği. Kuralın, ayakta oyunda, yani herkes ayaktayken bu üç kritere göre karar vermesini makul buluyorum. Ancak yerdeki müdahalelerle ilgili bir itirazım var ve kitabın bu pozisyonlara bakış açısının değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Şu anki kural, yerdeki oyuncunun elle müdahalelerini, aynen ayaktakinin kriterleri ile değerlendiriyor. Yani ben yere yattım, çalımı yedim, yerde iken top elime çarptı, ya da kayarak müdahale yaparken top destek koluma geldi... Hakemin karar verirken baktığı kriterler ayaktakiyle aynı: Kol, doğal konumda mı? Nereye sokacak kolunu? Kol topa gidiyor mu? İtme, vurma, süpürme var mı? Eğer bu konularda bir sıkıntı yoksa, karar devam...
Oysa bu noktada kural kitabı, bence basit bir gerçeği gözden kaçırıyor: Futbol ayakla oynanır. Ve mümkünse ayakta oynanır. Bir futbolcunun bilinçli bir şekilde yere yatarak alanını genişletmesi ve bu sayede kasıt olmaksızın topu engellemesi de cezalandırılmalıdır. Kuralın şu anki hali, yetenekli adama sihir yap diyor; yeteneksiz adama ise söylediği şey şu:
“Yere yat ve alanını genişlet. Ayağın olmazsa gövden; gövden olmazsa kolun kesecek nasıl olsa topu!”
KENDi VÜCUDUNDAN GELEN TOP
Kuralın başka arızası da, sporcunun başka bir uzvundan koluna gelen toplar. Bunlarda da kriter aynı: Kol doğal konumda mı? Evet. Tutma, süpürme niyeti var mı? Yok. O zaman devam.
Akıl almaz bir uygulama bu bence. Futbol, sadece kasıtlıları değil, yeteneksizleri-dikkatsizleri de cezalandıran bir oyundur. Hiçbir kastınız olmadığı halde ayağınızı dikkatsizce sallamış ve rakibinize vurmuşsanız, fauldür bu. Faullü hareketlerde dikkatsizliği cezalandıran futbol oyunu, neden elle oynamada bu kadar anlayışlı? Bence bir top kendi takım arkadaşından, ya da sporcunun kendi vücudunun bir başka uzvundan koluna geliyorsa hentboldür. Çünkü bu, rakibin dahli olmayan bir yeteneksizlik anıdır. Eğer kural bu biçimde değişirse hem biraz daha berraklaşacak, hem de yetenekli oyuncuya yardımcı olacaktır. Yeteneksize değil...
Önceki gün FIFA yılın 11’i açıklandı ve yaş ortalaması neredeyse 31’di. FIFA-IFAB ve UEFA, o kürsüye çıkaracak daha fazla genç istiyorsa; oyunu korumalı. Yetenekliye yardımcı olmalı, yeteneksize değil. İyi futbol, iyi futbolcuyla oynanır. Kurnazla değil...
Paylaş