Uğur Meleke

Pereira projesi gelişiyor

27 Ağustos 2021
Fenerbahçe sadece kaliteyle değil, mücadeleyle de fark yarattı...

Vitor Pereira’nın ilk Türkiye macerasında da aslında yapmak istediği buydu: Kadıköy’de sıfırdan yepyeni bir anlayış tesis etmek istiyordu. Kendisi okullu bir hoca. Bu noktalara parıltılı futbolculuk kariyeriyle değil, akademide iyi derece yaparak, çok çalışarak ve üreterek geldi. Fenerbahçe’de beş yıl önce de bir metot takımı yaratmak istiyordu. 2015-16’da gerek biraz daha genç oluşu, gerek farklı başkan profili, gerekse Van Persie’nin hoca otoritesi üstünde bıraktığı hasar nedeniyle İstanbul’da hayal ettiği ortamı yaratamamıştı.

Bu kez aradığı ortamı buldu sanki. Fenerbahçe oyuncu grubunu istediği gibi şekillendiriyor, soyunma odasında en güçlü figür o. İstediğini kenarda oturtup, istediğini değiştirebiliyor. İstediği formasyonu oynatabiliyor. Bu özgürlük de ona bildiklerini sahaya yansıtma fırsatı tanıdı. Dün Helsinki’de izlediğimiz takım da tam anlamıyla onun takımı. Tepeden tırnağa onun hayali.

BEKLER ZİRVE YAPTI

Sezon öncesi yedi hazırlık maçıyla birlikte sanırım 11 müsabakadır 3-4-2-1 elbisesini oturtmaya çalışıyor sarı-lacivertli kadronun üzerine. Ben bu dizilişi mükemmelleştirmek için iki yeni kanat adamı transferi gerektiğini düşünüyordum ama dün kanat beklerinin (Nazım-Ferdi’nin) performansları zirve yaptı doğrusu. Sağ stoper Tisserand ve sol stoper Szalai’nin cesur tavırları Nazım-Ferdi’yi de özgürleştirdi. Özellikle Nazım belki de Fenerbahçe kariyerinin en etkili maçını oynadı. Daha birinci dakikada Enner Valencia’yı pozisyona soktu. Ardından da 11 ve 51’de iki harika gol attırdı Ekvadorlu santrfora.

TEKNİK ADAM BAŞARISI

Fenerbahçe, Instat verilerine göre Süper Lig’in ilk iki haftasında sırasıyla 115 ve 113 kilometre mesafe kat etmiş. Üstelik son Antalya maçında rakip yarı alanda kazandıkları 24 topla bu kategoride haftanın lideri konumundalar. Yani mücadele departmanında da gelişen bir Fenerbahçe var şu sıralar. Dün kendi sezonunun ortalarını yaşayan HJK Helsinki takımı karşısında sadece kalitesiyle değil mücadelesiyle de fark yaratan bir Fenerbahçe seyrettik. Bu da şüphesiz ki bir Vitor Pereira başarısı.

Hemen Misli.com'a üye ol, ilk 100 TL'lik kuponuna 100 TL hediye! Yeni üyelere özel...

Yazının Devamını Oku

Hem Nelsson hem Kim isabetli transferler

24 Ağustos 2021
G.Saray ve F.Bahçe’nin yeni stoperleri olumlu izlenim bıraktı.

Galatasaray’ın Süper Lig’deki ilk 180 dakikasında artılar hanesine de, eksiler hanesine de yazabileceğiniz birer ana başlık var: Beş yeni transferine ilk 11’de yer veren, 25 yaş altı 5 futbolcuyla sahaya çıkan Galatasaray’ın bu sezonki en önemli artısı, daha enerjik bir takım olmaları. Geçen sezona göre general/asker dengesini daha iyi sağlamaları. Daha fazla mücadele etmeleri... Nitekim Süper Lig’in ilk haftasında (30 dakika 10 kişi oynamalarına rağmen) 111 kilometre koşmaları bu değişimin bir göstergesi.

Ancak Galatasaray’da ilk iki haftada göze çarpan en önemli eksiklik de yetenek departmanında. Topa sahip oluyorlar, oyunu rakip yarı alana yığıyorlar ama sarı kırmızı formalılarda fark yaratacak oyuncu sayısı hâlâ yeterli değil. Kerem gününde olduğunda kreatif işler yapabiliyor, Diagne zaman zaman fark yaratabiliyor. Cicaldau’nun dün 1-2 ekstrası vardı. Ama fazlası yok. Takımın önemli kısmı koşucu-mücadeleci. Bir büyük takım için bence yaratıcılık departmanı biraz eksik.

ÜRETEMEYEN BiR TAKIM

Giresun maçında ilk gol Diagne’den geldi. İlk penaltıda Boey’i kaçıran Diagne’ydi. İkinci penaltıda faulü alan Diagne’ydi. Kerem’in net pozisyonunda ara pasını veren de yine Diagne’ydi! Bu sezon Galatasaray’ın aldığı bir diğer galibiyet de İskoçya’daydı. Ve o maçın da özeti aslında büyük ölçüde bir Kerem Aktürkoğlu solosuydu. Dün Olimpiyat Stadı’nda Luyindama’nın galibiyet golüne kadar böyle parlak bir solo performans ortaya çıkmayınca topa sahip görünen ama yeterince üretemeyen bir Galatasaray izledik.

CiCALDAU BiRAZ KIPIRDADI

Dünün Galatasaray adına en olumlu manşeti bence Danimarkalı Nelsson’un sol stoper performansıydı. Fenerbahçe’nin Min-Jae Kim, Galatasaray’ın da Nelsson transferleri son derece olumlu izlenimler bıraktılar ilk maçlarında. İki oyuncunun da ortak yönü risksiz ve güvenilir oyunları. Rumen Cicaldau’ysa ilk maçına göre biraz daha kıpırdadı ama o ağır fiyat etiketinin baskısı hâlâ hissediliyor. Yine de soldan Cicaldau’nun kullandığı kornerler, sağdan Van Aanholt’un kullandıklarına göre çok daha etkiliydi.

Yazının Devamını Oku

İki kanat bir de santrfor gerek

23 Ağustos 2021
Fenerbahçe’nin hücum bölgesinde yeterince derinliği yok...

Futbolun en temel meselelerinden biri alan parselasyonu. Bir futbol sahasının yüzölçümü yaklaşık 7 dönüm. Bu 7 dönümün 5 dönümünü müsabakanın her anındaki aktif alan olarak kabul edelim. Bu 5 bin metrekarenin her takımdaki (kaleci hariç) 10 oyuncu tarafından savunmada ve hücumda 500’er metrekare olarak bölüşebilmesi gerek... 4-2-3-1 ya da 4-3-3’e gerek futbolcular, gerek teknik adamlar daha alışık oldukları için alan paylaşımı daha kolay. Ancak 3-4-2-1 karmaşık bir diziliş. Ve Fenerbahçe sezonun üçüncü resmi maçını kazansa da hâlâ ciddi alan paylaşımı sorunları yaşıyor. Çok geniş alanda oynuyorlar. Sahayı doğru bölüşüyor hissi vermiyorlar. Mesafeler hep uzak.

NAZIM VE FERDi’YE EKSTRA YÜK

F.Bahçe’de bu sezon özellikle iki kanat bekine, yani dün başlayan 11 itibariyle Nazım-Ferdi’ye ekstra yük biniyor. Adana’da dörtlü orta sahanın kanatlarında Samuel-Ferdi başlamış, Nazım-Novak bitirmişti. Dün Nazım-Ferdi başladı, Nazım-Szalai devam etti, Nazım-Arda bitirdi. Ama Pereira kanat beki olarak hangi ikiliyi kullanırsa kullansın ben kuş sürüsü halinde muntazam hareket edebilen, enine ve boyuna yakın oynayabilen bir takım göremedim. Fenerbahçe çok geniş alanda oynuyor. Ve eğer bu sezonu bu dizilişle, 3-4-2-1’le oynamaya kararlılarsa bence iki kanat beki transferi yapmalılar. Tabii bir de santrfor...

SAMATTA FAYDASIZ DURSUN TALiHSiZ

Fenerbahçe’nin üçlü savunmada alternatifi çok. Kim, Szalai, Serdar, Tisserand, Novak, Caulker kullanılacaktır o bölgede. Savunma önündeki ve santrfor arkasındaki ikililerde, yani merkezdeki 4 pozisyonda da bence yeterince derinlik var: Gustavo, Zajc, Sosa, Mert, İrfan, Mesut, Pelkas, Muhammed ve Ferdi’den doğru dörtlüler bulunabilir. Bu arada Ferdi’nin yetenekleri bence sol kanat bekine değil, santrfor arkasındaki ikiliye daha uygun. Ancak Fenerbahçe’nin orta dörtlünün iki kanadıyla, santrfor bölgesinde yeterince derinliği yok. Bu düşük özgüvenle Samatta faydasız. Serdar Dursun’un talihsiz sakatlığı göz önüne alınırsa, Valencia dışında bir üst düzey santrfora daha ihtiyacı ortada Fenerbahçe’nin.

Hemen Misli.com'a üye ol, ilk 100 TL'lik kuponuna 100 TL hediye! Yeni üyelere özel...

Yazının Devamını Oku

Sevimsiz bir futbol akşamı

22 Ağustos 2021
Saman alevi gibi birkaç parlama dışında, tatsız bir maç izledik.

Gerçekten tatsız bir futbol akşamı izledik Gaziantep’te. N’Sakala’nın talihsiz rahatsızlığı sonrası zaten futbol tamamıyla anlamsızlaştı, kalbimiz tümüyle Kongolu sol bekle. Ancak N’Sakala rahatsızlanmadan önce de temposu bir türlü yükselmeyen, ne yapsanız hızlanmayan, akmayan-yürümeyen garip bir müsabaka vardı sahada. Euro 2020’de birçok büyük futbol ülkesi üçlü defansı tercih edince, Almanya Portekiz’i, İngiltere de Almanya’yı başarılı üçlü savunma uygulamalarıyla saf dışı edince bu sezon tüm liglerin bu rüzgârdan etkilenmesi de doğal.

SUMUDiCA AYARLARI!

Süper Lig’in de ilk haftasında tam beş takım (Fenerbahçe, Alanyaspor, Gaziantep, Altay ve Malatyaspor) üçlü savunmayla açtılar sezonu. Ki bu sayı Süper Lig normallerinin çok üzerinde: Geçen sene 420 maçta sadece 63 kez (ki bunların 36’sı Gaziantep tarafından) üçlü savunma uygulandı. Yani geçen yıl üçlü savunma Süper Lig’de sadece yüzde 7,5 oranında tercih edilirken; bu sezon bu oran yüzde 25’e fırladı. Son iki sezonda Gaziantep’in Sumudica ile üçlü savunmayı ne kadar başarıyla uyguladığını, alanı ne kadar doğru parsellediklerini, büyük rakiplerine kolay pas serisi imkânı tanımadıklarını zaten biliyoruz. Erol Bulut da çok akıllıca bir iş yaptı, takımı Sumudica ayarlarına geri döndürdü. Dün Sumudica oyun hafızasıyla yine çok iyi alan parselleyen, oynatmayan bir Gaziantep takımı vardı sahada.

15 DAKiKALIK HAREKET

Rize maçındaki 11’ini bozmayarak maça başlayan Beşiktaş, ilk 45 dakikada hiçbir şey yapamadı. Oyuna hiç giremedi, şut atamadı, hatta pas bile yapamadı. 46’da Larin’in girişi ve Salih’in ceza alanına yaptığı ikinci santrfor koşularıyla oyun 15 dakika kadar hareketlendi. Beşiktaş’ın bu bölümde 2-3 pozisyonu var. Ancak N’Sakala’nın tatsız rahatsızlığı tabii ki en başta futbolcuları olumsuz etkiledi. Belki normal şartlarda Teixeira, Batshuayi, Furkan, Börven gibilerin girişiyle maçın temposu artabilirdi ama bu tatsız akşam belli ki tatsız bitmeye kararlıydı. Saman alevi gibi birkaç parlama dışında, ağızda hemen hemen hiç iyi tat bırakmadan bitti bu tatsız maç.

Hemen Misli.com'a üye ol, ilk 100 TL'lik kuponuna 100 TL hediye! Yeni üyelere özel...

Yazının Devamını Oku

Trabzon’da bir düşünce devrimi

17 Ağustos 2021
Molde ve Malatya maçlarında şunu gördük; Abdullah Avcı’nın takımı daha özgür.

Süper Lig’de dün gece itibariyle ilk haftayı geride bıraktık. Yine Süper Lig mevsim normalleri söz konusu: 1-0 ya da 1-1 biten maç sayısı hiç az değil. Bamba gibi, Ahmed Musa gibi, N’Koudou gibi çabuk oyuncular maçları domine etmeye devam ediyorlar. Ancak Euro 2020’nin de etkisiyle bu sezon ligde üçlü savunma oynayan takım sayısı daha fazla. Gaziantep, Sumudica ayarlarına geri dönerek lige başladı. Altay üçlü savunmayla fırtına gibiydi. Alanya ve Fenerbahçe 3-4-2-1 formasyonuyla 1-0’lık galibiyetler aldılar. Dün akşam da Malatya’nın üçlü savunma oynadığını gözlemledik. İrfan Buz savunmada Semih-Wallace-Haddadi üçlüsüne, kanatlarda da Hafez ve Mustafa’ya görev verdi.

MALATYA CESUR OYNADI

Malatya dün Trabzonspor’a karşı kanat beklerinin de hücuma katıldığı cesur bir futbol oynadı. Özellikle sağdan Mustafa’nın akılcı bindirmeleri var. Son bölümde Adem’in sayılmayan iki golü de söz konusu ancak savunmada biraz dengesizdi Malatya takımı. Belli ki İrfan Buz’un oyuncularına çağdaş düşüncelerini geçirmesi zaman alacak.

ARTIK DAHA EĞLENCELi

Trabzon’daysa ufak bir düşünce devrimi izliyoruz bu sezon. Gerek Başakşehir’den, gerekse Trabzon’dan tanıdığımız Abdullah Avcı, oyunun kontrolünün kendi elinden çıkmasını pek sevmez. Hücum ederken de savunma yapıyorken de bunun strateji gereği olmasını ister, giden-gelen oyundan hoşlanmaz normalde. Ancak iki Molde maçında da, dün de Malatya müsabakasının bir kısmında gördük ki, Avcı dahi maçın bir miktar doğaçlama oynanmasından rahatsız değil. Takımı daha özgür. Oyun daha özgür. Belli ki bu sezon Trabzonspor gol de yiyecek, ama daha fazlasını atmayı hedefleyecek. Doğrusu, daha fazla eğlence vadediyorlar bu halleriyle. Dün Trabzon’un ileri beşlisinin küçük bir resitali vardı sahada adeta: Gervinho 2, 3 ve 4’üncü; Hamsik 1,3 ve 4’üncü golün içindelerdi. Bakasetas, Nwakaeme ve Djaniny de ikişer gole katkı yaptılar. Belki Berat’ın üzerindeki yük biraz arttı ama Hamsik’in katılımıyla Trabzon’un ön grubunun tüm dinamiği değişti bence. Bu sezon Trabzon maçları, çok daha fazla izlenmeye değer.

Hemen Misli.com'a üye ol, 100 TL oyna 100 TL kazan!

Yazının Devamını Oku

Keşke Pereira’ya da sunum yapılsaymış

16 Ağustos 2021
Oyun olarak da, oyuncu bazında da bambaşka bir Fenerbahçe izledik.

Fenerbahçe’nin Ali Koç’lu ilk 3 yılındaki en önemli dezavantajı, her sezon her şeyin sıfırlanması, hemen her şeye yeniden başlanmasıydı. 2018-19’a Cocu’yla girildi, 16 transfer yapıldı. 2019-20’ye Yanal’la girildi, 15 transfer yapıldı. 2020-21’de görev Bulut’a verildi, 20 de yeni oyuncu geldi. 2021-22’ye girerken Fenerbahçe’nin en önemli artısı bu defa elde hazır bir takım olması. Bu kez 20 oyuncu getirmeye gerek yok; zira Belözoğlu giderken geride şampiyonluğu 2 puanla kaybetmiş, ideal 11’ini ve oyununu bulmuş bir organizasyon bıraktı.

KADRO ESKİ, TAKIM YEPYENİ!

Ancak enteresandır, dün ilk 11’de hiç yeni transfer bulunmamasına, hatta kulübede dahi tek bir yeni (Serdar Dursun) olmasına rağmen, yani kadro neredeyse tamamen eskilerden oluşmasına rağmen takım yepyeni! Belözoğlu geçtiğimiz sezonu 4-6-0’ı andıran bir orta saha oyunuyla; kalede Altay, savunmada Gökhan-Serdar-Szalai-Caner, orta sahada Mesut-Ozan-Sosa-İrfan-Pelkas, en uçta da Valencia ile bitirmişti. Dün geçen sezonu bitiren ideal 11’in sadece 4’ü Adana’da maça başladı. Yeni diziliş de 3-4-2-1’di.

BU KADARINA GEREK YOKTU

Oyun olarak da, oyuncu bazında da bambaşka bir Fenerbahçe vardı sahada. Duyduğuma göre Pereira, Fenerbahçe yönetimiyle görüşmesinde yaptığı sunumla etkilemiş Koç ve ekibini. Keşke Fenerbahçe tarafı da 2021 ilkbaharıyla ilgili bir sunum yapsaymış Pereira’ya! Çünkü geçen sezonu bitiren Fenerbahçe çok başarısız değildi ve futbolu bu denli yeniden keşfetmeye gerek yoktu bence.

ADANA’NIN TEK EKSİĞİ GOLDÜ

Adana Demirspor’u Beşiktaş’la oynadıkları hazırlık maçı sonrası da tebrik etmiştim. Aybaba’nın takımı fiziksel olarak çok iyi seviyede. Aynen Beşiktaş’a karşı yaptıkları gibi son yarım saatte Ezeh-Assombalonga’yı sokup oyunu yine rakip yarı alana yığdılar. Tek eksikleri goldü. Fenerbahçe’yse yeniden yapılanma sancıları içinde. Çok geniş alanda oynuyorlar. Alan parselasyonuyla ilgili sıkıntılar yaşanıyor. Son yarım saatte savunmada kalabalık oldukları halde ciddi boşluklar verdiler. Maçı bir anlık oyuncu kalitesi farkıyla kazandılar ama oyun olarak sancısı çok Fenerbahçe’nin.

Yazının Devamını Oku

Ghezzal kadar mutlu olursa uçar

15 Ağustos 2021
Batshuayi, Beşiktaş’ta kendini yıldız gibi hissederse performansı çok artar.

Ghezzal ile Batshuayi’nin durumları çok benzer. Monaco, Fiorentina ve Leicester’da ‘esas adam’ olamayan Ghezzal Beşiktaş’ta başrolü alınca potansiyeli ortaya çıktı. Michy Batshuayi de klasik bir ‘mazot oyuncusu’. Mazotu da moral.

Michy Batshuayi klasik bir ‘mazot oyuncusu’. Eğer bulunduğu ortamda mutluysa, ortam ona yıldız duygusu verebilirse, takımın ve organizasyonun önemli parçası olduğunu hissederse, performansı artan bir isim. Mazotu moral. Belçika Ligi’nde, Fransa Ligi’nde kendini yıldız gibi hissediyordu, ama sonrasında gittiği hemen hiçbir takımda bu hissi yaşayamadı. Bir futbolcu Belçika Ligi’nde, Fransa Ligi’nde ve yıldızlar topluluğu Belçika Milli Takımı’nda 2 maçta 1 gol ortalaması yakaladıysa, bu kesinlikle tesadüf olamaz. Kendini iyi hissettiği yerde, su ve güneşle buluştuğu ortamda yaprak veren bir çiçek olduğunu söyleyebiliriz rahatlıkla.

Rachid Ghezzal, Beşiktaş’tan önceki 3 kulübünde çok farklıydı

2020 yazında Rachid Ghezzal, Beşiktaş’a transfer edilirken de durum aşağı yukarı böyleydi. Lyon’da yıldızdı ama sonraki 3 sezonda Monaco’da, Leicester’da ve Fiorentina’da kendini bir türlü ‘esas adam’ olarak hissedemedi. Eğer Ghezzal’i o son 3 sezon verilerine göre değerlendirirseniz çok yanıltıcı olabilirdi. Ama önemli bir detay vardı orada: 3 yıl boyunca Fransa’da, İtalya’da ve İngiltere’de kendisine başrol görevi verilmedi. Beşiktaş’ta başrol alınca potansiyeli çıktı ortaya.

Beşiktaş’ın rakip sahaya yığdığı oyuna çok uygun bir profil

Ghezzal gibi, Batshuayi gibi oyuncuların hataya kredileri olması lazım. İki maç kötü oynayınca kesilmemeleri lazım. Batshuayi Beşiktaş’ta bu ortamı yakalarsa, tekrar sevecektir futbolu. Daha 27 yaşında. Önünde çok uzun yıllar var. Boyu uzun, güçlü, yerde de havada da iyi. Beşiktaş’ın rakip yarı sahaya yığdığı oyuna çok uygun bir profil. Tek handikap, biraz sabra ihtiyacı olabilir. İşleri hemen toparlayamayabilir. Basit goller kaçırabilir. Ama ona sabredilirse, zaman verilirse Batshuayi kesinlikle büyük potansiyel. Sergen Yalçın’ın Malatya’da, Alanya’da ve Beşiktaş’ta bu tarz düşüşteki oyuncuları hayata nasıl döndürdüğüne bakılırsa, Batshuayi tam onun aradığı isim. Beşiktaş da tam Michy Batshuayi’nin aradığı ortam.

Yazının Devamını Oku

Geçen sezonun 43. haftası gibiydi

14 Ağustos 2021
Beşiktaş sanki 2020-21 sezonunu hiç kapatmamış gibiydi.

Dün Süper Lig’de 2021-22 sezonunun ilk maçını izledik ama sahadaki takımlardan biri yeniydi sadece! Rizespor çok oyuncu kaybetmiş, birçok transfer yapmış, Bülent Uygun’un ekibi değişim sancıları içinde. Beşiktaş’sa bildiğimiz Beşiktaş. Sanki şampiyon oldukları 2020-21 sezonunu hiç kapamamışlar, geçtiğimiz yılın 43’üncü haftasını oynuyor gibiydi siyah beyazlılar. Dün 2020-21’de geliştirdikleri oyun ezberiyle, kas hafızasıyla kazandılar adeta Rize önünde.

BIRAKTIĞI YERDEN...

Kaleci aynı, savunma dörtlüsü aynı, ön libero Josef aynı. Bıraktığı yerden devam ediyor bu altılı. Sağ savunmada Welinton’la Rosier zaman zaman Cemali-Alper ikilisine karşı sorun yaşadılar ama maçın kaderine tesir edecek seviyeye gelmedi bu zorluklar... Orta üçlünün yenisi Salih Uçan maça biraz heyecanlı ve tutuk başladı ama dakikalar geçtikçe artırdı pas yüzdesini. Bu bölgeye Alex Teixeira’nın da katılacağı düşünülürse Beşiktaş’ın geçen sezondan çok daha renkli ve yaratıcı bir orta sahaya sahip olacağı kesin.

TEK EKSiĞi PiVOT SANTRFOR

Beşiktaş’ta geçen sezona göre en önemli farklılık hücum varyasyonlarındaydı şüphesiz. Aboubakar bu takımın sadece santrforu değil, oyun aklıydı. Hem düşünen, hem hazırlayan, hem bitirendi. Dün en uçta başlayan Kenan Karaman çok çalışkan. Çok istekli. Ama Aboubakar’ın çıkardığı pabuçlar öyle ağır ki, onu doldurmak hiç ama hiç kolay değil. Maça Ghezzal-Kenan-N’Koudou ileri üçlüsü başladı; Gökhan-Güven-Larin üçlüsü bitirdi zaten. Beşiktaş’ın Şampiyonlar Ligi’nde rekabetçi bir performans göstermesi için tek eksiği bir pivot santrfor transferi gibi duruyor sanki şu anda.

KENAN 12’NCi ADAM OLUR

Rize karşısında Beşiktaş 11’inin sürpriz ismiydi Kenan. Dünkü gazetelerin çoğu Larin’in en uçta oynamasını bekliyor, Kenan’ın kulübede başlayacağını öngörüyorlardı. Sergen Yalçın’ın 11’deki tercihi Kenan oldu. Kenan da Beşiktaş formasıyla ilk resmi maçında hiç fena değildi doğrusu. Çok koştu, çok çalıştı, hemen her pozisyonun içindeydi. Ancak Kenan’ın oyununu iki kelimeyle özetlemem gerekirse onun için “güzel oynadı” demem, “doğru oynadı” derim. Çünkü Kenan’ın özeti bu. Yüreği var, çabası var, doğru zamanda doğru yerde olmayı biliyor ama yeteneği aynı seviyede değil. Sezon boyunca çok pozisyona girecek, çok da kaçıracak belli ki. Onu Beşiktaş 11’inde sürekli görmeyebiliriz, ama Sergen Yalçın’ın oyuncu değişikliği için sıkça ilk tercihi Kenan olur. Santrforda da, santrfor arkasında da, kanatta da kullanabileceğiniz çok iyi bir “on ikinci adam” Kenan.

ALPER POTUK’UN iSYANI

Yazının Devamını Oku