Uğur Meleke

Daniel Güiza’yi izleyemeyenler için Michy Batshuayi

4 Nisan 2022
Beşiktaşlı futbolcunun performansı Fenerbahçe’nin eski golcüsünü hatırlatıyor.

Valerien Ismael’in son 1000 günde sahaya çıktığı 125 maçın tamamında takımlarını 3-4-3 oynattığını biliyorduk. Abdullah Avcı da biliyordu muhtemelen dün karşısına 3-4-3 dizilen bir Beşiktaş çıkacağını. Ancak dün Ismael bence bir önemli detayda fark yarattı: Sol açık Alex Teixeira ve sağ açık Rachid Ghezzal’i santrfor arkası iki 10 numara gibi kullandı. Böylece Beşiktaş merkezde iki değil, dört kişi gibi mücadele etti. Josef de Souza-Can Bozdoğan-Alex Teixeire-Rachid Ghezzal dörtlüsü özellikle ilk bir saatte orta sahada Siopis-Bakasetas-Abdülkadir Ömür’e üstünlük kurdular. Bu da Beşiktaş’ın dünkü umut veren oyununun anahtarıydı bence.

MERKEZi DÖRTLEDiLER

Merkezi dörtleyen, kanatlarıysa birer adama (Valentin Rosier ve Rıdvan Yılmaz’a) bırakan Beşiktaş’a karşı Trabzonspor’un en önemli kozu oyunu genişletmek ve kanat akınlarını tercih etmek olabilirdi. Ancak gerek Anthony Nwakaeme’nin iki haftadır oynadığı etkisiz oyun,
gerekse Edin Visca’nın her zamanki vitesinden bir tık geride olması bu opsiyonu ortadan kaldırdı.

Dün Trabzonspor’da kaleci Uğurcan Çakır, stoper Hüseyin Türkmen, ön libero Siopis genel olarak iyi oynadılar. Şampiyonluk yolunda o çok değerli 1 puanı kazandıran da bu üçlüydü aslında. Ancak maçın genelinde daha fazla pozisyona giren, daha fazla üreten taraf misafir siyah beyazlılardı.

iSTATiSTiKLERi iYi AMA.. 

Beşiktaş ilk 30 haftada ligde 51 gol beklentisi yaratmış, fakat rakip kaleleri 44 kez havalandırabilmiş. Dün de birkaç net pozisyonun yanı sıra, bir de penaltı kaçırdı siyah beyazlılar. Beşiktaş’ın Belçikalı santrforu Michy Batshuayi’nin kariyerine saygı duyuyorum ama Süper Lig’de bugüne kadar gösterdiği performans bana maalesef Daniel Güiza’yı anımsatıyor. Güiza’nın da Süper Lig istatistikleri hiç fena değildi, ama o kadar çok basit gol kaçırırdı ki, hep büyük bir özgüven sorunu varmış hissiyatı verirdi izleyenlere. Sanki Tanrı, Güiza’yı kaçıranlar için Batshuayi’yi göndermiş gibi Süper Lig’e!

DURAN TOPLARDA VALERiEN iSMAEL

Yazının Devamını Oku

Valerien İsmael değişecek ama bugün değil

3 Nisan 2022
İsmael’in çalıştığı son 3 takım da zirve yarışçısıydı. Ancak bu 3 takımın üçünün de direkt oyunu benimsemeleri, yüzde 70’in altında pas isabetiyle geçiş fırsatı aramaları dikkat çekici.

Bu strateji bugün Trabzon deplasmanında işe yarayabilir. Ancak orta vadede İsmael değişmek zorunda. Zira Beşiktaş’ın genetiği topla daha fazla oynamaya, oyunu domine etmeye yatkın.

ANA STRATEJiSiNE TUTKU iLE BAĞLI

Valerien İsmael keskin fikirli, kendi doğrularına koşulsuz inanan, ana stratejisine tutkuyla bağlı bir hoca. Teknik adamlığının son 1000 gününde oynadığı 125 maçın tamamında üçlü savunmayı benimsemiş, bugün de haliyle Beşiktaş’ı böyle dizmesini bekliyoruz. Çalıştığı son 3 takımdan LASK ile Avusturya Ligi’nde, Barnsley ve West Brom’la da Championship’te zirve yarışı yapmış. Her üç takımın da hedefi şampiyonluk. Ancak bu üç takımla şampiyonluk yarışı yaparken benimsediği oyun, Beşiktaş’ın alışık olduğu türden bir oyun değil.

LASK iLE BEŞiKTAŞ ARASINDA FARK VAR

LASK ile isabetli pas oranı yüzde 69,1 mesela. Beşiktaş’ın bu sezonki pas isabet oranının yaklaşık yüzde 83 olduğunu anımsarsak aradaki farkı daha iyi anlayabiliriz. LASK daha direkt oynamış. Daha az kısa ve seri pas yapmış. Rakip kaleye daha direkt gitmiş. İsmael, gayet de başarılı olmuş LASK ile. Ancak Beşiktaş’ın son 5 yıldır böyle direkt bir oyun anlayışı benimsemediğinin de altını çizmek gerek.

TERCiHi PAS iSABETi DEĞiL KALEYE DiREKT GiTMEK

İsmael’in Championship verileri daha da çarpıcı: Barnsley ile %46,5 topla oynama ve %55,2 pas isabeti yakalamış Fransız Hoca. Üstelik bu geçiş oyunuyla play-offlara kalmayı da başarmış. Ancak Premier Lig’e çıkamayınca rotayı benzer hedeflere sahip West Brom’a çevirmiş. Orada da takımı üçlü savunmaya döndürmüş. Orada da yüksek pas isabetini değil (%67,7), kaleye çabuk ve direkt gitmeyi benimsemiş. Orada da hedeflere ulaşılamayınca yollar ayrılmış haliyle.

BU LiGiN KOŞULLARI DAHA FARKLI

Yazının Devamını Oku

G.Saray, San Marino gibi yönetiliyor

1 Nisan 2022
Sarı kırmızılı kulüpteki demokrasi anlayışını canı gönülden tebrik ediyorum ancak...

San Marino, enteresan bir ülke. Futbol milli takımının, Türkiye’de çok ciddi bir sempatizan kitlesi var. Nisan 2004’te futbol tarihlerindeki tek galibiyeti Lihtenştayn’a karşı aldıklarında 33 bin San Marinoludan daha fazla Türk’ün o zaferi kutladığını söyleyebilirim rahatlıkla! Ancak sadece 61 kilometrekare yüzölçümlü bu küçük ülkenin adını biz sadece 9-0 yenildikleri milli maçlarla duysak da, onların çok daha dikkat çekici özellikleri var. Ve belki de bunların en önemlisi, birçok akademisyene göre Dünyanın en güçlü demokrasi anlayışına sahip olmaları. 500 yılı aşkın bir geçmişi olan Avrupa’nın en eski anayasası yürürlükte. Yürütme görevini iki yüzbaşı üstleniyor. Ve her altı ayda bir seçimler yenileniyor. Dünyada devlet başkanının bu kadar sık değiştiği başka bir ülke yok...

DEMOKRASi ŞÖLENi

Hafta sonu Galatasaray Kulübü’ndeki gelişmeleri izleyince San Marino’nun yüksek demokrasi anlayışı geldi aklıma doğrusu. Ülkede hâlâ demokrasinin bu denli güçlü hissedildiği, iradenin blok halinde tahakküm altına alınmadığı kurumlar olduğunu görmek gurur verici. Bu demokrasi şöleninden dolayı canı gönülden tebrik ediyorum Galatasaray Kulübü’nü.

Ancak Galatasaray’ın tüm başkanlarını adeta Demokles’in kılıcı gibi sürekli canlı tutan bu “idari ibra” kurumunun da birtakım soru işaretleri barındırdığını itiraf etmeliyim. Sanırım ilk olarak şu tespiti yaparsak yanılmış olmayız:

BAŞKANLAR ASLINDA 1 YILLIĞINA SEÇiLiYOR

Galatasaray’da başkanlar üç yıllık seçiliyormuş gibi görünüyorlar. Ama aslında 1 yıllık seçiliyorlar. Çünkü kongrenin mevcut yönetimi her sene idari ibrasızlık yoluyla indirme opsiyonu var. Acaba bu durumun süper demokratik avantajlarının yanı sıra, birtakım dezavantajları da olabilir mi? Her yıl görevlerine son verilme ihtimali olan yönetimler, uzun vadeli projelere imza atabilirler mi? Kulüp bu kadar sık başkan değiştirirse, bu idari ve mali bir istikrarsızlığa yol açar mı?

TEKNİK BOŞLUĞU GİDERMEK İÇİN 2 ÖNERİ

Galatasaray Kulübü ile ilgili şu önemli detayı da gözden kaçırmamak gerek: 19 Haziran 2021’de Galatasaray Lisesi’nde gerçekleşen genel kurulda geçerli 4 bin 708 oyun bin 541’ini alan Burak Elmas, aslında sadece yüzde 33 destekle mazbatayı kazanmış oluyor. Ancak aynı Elmas yönetiminden, sadece 9 ay sonra kongrenin yüzde 50 +1 güvenini kazanmasını bekliyorsunuz! Sanki teknik olarak bir boşluk var bu sistemde. Bu teknik boşluğu telafi etmek için de iki çözüm önerisi geliyor aklıma: 

Yazının Devamını Oku

O üçlü yanlıştı, bu üçlü doğru!

30 Mart 2022
Bu Milli Takım elbisesi bu Kuntz’a iki beden bol.

Futbolu formasyonlar oynamıyor, sporcular oynuyor. Eğer formasyonlar oynuyor olsaydı, on yıl boyunca 4-3-3 dizilişiyle sahaya çıkan Xavi-Iniesta’lı Barcelona, 4-3-3’le onları karşılayan her rakibiyle berabere kalırdı, öyle değil mi? Oysa hepsini yendiler! Futbol, formasyonlardan çok daha komplike bir denklem. Ne 3-5-2’nin 4-3-3’e sihirli bir üstünlüğü var, ne de 4-4-2’nin 3-4-3’e!

Kuntz’un milli takımı İtalya karşısında 3-4-3’le sahaya çıkarmasına saygı duyuyorum çünkü bu bir hazırlık müsabakası. Bu tarz denemeler, bu maçlarda yapılabilir. Kötü sonuçlar da alınabilir. Bunlar hayatın içinde var. Zaten Kuntz’un Portekiz maçında yaptığı hata, sahaya üçlü savunmayla çıkması değil; bunu ilk kez orada deniyor olmasıydı. Son 13 resmi maçı dörtlü savunmayla oynayan milli takımın, bir final niteliğindeki Portekiz müsabakasında alışık olmadığı üçlüyü denemesi affedilir bir hata değildi. Kuntz’un eleştirildiği esas konu da buydu zaten. Bu tarz denemeler final maçlarında yapılmaz çünkü... Hazırlık maçlarında yapılır. Bu kadar acemice bir hatayı da ancak Kuntz deneyimsizliğinde biri yapabilirdi maalesef!

DORUKHAN HARİKAYDI

Dün ilk yarıda bir talihli gol dışında sahada yoktuk. Rakibin önde baskısına karşı çaresiz kaldık. Sayısız top kaybettik, ikinci golü de zaten böyle yedik. Nihayet ikinci yarının başlangıcıyla birlikte rakibimizi seyretmeyi bırakıp biz önde baskıya gidince maça dahil olduk. Dorukhan 45-60 arası harika oynadı, önde baskıyla iki duran top kazandı ama Stefan Kuntz sahanın en iyisini çıkararak oyuncu değişiklikleri konusundaki acemiliğini ispat etti bir kez daha!

DAĞINIK OYNADIK

Kuzey Makedonya’nın İtalya A takımını mağlup ettiği ortamda, biz tamamı yedeklerden oluşan İtalya B Takımı’na karşı dağınık bir görüntü verdik. Mesele üçlü savunma ya da dörtlü savunma değil. Bizim bu futbolcu kadromuz daha iyisini yapabilecek kudrette. Ve maalesef ne Şenol Güneş, ne de Stefan Kuntz bu kadrodan en iyi ürünü alamadı. Teşhisi erken koymak gerek: Bu milli takım elbisesi, bu Stefan Kuntz’a iki beden bol bence.

Yazının Devamını Oku

Maalesef ilk devrede kaybettik

25 Mart 2022
İlk 45’te bu kadar çok pozisyon vermemizin sebebi 3’lü savunma idi.

Dünya Kupası elemelerinde 10 maç oynamışız. 10’unda da sahaya dörtlü savunmayla çıkmışız. Euro 2020’de üç maç oynamışız, tümünde tercihimiz dörtlü savunma olmuş. Milli takımın üçlü savunmayla başladığı son müsabaka, Avrupa Şampiyonası öncesi oynadığımız Azerbaycan hazırlık maçı. Son 13 resmi maçta dörtlü savunmayla mücadele etmiş bir takımın hocasının, yılın en önemli müsabakasında üçlü defansla başlaması riskli karar. Bakınız, mesele üçlünün dörtlüden ya da dörtlünün üçlüden daha iyi olması değil. Mesele alışkanlık. Mesele ritim. Bu tarz denemeleri elemelerde ya da Uluslar Ligi maçlarında yaparsınız, Dünya Kupası play-off’unda değil. Yılın en kritik maçında özellikle ilk 45’te bu kadar çok pozisyon vermemizin ve soyunma odasına 2-0 geride gitmemizin sebebi ritim bulamamamız. Sahayı doğru parselleyemememiz.

iLK 45’TE ORTA SAHADA HEP BiR KiŞi EKSiKTiK

Portekiz Milli Takımı tüm elemeler boyunca yaptığı gibi 4-3-3’le çıktı maça. Fernando Santos, orta sahada yetenekli Moutinho-Bruno Fernandes-Bernardo Silva üçlüsünü tercih etti ve topu ayaklarına aldıklarında organize hücumlar geliştirdiler beklendiği gibi. Biz bu yetenekli oyuncu grubunu ilk 45 dakikada ikinci bölgede karşılayamadık, çünkü orta sahada bir adam eksik kaldık. Alanı doğru paylaşamadık. Çünkü 3-4-3’le alan parsellemeye alışık değiliz. Doğru eşleşemedik, Otavio ile Çağlar mı Berkan mı eşleşecek derken iki gol çıkardı o şaşkınlıktan Portolu. İlk devrede yardımlaşamadık, üç pas üst üste yapamadık.

iKiNCi YARIDA PORTEKiZ’iN KRONiK DAĞINIKLIĞI VARDI

İkinci yarıda Portekiz’in kronik dağınıklığı devreye girdi neyse ki! Dün de değinmiştim, bu Portekiz eleme grubunda Sırbistan-İrlanda ile oynadığı 4 maçın sadece 1’ini kazanabildi. Savunmada hem çok eksik, hem çok sarsaklar. İkinci devrede biz biraz daha deneyince, oyunu biraz daha ileri taşıyınca maçı uzatmaya götürmeye bir penaltı kadar yaklaştık. Ama olmadı maalesef.

Dün sahada oyuncu gruplarının kalitesinin altında iki teknik adam vardı bence. İki ülkenin de Euro 2024 planlarını oyuncu kalitelerine yakışır teknik ekiplerle yapmaları gerektiğine inanıyorum ben.

Yazının Devamını Oku

Kazanma formülü: Cengiz, Kerem, Yunus

24 Mart 2022
A Milli Takım’ı Portekiz karşısında zor bir görev bekliyor ancak imkansız değil. Portekiz’in Cristiano Ronaldo’nun yanı sıra Bruno Fernandes, Bernardo, Felix, Jota, Leao ve Moutinho gibi süperstarları var. Ancak mükemmel bir takım oldukları şüpheli. Eleme grubunda Sırbistan’ın ikinci yarıda yaptığı gibi hızlı geçişler ve kanat hücumlarıyla Portekiz’i bizim de çok zor durumlara düşürebileceğimize inanıyorum ben.

Eleme grubunda iç sahada İrlanda’ya karşı %72, Azerbaycan ve Lüksemburg’a karşı %66 ile topla oynamışlar. Muhtemelen bize karşı da maç boyunca vitesi ellerinde tutmak isteyecekler, pasla çıkacaklar, önde baskı yapacaklar. Dias, Pepe ve Cancelo’suz savunmada dengesiz yakalanmaları da muhtemel. Bence Cengiz-Kerem-Yunus ileri üçlüsü ve 4-6-0’la çok zor durumlara düşürebiliriz bu Portekiz’i.

Direkt gidemediler çünkü...

Ronaldo futbol tarihinde milli formayla en çok gol atan futbolcu. Fernando Santos, Dünyanın en deneyimli milli takım hocalarından biri. Ve Avrupa şampiyonu. Kadrolarında Ronaldo’nun yanı sıra Bruno Fernandes, Bernardo, Felix, Jota, leao ve moutinho gibi süperstarları var. Ancak bu olağanüstü kadronun da kendi grubundan Dünya Kupası bileti alamamasının bir sebebi var. Çok iyi bir oyuncu grubu oldukları kesin. Ama mükemmel bir takım oldukları şüpheli. Eleme grubunun son maçında Sırbistan’ın ikinci yarıda yaptığı gibi hızlı geçişler ve kanat hücumlarıyla Portekiz’i bizim de çok zor durumlara düşürebileceğimize inanıyorum.

Eksik ve dengesiz yakalanabiliyorlar

Fernando Santos, tüm eleme grubunda 4-3-3 formasyonunu kullandı. En uçta Ronaldo’yu serbest bırakıyor, arkasında dört yetenekliye özgürlük tanıyor. Ruben neves yok; ancak Bernardo, Bruno Fernandes, Jota ve Renato’nun hepsinin arkasını süpürme işi bazen sadece Danilo’ya kalabiliyor. Zaten en büyük zafiyetleri de bu: Tamamlayamadıkları hücumlarda geri koşmayan oyuncuları var. Eksik ve dengesiz yakalanabiliyorlar. Ve bizim de basmamız gereken tuşları tam olarak bu.

3 pırpır oyuncu sürpriz olmaz

Elimizde çok iyi santrforlar var: Burak, Şampiyonlar Ligi eleme turunda iyi oynadı. Enes La Liga, Umut da Süper Lig gol krallığında ikinci sıradalar. Ancak bu maç, başka bir maç. Topa yüzde 50-55 sahip olabilirsek bu oyuncuları daha fazla kullanma şansımız olabilir.

Yazının Devamını Oku

UEFA Konferans Ligi Avrupa kupalarındaki kurtuluşumuz olabilir

23 Mart 2022
Avrupa ülkeler sıralamasında 19’uncuyuz. Norveç temsilcisi Bodö-Glimt bir tur daha geçerse sezonu 20’nci sırada bitireceğiz. Ki 1991’den beri bu basamağa düşmemiştik.

Peki 30 yıl geriye giden ve dibe vuran Türk futbolunun sıradaki adımı ne olmalı? Nasıl çıkarız bu kâbustan? 2023-24 sezonundan itibaren Avrupa’da 5 değil, 4 takımla mücadele edeceğiz. Şampiyonumuz (bazı özel durumlar gerçekleşmezse) 4, ya da en azından 3 ön eleme oynayacak. Şampiyonlar Ligi müziğini unutacağımız gibi Avrupa Ligi melodisini de unutacağız. Zira artık Avrupa Ligi biletimiz de yok! Kupa galibimiz, lig ikincimiz ve üçüncümüz hep birlikte Konferans Ligi ikinci ön eleme turundan başlayacaklar sezona. Tablo kötü. Böylesini elbette hayal etmemiştik. Biz artık bir perşembe akşamı futbolu ülkesiyiz. Ancak bu krizi bir fırsata çevirebilir, ufak rötuşlarla bu kabustan çok hızlı uyanabiliriz bence.

BiZ DE RAHATLIKLA HOLLANDA’NIN BAŞARDIĞINI HEDEFLEYEBiLiRiZ

Avrupa’da 202122 sezonunun en başarılı ülkesi Hollanda! Evet, halen 5 takımla yoluna devam eden İngiltere değil... Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde 3 temsilcisi birden olan İspanya değil... Hollanda... Sebebi basit: Şampiyonlar Ligi’nde kazanılan galibiyetle Avrupa Ligi ve Konferans Ligi’nde kazanılan galibiyetin karşılığı aynı. Galibiyet 2 puan, beraberlik 1 puan. Hollanda’nın da Konferans Ligi’ndeki 4 temsilcisi toplam tam 65 puan topladılar bu sezon. İkisi halen çeyrek finalde yollarına devam ediyorlar. Bu sayede de Avrupa sıralamasında bir anda yedinci basamağa tırmandılar. Oysa sadece 4 sezon önce, 2018’de 14’üncü basamaktaydılar. Biz de rahatlıkla Hollanda’nın başardığını hedefleyebiliriz. Konferans Ligi, bizim ligimiz seviyesindeki ligler için doğal hedef. Üstelik Konferans Ligi gruplarında bir galibiyetin ödülü 600 bin Euro (Yani Avrupa Ligi’nin üzerinde). Hem maddi, hem de manevi olarak bizim hedefimiz artık Konferans Ligi’nde ilerlemek olmalı.

ÇIKIŞ iÇiN ÜÇ YOL

Avrupa’da mevcut kaostan çıkabilmemiz için yapmamız gereken kritik hamleler var elbette: 

1- Avrupa kupalarında herhangi bir temsilcimizin herhangi bir maçta sahaya saçma sapan rotasyonlu kadrolarla çıkmasına bir daha izin vermemeliyiz. Gerekirse bunu Süper Lig statüsüne yazmalı, Premier Lig’de yaptıkları gibi kontrat altına almalıyız. Belki size absürt gelecek, belki inanamayacaksınız ama Premier Lig kulüpleri her maça as kadrolarıyla çıkmayı sezon başında imza ile taahhüt ederler. Bir maça bilinçli olarak en iyi kadrosuyla çıkmayan takıma Premier Lig yönetimi para cezası verir. 2000’lerin başında bir kulübün bu şekilde cezalandırılmışlığı var.

FiKSTÜRÜ TEMMUZA KAYDIRMALIYIZ

2- 2023-24’ten itibaren Avrupa kupalarına tüm temsilcilerimiz birinci ya da ikinci ön elemeden giriş yapacaklarına göre bizim de Süper Lig fikstürünü buna göre yeniden yapılandırmamız lazım. Artık biz bir temmuz futbolu ülkesiyiz, öyleyse ligimizi de en az 2-3

Yazının Devamını Oku

Avrupa kupaları için grup bileti mücadelesi

21 Mart 2022
Bu sezon ligi ikinci bitirecek takım Şampiyonlar Ligi 2. ön elemesine katılmaya hak kazanacak.

Türk futbolunun Avrupa’da 30 yıl geriye gittiğini, 19’uncu basamağa düştüğünü, hatta Bodö’nün bir tur daha geçmesi halinde sezonu 20’nci bitireceğimizi biliyorsunuzdur. Bu da Avrupa’da 5 değil 4 takımla temsil edilmemiz demek. Lig ikincimizin Konferans Ligi’ne gitmesi demek. Ve her takımımızın en az 3’er ön eleme oynaması demek. Ancak bu kara tablo 2023 24’ten itibaren devreye girecek, yani bu sezon lig ikincimiz hâlâ Devler Ligi ikinci ön eleme bileti kazanıyor. Oradan elenirse Avrupa Ligi üçüncü ön eleme turuna, oradan da elenirse Konferans Ligi play-off’una gidiyor.

SLAViA PRAG GiBi

Bu sezon Slavia Prag, benzer bir rotayla Konferans Ligi çeyrek finaline kadar ulaştı. Süper Lig’i bu sezon ikinci sırada bitirecek takımın da gruplara girmek için 3 deneme hakkı olacak kısacası. Yani bu sezon lig ikinciliği demek, neredeyse Avrupa’da grup garantisi gibi bir şey.

ViTES SÜREKLi YÜKSELDi

Dün Kadıköy’de sahaya çıkan iki takım bu bilet için savaştılar sonuna kadar. Konyaspor daha önce Trabzonspor’a karşı da uyguladığı kontratak ve duran top stratejisini tercih etti Kadıköy’de. Ligin en iyi taç setlerine sahip takımı, Fenerbahçe’yi de bir taçla avlamayı başardı. Ancak Fenerbahçe belki de ligin en kaliteli kadrosuna sahip. Bence artık sadece 30 dakikalık kondisyona sahip Mesut çıkıp Pelkas girince, tempo bir kademe arttı. Arda girince bir vites daha yukarı... Özellikle 80’le 88 arası Fenerbahçe öyle yoğun bir baskı kurdu ki, bu atak sürekliliğinin bir noktada gol getirmesi kaçınılmazdı.

Trabzon ‘şampiy...’ gibi. Adeta kendi liginde yarışıyor artık. Ancak ‘diğerleri ligi’nde zirve yarışı çok eğlenceli olacak belli ki.

Yazının Devamını Oku