Paylaş
Türkiye’ye bankacılık kanalından gelen sermaye girişlerde sıra dışı bir akış görünmüyor. Döviz kurunu sakinleştiren de şu; ocak sonundan itibaren gelen 9 milyar dolarlık bir sıcak para girişi. Bunun sahiplerinin de çoğunlukla Batılı fonlar olduğu anlatılıyor. Ancak yine de arka planda başkaları varsa asıl sahiplerini bilmek mümkün değil.
Katar, en yakın politik destekçisi Türkiye’ye portföy yatırımları kanalından “üç-beş milyar dolar atmış mıdır?” bilmiyoruz. Ama işin doğrusu; Katar, bugünlerde varlık içinde yokluk çeken bir ülke durumunda. Dolayısıyla eline geçen nakdi önce kendi söküğünü dikmeye kullanıyor.
Daha geçen Pazartesi, kredi dereceleme kuruluşu Fitch Katar’ın notunu düşürdü; not AA’dan AA-‘ye indirilirken, görünüm de negatif olarak belirlendi. Anlamı, bu gidişle bir basamak daha not indirimi gelebilir demek.
Peki Katar’a ne oldu?
Malum 5 Haziran günü başta Suudi Arabistan, Mısır ve diğer Körfez ülkeleri, Katar’ı terör destekçisi olmakla suçlayıp diplomatik ilişkileri keserek, ültimatom verdiler. Diplomatik krizle, kara, hava ve denizden ambargo, izolasyon başladı. Bunun ekonomik etkilerinin hemen hissedildiği görülüyor.
Asıl hikaye; petrol fiyatlarının 2014 ortasından itibaren varil başına 100 doların altına düşmesiyle, tüm petrol ve gaz ihraç eden ülkelerin bütçelerinin sarsılmasında. Katar da bu ülkelerin içinde. Buna bir de diplomatik kriz eklenince düşüş daha sert oldu.
Diplomatik kriz öncesinde, 2014’ü izleyen yıllarda petrol ve gaz fiyatlarının yarı yarıya düşmesiyle; 2014’te 206 milyar dolarlık bir ekonomi olan Katar’ın dengeleri sarsılmaya başladı. IMF, 2016 için Katar’ın milli gelirini 156 milyar dolar olarak hesaplıyor. Katar, Fitch’e göre küresel sıvılaştırılmış doğal gaz pazarındaki arzın yüzde 30’unu sağlıyor.
Ölçü olarak petrol fiyatını alalım; 100 doların üzerinde iken 2013’te bütçe dengesinde milli gelirinin yüzde 19.3’ü kadar, yani 38 milyar dolar bütçe fazlası veren Katar, 2016’da 50 doların altındaki fiyatlar seviyesinde milli gelirinin yüzde 10’una yakın bir bütçe açığı verir hale geldi. Bu da kabaca 15 milyar dolar demek. Böylece, kabaca 50 milyar dolarlık bir mali kayıplı savrulma olmuş.
Bu yıl da benzer bir tablo devam ediyor olacak. 2016 sonu itibariyle merkez bankası rezervlerinde 10 milyar dolarlık bir kayıp görünüyor. Ancak orada rezervler sadece merkez bankasında değil, asıl Katar Yatırım Otoritesi adlı bir varlık fonunda.
Böylece, önce enerji fiyatlarından ‘sopa’ yiyen Katar, bu yıl ortasında başlayan diplomatik krizle ikinci bir şokla karşılaştı. İzolasyonun adı bile yetti. Fitch’in hesabına göre, Katar’ın uluslararası rezervlerini varlık fonu biçiminde işleten Katar Yatırım Otoritesi de dahil olmak üzere, kamunun net dış varlıkları 2016’da milli gelirine oranla yüzde 185’ten 2017’de yüzde 146’sına gerileyecek. Bu, yaklaşık 40 milyar dolar erime demek.
Nedeni de, Katar bankalarından en başta Suudiler ve Emirliklere ait 15-20 milyar dolarlık mevduat çekilişlerini karşılamak için kamunun yurtdışı varlıklarını yurtiçine kaydırması. Fitch, Katar’da banka dışı kamu kesiminin, mevduat erimesi yaşayan Katar bankalarına haziran ve temmuzda toplam 18 milyar mevduat yaptığını, 2017 sonunda ise bunun 35 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyor. Yani yerleşik olmayanların mevduat “kanaması” devam edecek tahmini var.
Katar’ın varlık fonu ve merkez bankası rezervleriyle birlikte tüm kamusal rezervlerinin, 2016 sonu itibariyle yaklaşık 283 milyar dolar olduğu, bunun da gelecek 20 yıl boyunca tüm bütçe açığını veya dış yükümlülüklerini (milli gelirin yüzde 90’ı) karşılayacak durumda olduğu not ediliyor; Fitch’in değerlendirmesinde.
Katar zengin ama elinde nakdi kalmıyor. Mevcut varlık fonu yatırımlarını nakde çevirmek de öyle hemen olamıyor.
Enerji fiyatlarının düşüşüyle bütçe harcamalarını yüzde 16 kısan Katar hükümetinin, diplomatik krizle bunun derinleşmesi yüzünden 2014’ten 2024’e uzanan dilimde önceden planladığı sermaye harcamalarını 180 milyar dolardan 150 milyar dolara indirebileceği vurgulanıyor.
İşte bu yüzden, başka ülkeleri kurtarmak için “3-5 milyar dolar atacak” halleri yok. En azından öyle görünüyor.
İyi bayramlar dileğiyle.
Paylaş