Paylaş
Kısıtlamalarda istisnalar oldu; Çin ve Hindistan neredeyse aynı miktar ithalata devam ederken, Kore, Türkiye ve Japonya azaltarak ithalat yapmaya devam ettiler.
Şimdi kısıtlamalar kalktı, ama İran eski üretim gücüne hemen ulaşamıyor. İran’ın enerji alanlarına devasa yatırımlar yapması gerekiyor. Ekonomik büyüme için de yüksek yatırımlar kaçınılmaz. Bunun için de para gerekiyor.
Bunun da iki penceresi var; ya kendi varlıkları ya da yabancı yatırımcılarının getireceği paralarla.
Malum, 2012 Mart ayından itibaren İran bankalarının uluslararası para transferi yapmasına olanak sağlayan Swift sistemi üyelikleri de dondurulmuş, ne alacaklarını alabilmiş, ne de ödeme yapabilmişti.
Önceki gün İran Hükümet Sözcüsü Muhammed Bagher Nobakht AP’ye, dondurulan 100 milyar dolarlık varlıklara erişimlerinin olduğunu açıklıyordu. Soru üzerine, bu varlıkların Çin, Hindistan, Japonya, Kore ve Türkiye’de olduğunu söylüyordu. Tam da, 2012-2016 arasında petrol satış kısıtlamalarında istisna olan ülkelerde.
Şimdi, kısıtlamalar süresince transfer edilemediği için hesaplarda kalan ve zorunlu olarak dondurulan bu paralar transfer edilebilecek. Muhataplar arasında Türkiye de var.
2012 Mart ayında İran’a Swift yasağı başlamadan önce Türkiye’ye ithal edilen altın miktarında gözle görülür bir artış olmuş, yasak başladıktan sonra ise bu altınlar İran’a ihraç edilmişti. Çok belli idi ki; İran kısıtlamalar geleceğini öngörerek Türkiye’den olan gaz ve petrol ihracatı alacaklarının biriktiği Halk Bank hesabındaki paralarla altın alıp, bunları Türkiye’ye getirip sonra da İran’a sevk etmişti. Yasak delinmişti. Mart 2012-Temmuz 2012 arasında Türkiye’den 6 milyar dolarlık külçe altın gitti İran’a.
2012 Temmuz ayında bu defa İran’a külçe altın ihracı da yasaklanınca, İran da külçe altınları Türkiye’den Dubai’ye sevk etmeye başladı. Birden Birleşik Arap Emirlikleri’ne olan altın ihracatı patladı. Temmuz 2012-Şubat 2013 arasında 5 milyar dolarlık altın gitti.
2014 Eylül-2015 Şubat arası dönemde ise İran’a bu defa hiç olmazken birden 1 milyar dolara yakın mücevher ihracatı patladı.
Kayıtlara yansıyan 12 milyar dolarlık bir altın sevkiyatı var.
Peki, dış ticaret rakamları ne diyor?
2013-2015 yıllarını içine alan 3 yılda Türkiye, İran’a toplam 14.5 milyar dolar dış ticaret açığı vermiş. Petrol fiyatları düşünce açık da azalmış. Yani satın aldığı 26.3 milyar dolarlık mallardan, sattığı 11.7 milyar dolarlık malların bedelini düşerseniz 14.5 milyar dolar borçlu. Peki, bu parayı ödeyebildi mi? Kayıt üzerinde hayır.
Para ve altın transferi yasağı varken, yasal olan başka bir yolla çıkarılmamış ise İran’ın alacakları Halk Bankası’nda birikmiş olmalı.
2013 öncesinde yıllık 9 milyar dolarlık açık verdiğimiz ve külçe altın sevkiyatlarının 2013 öncesi hesaplara ait olduğunu varsayarsak en az 10 milyar dolarlık alacak birikmiş demektir. Bu da İran Hükümet Sözcüsü Muhammed Bagher Nobakht’ın bahsettiği varlık olmalı.
Hürriyet’ten Serkan Demirtaş İran Büyükelçisi Ali Reza Bikdeli ile önceki hafta yaptığı röportajda, Türk bankalarında nakit paraları olup olmadığını sormuş; Bikdeli “Doğalgaz ve petrol satışından elde edilen paraları biz Halkbank’ta tutuyoruz. Buradaki para hiçbir zaman çok birikmedi çünkü Halkbank’a İran’ın ihtiyacı olan gıda ve ilacı bu paradan alarak kullanması izni verilmişti” yanıtı veriyordu.
Oysa birikmiş bu paranın İran’a gıda ve ilaç satışına kayması nedeniyle toplam ihracat artmış da değil; 2011’de 3.5 milyar dolar, 2015’de 3.6 milyar dolar.
Demirtaş’ın bunu sorduğu İranlı diplomatik kaynaklar “Türkiye’de bulunan varlıklar farklı kurumlara ait olduğu için şuanda kesin bir rakam vermek mümkün değil ancak yakın gelecekte bu bilgi İran hazinesi tarafından duyurulacaktır” diyor.
Sonuçta, İran istediğinde bu parayı çekecek. Hükümet bu konuya açıklık getirmezse potansiyel döviz çıkışı ve rezerv azalışı üzerine spekülasyon kapısı açık kalacak.
Paylaş