Paylaş
Sanatçının Grup Sanat Galerisi’nde (Hollanda Caddesi) açılan ve 22 Aralık’a kadar sürecek serginin kataloğunda sulu boyanın ustası Sabri Akça’nın, “Hayat dolu, heyecanlı ve sanatın istediği ataklık ve coşkulu bir fırça. Hem desen, hem de çok ‘içten gelen’ soyutlamaları ile yol gösterici tavır içinde. Resim için üç şey gereklidir: Desen, desen, desen. Kutluyorum Akdoğan” sözleri, Topaçlıoğlu’nun bu özelliğine işaret eder nitelikte. Eserleri yakından incelediğinizde az ama dolgun fırça darbeleriyle üretilmiş figürler, sanatçının desendeki ustalığını net şekilde ortaya koyuyor.
Keçiler, atlar, bisikletler ve “özgür” genç kızlar Topaçlıoğlu’nun vazgeçilmezleri. At ve bisikletle eserlerine hareketlilik, hız ve farklı bir enerji yansıtan sanatçı, keçiyle bu hayvanın esneklik ve hareketliliğinin yanı sıra, kendisini de bir anlamda tuvale yansıttığını söylüyor. Bisikletler aynı zamanda Topaçlıoğlu’nun çocukluğuna dair simgeler, iz bırakan anılar. Lekeci, figüratif tarzdaki resimlerinde soyut ve somut arasındaki dengeyi tutturmayı başaran sanatçı, resmin arka planına yerleştirdiği simge ve figürlerle sizi ister istemez öne çıkan kompozisyonun arka boyutuna da taşıyor. Soğuk ve pastel tonların arasından fışkıran sıcak renkler de sizi olumlu duygularla kucaklar.
Topaçlıoğlu’nun “Özgürlüğün sembolü” olarak gördüğü genç kızları mini eteklidir. Bakışları resmin akışına göre şekillenmiştir. Kimi zaman hüzün, kimi zaman sevinç vardır o kızların bakışlarında. Aslında Topaçlıoğlu’nun eserleriyle ilgili tam olarak ne demek istediğimi Kırıkkale Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü Başkanı Doç. Dr. Ayşe Güler güzel özetlemiş:
“Sanatçının, resimlerinde kullandığı kadın, at ve keçi figürlerinin hareketleriyle ortaya çıkan devinim, kendini toprak tonlarının içinde özgürleştirerek izleyenleri de özgür olmaya davet ediyor. Durağan gibi görünen figürlerin bile aslında kendi lekesel gerçeklikleri içerisinde özünü ortaya koyarak hız kazandığını söyleyebiliriz. Sanatçı bu sergide gerçek dünyada algıladığımız hız kavramını oluşturan zaman ve mekan algısını, biz izleyenlere inanılmaz bir devinimle soyut figürlerindeki renk, leke ve çizgileriyle adeta akıtıyor. Resimlerdeki hayvan ve insan figürleriyle bilindik zaman ve mekan algısını, figürlerin içinde yaşadıkları gerçekle yeniden ortaya koyuyor. Sanatçı, farklı bir gerçeklik içerisinde kavrayabileceğimiz ögeleri, izleyenlere lekenin ve çizginin içerisine gömdüğü hız algısıyla yeniden yansıtıyor. Resimlerde oluşturulan belli belirsiz mekan algısı, izleyenleri o hızın içine alarak yüzeyde bir serüvene çıkarıyor. Bir atın kişnemesini sadece kahverengi bir lekeden bizlere duyurabilmeyi başaran Topaçlıoğlu, resimlerinde kullandığı insan ve hayvan figürleriyle sezgisel olarak adım attığı gerçekliği bizlere düşündürüyor.”
NEV’DE NEJAD DEVRİM
Galeri Nev (Kırlangıç Sokak) ilginç bir sergi dizisine başlıyor. Yalnızca bir eserin yer alacağı bu sergiler, eser etrafında galerinin sanat tarihi ve sanat eleştirisi konusundaki birikimini ortaya koyuyor. Düzenli olarak tekrar edecek sergi dizisinin ilki, Nejad Devrim’in 1954 tarihli başyapıtlarından birine ev sahipliği yapacak. Tablonun ortaya çıktığı tarihin öncesini ve sonrasını izleyenlerin zihninde canlandırmak üzere kurulan sergi, Galeri Nev arşivlerinde korunan sayısız gazete-dergi kupürü, sergi davetiyesi ve afişi, önemli resimlerin ve resimsel yolculukların eskizleri, mektuplar, kartpostallar, tanıklıklar, ses-video kayıtları ve özellikle de fotoğraflardan oluşacak. Serginin bir diğer ayağı ise Galeri Nev’in başlatacağı internet arşivi projesiyle ilgili. Sanatçının ailesinin ve çevresinin arşivlerinde korunan ve tek eserlik sergi için bir araya gelen tüm belgeler internet sitesine yüklenerek, arzu eden herkesin kullanabileceği bir hale getiriliyor. Şimdilik Nejad Devrim’e mahsus içerik, yakında tek eserlik yeni sergilerle zenginleşmeye, sanatçıların dünyalarına dair ipuçlarını birleştirmek isteyenlere yol göstermeye devam edecek. Kısaca Nejad Devrim 12 Aralık-12 Şubat tarihleri arasında Galeri Nev’de yeniden Ankaralı sanatseverlerle buluşacak.
HEDİYELİK TABLOLAR
Tam üç hafta sonra 2019’a “merhaba” diyeceğiz. Yeni yıl hediyeniz küçük bir tablo neden olmasın? Bana gelen elektronik postalardan, Ankara’da bir çok galerinin ay sonuna kadar değişik sanatçılardan çoğunlukla küçük ebatlı tabloları yılbaşı hediyeliği olarak sergileyeceği anlaşılıyor. Yanılmıyorsam ilk olarak Galeri Soyut’un başlattığı bu anlayış, Ankara’da bir çok galeri tarafından benimsenmiş. Bu hafta “Kentte ne var?” bölümü yerine, galerileri ziyaret edip yılbaşı hediyenizi resim olarak seçin önerisinde bulunuyorum.
Paylaş