Keskinok ve Özer anısına

Çağdaş Türk resminin iki önemli ismi Kayıhan Keskinok ile Söbütay Özer’in sergilerinden bahsetmede biraz geciktim.

Haberin Devamı

Keskinok ve Özer anısınaÜç yıl önce kaybettiğimiz Kayıhan Keskinok’un sergisi kendi adını taşıyan Cinnah Caddesi üzerindeki vakıf binasında. Keskinok’un eserlerini görmeniz için önünüzde tam bir hafta var. 26 Mart’ta sona erecek sergide Keskinok’un elinden çıkmış yağlıboya tabloları, desen çalışmalarını görebilirsiniz. Keskinok’un anılarını okuduğunuzda, onun resime nasıl başladığını ve bağlılığının nasıl devam ettiğini, kendi ağzından en kısa haliyle şöyle özetleyebilmek mümkün:
“Resim yapma tutkusu İnönü İlkokulu’nda okuduğum sıralarda başladı. Benim hayranlığım ilk kez giydiğim uzun pantolonlu takım elbise içindi. Kara tahtaya, kağıt olarak ne varsa hergün onlarca uzun pantolonlu, dik omuzlu üç düğme ceketli figürler çizdim bir yıl boyunca. Resimde Refik Epikman ve Malik Aksel, grafik sanatlarda Şinasi Barutçu, modlajda Hakkı İzzet en fazla etkilendiğim öğretmenlerimdi. Sağlam çizgi zevkimi Refik Epikman’dan aldım. Rıfat Ilgaz bir gün bana ‘peyzajlar güzel şeyler, ama insan yap. Meselen insan ve ilişkileri olsun’ dedi. Beni çok etkiledi. O tarihten sonra bir kaç peyzaj hariç hep insanla ilgili resimler yaptım. 1971 yılında figürlü çalışmaları toplumsal içerikli konulara yönelttim. Gecekondu ve Karadeniz düğünleri ve çarpık kentleşmenin, emeksiz zenginleşmenin ürünü olan barlar, gece kulüpleri ve dansöz serileri bunlar arasındadır. 1973 yılında yaylalardan dönüşü ele alan ‘Şenlik’ adlı resmimle 34. Devlet Sergisi Ödülü’nü aldım. İzmir Resim ve Heykel Müzesi’nde bulunan bu resmim, gecekonduda düğün, Karadeniz düğünü ve dansözde olduğu gibi üç büyük leke değerini içeren bir geometrik yapı içinde kalabalık figür değerlendirmelerini içerir.”

Haberin Devamı

Keskinok ve Özer anısınaSÖBÜTAY ÖZER

Mithatpaşa Caddesi üzerindeki Detay Sanat’ta 2007’de kaybettiğimiz Söbütay Özer’in sergisi var. Bu sergiyi görmek için vaktiniz bol. Detay Sanat, 4 Nisan’da sona erecek sergiyle ilgili, resimlerin sergilenmesine olanak sağlayan sanatçının kızı Gözde Özer’e teşekkürleriyle birlikte, özetlediğim şu değerlendirmeyi göndermiş:
“Çay bahçeleri, dolmuşlar, bisikletler, leylekler, güvercinler, kırmızı gemici feneri, yuvarlak hatlı sandalye, duvar saatleri, mavi sırlı çinko çaydanlık, bakır vazolar, kararmış kömür ütüler, tulumbalar, Özer’in resimlerinde sürprizlerle karşımıza çıkıyor. Geçmişin izlerini taşıyan bu objeler onun yaşama bağlılığının göstergesidir. Resimlerinde, çiçekler, çinko bir çaydanlığa ya da kömürlü ütüye yerleşir. Tulumba üzerinde güvercin ya da kırmızı ibikli bir horoz, bize mutluluk aşılar. Gelincikler, bazen geniş çayırlarda bazen de çayırlara gömülmüş kaplumbağa otomobillerin etrafını sarıp sarmalar. Sanatçının resim dilinin ustalığı sayesinde güvercinler saklambaç oynar resimlerde; ters dönmüş demliğin üzerinde, bisiklet selesinde, balkon demirinde. Leylekler de uzun kırmızı bacaklarıyla sarı yeşil siyah tarlalarda dolanıp dururlar. Resim, soyut bir kurguyla başlar. Beneklerin dağılımında ritmler, kontrast çizgiler kısacası resmin yapı taşları vardır. Soyut resmin sınırında gezinse de gerçekçiliğin peşini bırakmaz Söbütay Özer. Sanatçının resminde her şey yerli yerindedir, kompozisyon mükemmeldir. Tuvalini açık koyu düzenlemelerle oluşturur. Renk düşkünüdür, rengarenk maviler, kırmızılar, kahverengiler, parlak sarılar, zümrüt yeşilleri ve bunları dengeleyen griler yer alır tuvallerde, böylece renkli armoni hiç eksik olmaz. Ritim de en büyük kaygılarından biridir sanatçının. Çizgiyi, parçaladığı yüzeyleri birleştirirken ustaca kullanmıştır. Resmin bir ölçü, bir denge işi olduğunu bilerek boyar tuvalini. Resmi çizgidir, renktir, lekedir, benektir. Boyayı ise dokular halinde öyle yoğun kullanır ki izleyenler fırçanın nasıl coşup salındığına tanıklık ederler. Söbütay Özer’e göre resim, gece gidilen bir yol gibidir. Arabamızın farları ne kadar aydınlatırsa o kadar görürüz.”...

Haberin Devamı

KENTTE NE VAR?

Müslüm Teke-Bugün açılacak (Galeri Sanat Yapım/Şenyuva), Güler Güçlü (heykel)-9 Nisan’a kadar (CerModern/ Sıhhiye), Seval Şener-31 Mart’a kadar (Galeri Nev/Kırlangıç Sokak), Mustafa Ayaz-26 Mart’a kadar (Valör Sanat/Yıldız), Ahmet Umur Deniz-27 Mart’a kadar (Fırça Sanat/Hilal Mahallesi), Necmi Gürseler-Numan Arslan-Alper Raif İpek-Demet Kaya (heykel)-28 Mart’a kadar (Galeri Soyut/Yıldız), Fatma Kara-24 Mart’a kadar (Galeri Akdeniz/Yıldız), Hüseyin Şahbudak-31 Mart’a kadar (Krişna Sanat/Kavaklıdere), Hititler İstanbul’da-20 Nisan’a kadar (Galeri M/Armada AVM), Semih Taytak-24 Mart’ta açılacak (Ata Sanat/Ulus), Angela Burns-4 Nisan’a kadar (Bilkent Üniversitesi), Merih Özyörük-2 Nisan’a kadar (Galeri Gözde/Y.Ayrancı), Cengiz Savaş-24 Mart’a kadar (Sevgi Sanat/Çankaya), Zafer Dilekçi-4 Nisan’a kadar (Stillife/Yıldız), Suzan Batu-15 Nisan’a kadar (Z.Livaneli Kültür Merkezi/Yıldız), Müjgan Kara-31 Mart’a kadar (İsmail Altınok Sanat Merkezi/Kolej).

Yazarın Tüm Yazıları