İstanbul’dan sevgiler

Bazen plan, program uymuyor.

Haberin Devamı

Gündem asıl ilgi alanınız olan işlerde aniden yoğunlaşınca, hobi olarak yazmaya çalıştığınız resim yazılarında öncelik vermeyi düşündükleriniz bir anda aklınızdan çıkıyor. Emin olun, kimi gün öylesine bir yoğunluk yaşıyoruz ki, insan hangisine yetişeceğine şaşırıyor. Tam bir konuya odaklanmışken, bir bakıyorsunuz, sizlerin televizyon ekranlarında kırmızı şerit üzerinde yazılı olarak gördüğünüz “son dakika”lar birbirini ardına geliyor. Bu “son dakika”ların büyük çoğunluğu da, gazetelerin baskıya girmesine kısa süre kala gelir zaten. Bu durumda iyice allak bullak olursunuz. Biliyorum Devrim Erbil ismi tüm bu gerekçeleri hak etmiyor ama oldu bir kere. Oysa Erbil’in “İstanbul’dan sevgiler” adını verdiği sergisinin Grup Sanat’taki açılışına gitmiş, hocanın adıma imzaladığı sergi kataloğuna sahip olmanın mutluluğunu yaşamıştım. “Vakit geçti, artık bir başka Devrim Erbil sergisini yazarız” diye düşünsem de, Erbil hoca bir daha kimbilir ne zaman Ankara’ya gelecek? Ancak serginin bitiş tarihi 22 Kasım olunca bayağı rahatladım. Yani demem o ki, Devrim Erbil sergisini 22 Kasım’a kadar Grup Sanat Galerisi’nde (Hollanda Caddesi) hâlâ gezebilirsiniz.

MAVİ İSTANBUL’UN RENGİDİR

Sergiyle ilgili yazıya gelince de, imdadıma Erbil’in kültür ve sanat portalı “dünyabizim.com”da Ezgi Aşık ile yaptığı söyleşi yetişti. Tamamını okumanızı tavsiye edeceğim bu röportajda, Ankara’daki serginin adına uygun olarak, Erbil’in İstanbul sevgisini anlatan bölümü sizlerle paylaşmayı uygun buldum:
“(...)Mavi, huzurun, iç zenginliğinin ve derinliğinin rengidir. Zenginliği ve derinliği olan insanlarda maviye bir kayış vardır. İstanbul’da mavi, bambaşka bir mavidir. Çünkü İstanbul’da mavi turkuvazdır, mavi camidir, mavi çinidir, mavi her mevsimde zenginleşen denizin rengidir. Mavi, İstanbul’a yakıştığı kadar başka hiçbir kente yakışmaz. Mavi, İstanbul’un rengidir. Siz hem iç zenginliğine sahip olacaksınız hem bu mavilerle iç içe olacaksınız hem de maviyi sevmeyeceksiniz. Mümkün değil.(...)İstanbul’un hepimiz için bir önemi var. Çünkü İstanbul’da Türkiye’nin birçok yerinde olmayan bir şey var; tarih var, üç imparatorluğa başkentlik etmiş on bin yıllık kent var, kültürel birikim var. İstanbul her şey demek, İstanbul’un her köşesi benim farklı bir şiirsel yanımı kucaklar. Ben nasıl kuşları alıp kanatlarını suya değdiriyorsam, gökyüzünde bulutlarla kucaklaştırıyor ve insanların hayal güçlerini alıp götürüyorsam...İnsanlara resimlerimle 10 saniye mutluluk nefesi verebiliyorsam, bir sanatçı için bundan daha güzel bir şey olamaz.(...) Hayat çok düz ve detayları olmayan bir yer değil. Benim resimlerim yaşam gibidir. Hem kendileri yaşasın hem de yaşayanlar yaşamın getirdiği zorlukları o detaylar içinde ya kaybetsin ya da kendisini bulsun. O detaylar öyle detaylardır ki siz ona baktıkça ya içinde kaybolacaksınız ya da detaylardan bütünü görmeye başlayacaksınız.”

KENTTE NE VAR?

Haberin Devamı

Yakup Cem-10 Aralık’a kadar (RC Art /Bilkent Center), Zahit Büyükişleyen-14 Kasım’da açılacak (Armoni Sanat/Yıldız), Hayati Misman-1 Aralık’a kadar (Sevgi Sanat/Hilal Mahallesi), Veysel Günay-17 Kasım’a kadar (Galeri Akdeniz/Yıldız), Ahmet Oran-20 Kasım’a kadar (Galeri Siyah Beyaz/Kavaklıdere), Eda Gecikmez-8 Aralık’a kadar (Galeri Nev/ Kırlangıç Sokak), Mehmet Başbuğ (desen)-Ayhan Yılmaz(heykel)-(Artsürem Yıldız), Harun Antakyalı-7 Aralık’a kadar (Krişna Sanat/Çankaya), Numan Seven-30 Kasım’a kadar (İsmail Altınok Sanat Merkezi/Kolej), Nazlı Er-17 Kasım’da açılacak (Ata Sanat/Ulus), Erol Pelioğlu-21 Kasım’a kadar (BRHD Tuğrul Velidedeoğlu Sanat Galerisi/Yıldız), Feyza İlkyaz-16 Kasım’da açılacak (Detay Sanat/Kocatepe), Muammer Durmuş-17 Kasım’da açılacak (Emin Antik/Kale), Handan Çetin-30 Kasım’a kadar (Galeri M/Kızılay), Istvan Orosz-30 Kasım’a kadar (Güler Sanat/Ümitköy), Haluk Evitan-16 Kasım’da açılacak (Medya Sanat/Çankaya), Meral Arıkan-Yasemin Atay-25 Kasım’a kadar (Türk-Amerikan Derneği/Çankaya).

Yazarın Tüm Yazıları