Yalnız ve Yaralı Bir Hayat: Fikret Mualla

Avni Arbaş, Hakkı Anlı, Albert Bitran, Hale Asaf, Abidin Dino, Nejad Melih Devrim, Remzi Paşa, Mübin Orhon gibi imzalarla aynı “Paris Ekolü”nde anılan o dönemin önemli ismi Fikret Mualla’nın sergisinde, sanatçının tümü kayıtlı ve sertifikalı 55 özgün çalışması yer alıyor. Sergide, Mualla’ya ait natürmort, peyzaj, nü figür resim ve desenler ile yine figüratif, dışavurumcu birçok Paris ve Fransa çıkışlı iç ve dış mekan yorumunu görebiliyorsunuz.
Bu önemli sergiyle ilgili Folkart, 380 sayfalık cilt kapaklı muhteşem bir katalog da hazırlamış. Katalogda, sergilenen eserlerin yanı sıra, Mualla’nın çocukluğundan ölümüne kadar yaşamından kesitler sunan fotoğraflar, kendisiyle aynı dönemi yaşamış sanatçılar da dahil olmak üzere bir çok tanınmış ismin ve sanat eleştirmenin değerlendirmeleri ve sanatçının özellikle Hıfzı Topuz’la mektuplaşmaları yer alıyor. Kataloğun içine serpiştirilmiş Mualla’nın sözleri ve Hıfzı Topuz’un 2004 yılında Remzi Kitapevi’nden çıkmış “Paris’te bir Türk ressam” kitabından alıntılar, sanatçının Fransa’da nasıl bir ruh haliyle hayatını sürdürdüğünü yeniden hatırlamanıza katkı sağlıyor.
Sergiyi gezdiğinizde, Mualla’nın resimlerinin konularını çoğunlukla kahveler, sirkler ve sokaklar gibi Paris yaşamının gündelik ayrıntıları oluşturduğunu kolaylıkla görebiliyorsunuz. Evrim Altuğ, katalog için kaleme aldığı ve “Hala paletinin götürdüğü yerdeyiz” başlıklı yazısındaki şu bölüm Paris’in, Mualla’nın sanatında nasıl yer edindiğini net şekilde ortaya koyuyor:
“Pek çok kompozisyonuna merkez seçtiği Paris’in Notre-Dame katedrali kesimi veya sayısız kafe-bar ve bistroları, ressamın uğrak yerleri olarak göze çarpıyor. Bu mekanlar, kendi psikolojik atmosferlerinin aydınlığı ve renk doygunluklarıyla önümüze konuyor. Tekinsiz bir sarı, melankolik bir mavi , hep ‘piyasa’ yapan, birbiriyle flörte gönüllü bu küçük burjuva ve çokça yoksul bireylerin üzerinden akıp, geçiyor. Ancak bu panayır alanlarındaki bireyler, yan yana oldukları ölçüde de, birbirlerine olan mesafelerini koruyor.”
Mualla’nın resimlerinde kullandığı bol boyayla ilgili en güzel tariflerden birini de Elif Naci yapmış. Katalogtan okuyoruz yine:
“...Benim tanıdığım senelerde resim yaparken paletine bir boya sıkışını hatırlarım, kocaman Lefranc tüpünün onun elinde iki sıkımlık canı vardı. Öylesine cömert ve delice fırçaladığı resimlerinden sadece bol boya oyunlarını görür, ne yalan söyleyeyim, pek bir şey anlamazdım. Günün birinde onun bir şey olacağını o zaman kestirmiştim ama bu kadar büyük bir sanatkarla arkadaşlık ettiğimin doğrusu farkında değildim.”
Sergiyi gezerken, Fikret Mualla’nın kim bilir hangi ruh haliyle dile getirdiği bazı sözlerinin galeri duvarlarına yansıtıldığını göreceksiniz. İşte gözüme çarpan o sözlerden ikisi sanki günümüz dünyasını anlatıyor gibiydi: “...Dar-ı dünyada kederden başka bir bok kalmadı. (...) Barış, hiçbir zaman bu kötü dünyada var olmayacak.”

KENTTE NE VAR?

Ahmet Oran-26 Nisan’a kadar (Galeri Mamm/Kuzu Effect AVM), Selin Aral-20 Mart’ta açılacak (Artsürem/Hilal Mahallesi), Hakan Esmer-21 Mart’a kadar (CerModern/Sıhhiye), Hakan Sarıhan-21 Mart’ta açılacak (Ata Sanat/Kale), Serdar Güner-Muzaffer Tunca (heykel)-18 Mart’ta açılacak (Bilkent Üniversitesi Sanat Galerisi), Burçak Mangalcı Başel-20 Mart’ta açılacak (BRHD/Hollanda Caddesi), İbrahim Balaban-Ercan Ayçiçek-20 Mart’ta açılacak (Galeri Soyut/Yıldız), Önder Aydın-20 Mart’ta açılacak (Medya Sanat/Çankaya), Ali Raşit Karakılıç-19 Mart’ta açılacak (Nurol Sanat/Güvenevler), Buluş Aksoy-21 Mart’ta açılacak (Pari Sanat/Kale), Orhan Gürel-18 Mart’ta açılacak (Sevgi Sanat/Hilal Mahallesi), Malik Bulut (heykel)-31 Mart’a kadar (Armoni Sanat/Yıldız), Orhan Taylan-26 Mart’a kadar (Platform A/Taurus AVM), Mehmet Sağ-22 Mart’a kadar (BoHo Art/Kale), Şuayyip Yücel-27 Mart’a kadar (Detay Sanat/Kocatepe), Fehnur İpek-Müfit Yüksel-3 Nisan’a kadar (Emin Antik/Kale), Elif Okur Tolun-21 Mart’a kadar (Galeri Akdeniz/Yıldız), Filiz Onat-31 Mart’a kadar (Galeri M/Armada AVM), Fulya Ergürbüzer Uzer-27 Mart’a kadar (İsmail Altınok Sanat Merkezi/Kolej), Murat Oğuz-25 Mart’a kadar (Krişna Sanat/Kavaklıdere), Bahadır Çolak-23 Mart’a kadar (Siyah Beyaz/Şili Medyanı).