Berrak düşler saydam gerçekler

Mustafa Albayrak, genç kuşak ressamlardan. 2004’te yerleştiği İstanbul’da, iki yıl sonra Beyoğlu’nda atölye çalışmalarına başlamış.

Haberin Devamı

2010’dan bu yana Greyart adını verdiği atölyesinde üretimini sürdürüyor. Albayrak’ın flu insan hallerini şehir yaşamının değişik boyutlarında görebiliyorsunuz. Platform A’daki “Berrak Düşler, Saydam Gerçekler” isimli son sergisi de, İstanbul’un flu ve ıslak hallerini izleyiciye yansıtıyor. Eserlerdeki mekanların büyük bir çoğunluğu Beyoğlu civarından. Sanatçının boya resimleri ile birlikte eski duvar ve masa saatleri, ahşap çerçeveler, bağlama, eski tip tansiyon aletleri gibi birbirinden farklı üç boyutlu nesneler üzerinde çalışarak zaman kavramına gönderme yaptığı eserler de son derece dikkat çekici. Asetat fotoğraf ve led kullanılarak yapılan bu müdahaleler, eskiyen nesnelere sanat yoluyla yeniden ruh ve anlam kazandırmış.

İKİ FARKLI DİSİPLİN

Haberin Devamı

Sanatçı çalışmalarını genel olarak günümüz kent insanının en önemli sorunlarından biri olan hız ve devinim üzerine kurguladığını belirtiyor. Gündelik yaşantı içerisinde önemli bir yere sahip olan caddeler ve sokaklardaki koşuşturmaca, görsel temalarının başında geliyor. Fotoğraftan faydalandığını, iki farklı disiplin olan fotoğraf ve resim sanatını birleştiren bir anlatım biçimini sunduğunu ifade eden Albayrak’ın eserlerinde, başta fütüristler olmak üzere kübistler ve post kübistlerle bağlantı kurduğunu söylemek mümkün. Sanatçının şehir peyzajlarında, lekeci tarzda soyutlamalar da görüyoruz.

Berrak düşler saydam gerçekler

HIZIN YALNIZLIĞI

Türkiye’nin en hareketli merkezlerinden biri olan İstiklal Caddesi’ndeki gündelik yaşamın rutin akışını irdeleyen, insan kalabalığının sel olup aktığı hareketliliği gece ışıklarıyla birlikte doruğa ulaştırmayı amaçlayan Albayrak, “Resimlerimde teknik ve estetik unsurların dışında hız ve devinimle birlikte sorgulayıcı bir yaklaşım içerisine giriyorum. Günümüz kalabalık toplumlarında teknolojik yeniliklerle birlikte her işini kısa sürede bitirip her istediği yere en kısa zamanda ulaşma çabasında olan bireyin yalnızlaşmasını, bireysel ilişkilerin azalmasını ve kimliksizleşme sorunlarını irdeliyorum. Kapitalizmin bireyi her yönüyle kuşattığı bu dönemde sokaktaki insan üzerinden bu durumu ele alarak kalabalığın doruk noktasında olduğu bu ortamdaki yalnızlığını görselleştiriyorum” diyor. Sanatçı çalışmalarında kullandığı tekniği de, “Kendimi teknik açıdan sınırlamıyorum. Elde etmek istediğim sonucu görebilmek için birbirinden çok farklı tekniklerde çalışıyorum. Tuval üzerine yağlı boya, fotoğraf kağıdı üzerine bana ait kazıma tekniği ve fiberglas üzerine röntgen filmi uygulayarak çalışmalarımı oluşturuyorum. Ayrıca genel temaya ve içeriğe paralellik gösteren mekan kurgulamaları yapmaktayım” sözleriyle açıklıyor.

Haberin Devamı

KENTTE NE VAR?

Mustafa Ayaz-31 Mayıs’a kadar (Mustafa Ayaz Müzesi/Balgat), Evrim Özeskici-22 Mayıs’a kadar (Nurol Sanat/Güvenevler), Dajana Hacısüleymanoğlu-Bugün açılacak (Çağdaş Sanatlar Merkezi/Çankaya), İhsan Çakıcı-26 Mayıs’a kadar (Detay Sanat/Mithatpaşa Caddesi), Behruz Kuul-14 Mayıs’a kadar (Çağdaş Sanatlar Merkezi/Çankaya), Mine Ataç Üke-15 Mayıs’a kadar (Krişna Sanat/Kennedy Caddesi), Ecmel Sarıkaya-14 Mayıs’a kadar (Çağdaş Sanatlar Merkezi/Çankaya), Esin Seyrek- Yarın açılacak (Zülfü Livaneli Kültür Merkezi/Yıldız), İlkyaz karması-25 Mayıs’a kadar (Fırça Sanat/Hilal Mahallesi), Sokak karması-28 Mayıs’a kadoar (Stillife/Yıldız), Karaca Koleksiyonundan Seçkiler-Yarın açılacak (İsmail Altınok Sanat Merkezi/Kolej), Büyük Müzayede-13 Mayıs’ta (RC Art/Bilkent Center).

Yazarın Tüm Yazıları