Paylaş
Yeşil, 28 Mart’ta açılacak sergisine “Retrospektif Dokunuşlar” adını koymuş. Kendisiyle telefonda görüştüğümde, Galeri Soyut’ta iki salonda sergilenecek resimleri için Mersin’deki atölyesinde gece gündüz demeden çalıştığını söyledi.
TUVALE ÖRGÜ
Ben Yeşil’i “tuvali ören ressam” diye tanımlamayı çok seviyorum. Onun ip ve halatlarla ördüğü, değişik kompozisyonlar içeren resimlerini gördüğümde, hep aklıma kimi çocuk masallarının, ellerinde tığlarıyla örgülerini ören, yüzlerine yansımış saflık duygusuyla insana huzur ve mutluluk veren yaşlı kadın kahramanları gelir. Yeşil, özgün sanat anlayışı ve üslubu ile uluslararası sanat ortamında da izlenen sanatçılarımızdan birisi. Sanat anlayışını ve bakışını sorduğumda, o da insanın “saf duygularla” yaşama arzusuna vurgu yaptı:
“Yaşamın gerçekleriyle her an yüzleşme durumumuz, görüntünün anlam değerleriyle yaşama dokunmaya başlarsınız. Bu ise yaşamın her boyutundaki görüntüler-yansımalar arasında kendimize ait olanla buluşmamız demektir. Bulma, buluşma, kavuşma, keşfetme kişinin kendi gerçeğiyle yüzleşmesidir.
Duyguların, olguların insana ait saf, onu özgün kılan gerçeğiyle de yaşama kendinize dokunmaya başlarsınız. Gösterilmek istenilenle değil, görmek istediklerinizle yaşamı sorarak, sorgulayarak, iradenizi boşluklarda egemen kılarak, anlamlı özgür ve özgün yaşayabilirsiniz.”
BİR İLMİK ÇEKİLSE...
Evet, yukarıda bahsettiğimiz gibi Yeşil’in resimlerini ip ve halatlar donatır.
Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim görevlilerinden Yrd. Doçent Orçun Çadırcı, bakın Yeşil’in resimlerindeki o dokunun önemini nasıl anlatıyor:
“Birbirine tutunarak kütleleşen halat yığınının içinden tek bir ilmik çekilip alınacak olsa, bütün resim çöküverecek gibi durur. Resmin arz ettiği bu hassas ve bir o kadar da sağlam yapı sanatçının nota yazan kompozitör duyarlığına sahip olduğuna dair önemli bir göstergedir. Aynı duyarlıkla inşa edilmiş olan kompozisyon, yapıt üzerinde gezinecek olan bakışa rehberlik edecek planlara ayrılmıştır. Açık koyu renk değerlerinin yardımıyla organize edilen bu planlar, ağır ya da kıvrak hareketlerin birbirine eklenmesi suretiyle izleyiciyi taşınan imgeyle buluşturur. Kimi zaman renk, kimi zaman biçim aracılığıyla yüzeye taşınan imge burada resmin kendisiyle bütünleşir.”
“MOZAİK”İ KAÇIRMAYIN
Ankara’da galeriler çoğunlukla Yıldız-Hilal Mahallesi’nde yoğunlaşmış durumda. Bu semte gittiğinizde avantajınız, birçok galerideki sergiyi gezip, görme imkanına sahip olmanız. Ama kentin diğer kesimlerinde de saygın galeriler var. Bunlardan bir tanesi Güler Sanat. Ümitköy’deki bu galeri, Batı ülkelerinde bile nadir görebileceğiniz bir tarza sahip. Güler Ercan yönetimindeki galeride geçen cuma günü açılan “Mozaik” isimli karma sergide, Nurullah Berk, Burhan Uygur, Neş’e Erdok, Ahmet Güneştekin, Balkan Naci İslimyeli, Canan Tolon gibi Türk resminin çağdaş ve genç döneminden 21 sanatçının eserlerini 1 Mayıs’a kadar görebilirsiniz. Eğer sergiyi gezmekten yorulursanız, bir yudum kahve içip, nefes almak için galerinin hemen alt katında sizi bir sürprizin beklediğini de söyleyeyim. Kentteki diğer etkinlikleri geçen hafta ayrıntılı şekilde yazmıştım. Birçok galeride Mart ayı etkinlikleri devam ediyor. Yerimiz oldukça, yeni sergileri de önümüzdeki hafta duyuracağım.
Paylaş