Paylaş
Baharın ilk günleriydi sabah 06:00’da Nilüfer-Bursa’dan hareket ettim, Lapseki Gelibolu geçişi sonrası İpsala ve Kipi gümrük kapısından Yunanistan’a geçiş yaptım, gümrük sakindi. Otobandan devam ederek uzaktan selamladığım Dedeağaç, Gümülcine ve İskeçe yerleşimleri sonrası kendimi mübadelede Aksaray Güzelyurt’tan gidenlerin kurduğu Nea Karvali’de buldum. Bu molamın sebebi elbette Chrisantidis pastanesinde Kavala Kurabiyesi yemekti. Bu noktada önceliği Thassos Adası’na verirseniz Keramoti Limanı’ndan hareket eden gemilerle saat 13:00 te adadasınız, Kavala’ya devam ederseniz saat 12 de kahvenizi eski şehirde Kavala manzarası eşliğinde Briki (İbrik) kafede içersiniz. Toplamda 510 km. civarı yol. İki gece 3 günlük bir programla, haftasonuna Kavala ve Thassos adasını sıkıştırmak mümkün. Kurabiyesi kadar tatlı bu şehri çok seveceksiniz.
Yunaistan’ın kuzeyinde yer alan Kavala, Symvolo Dağı’nın eteklerinde adeta bir amfitiyatro gibi inşa edilmiş olan bir kent, tarihi binalarla çevrili ve Yunanistan’ın en güzel şehirlerinden biri. Tarihi M.Ö. 600’lü yıllara dayanan, Yunanistan’ın Thassos (Taşoz) Adası’ndan gelen göçmenler tarafından Neapolis yani “Yeni Şehir” adıyla kurulan Kavala 1391-1912 yılları arası yani yaklaşık 500 sene Osmanlı egemenliğinde geçmiş. Kavala, Türklerin eline geçtikten sonra Sultan Süleyman eski şehrin tepesinde konumlanan kaleyi tamir ettirmiş. 1800’lerin sonu 1900’lerin başında Kavala’da tütün ticareti başlamış ve şehir zenginleşmiş. O dönemin en zengin tütün ihraç eden limanı olarak adını tüm dünyada duyurmuş. Bu yüzden şehir merkezinde dev tütün depoları ve bir de müze var.
PHİLİPPİ ANTİK KENTİ
Antik yerleşimlere meraklıysanız şehrin kuzeyinden Drama ve Seres yolunu takip ettiğinizde yarım saat sonra Doğu Makedonya’nın önemli bir arkeolojik alanı olan Philippi antik kentine ulaşırsınız, M.Ö. 360’ta Krinides kentini kuran Taşöz Adası’ndaki insanlar tarafından sömürgeleştirildi. Fakat M.Ö. 356’da, Makedonya Kralı II. Philip, Trakya istilasından kurtulduktan sonra kendi adını değiştirdi. Siz de Kavala’nın bilinmeyen yüzünü keşfetmek, tarihi yerleriyle ilgili daha fazla bilgi almak istiyorsanız, Philippi antik tentini, mutlaka Kavala’da gezilecek yerler listenize eklemelisiniz. Antik tiyatroda yaz aylarında konserler düzenleniyor.
KAVALA KALESİ
M.Ö. 5. yüzyıldan beri daima güçlü bir şehir olduğu bilinen Kavala’nın en güçlü yapısı da şüphesiz Kavala Kalesi. Bu kalenin Osmanlı İmparatorluğu’nun şehri yönetmesinden önce ve özellikle Bizanslılar tarafından birkaç kez takviye edildiği ve yeniden inşa edildiği söyleniyor. Kalenin günümüzdeki hali ise 1425 yılında Osmanlı İmparatorluğunun yeniden yapılandırılmasıyla oluşmuş. Zira Osmanlı egemenliğine geçtikten sonra kent yerleşimi duvarlar dışına taşmaya başlamış.
Kemerler anlamındaki “kamares” Kavala su kemerleri, ilk olarak Romalılar tarafindan inşaa edilmiş, en yükseği 52 metre olan değişik boyutlarda 60 kemerden oluşmaktadır ve 1550 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından yeniden inşaa edilmiştir. Kale içindeki eski şehre su getirmek için yapılmış bu anıtsal yapı, Kavala gezinizin unutulmazlarından olacak. Kamares bölgesinde restore edilmiş evleri ve turistik eşya dükanlarını ziyaret edebilirsiniz.
Güzel bir Osmanlı mimarisi örneği olan İmaret, 1817’de Mehmet Ali Paşa tarafından bir eğitim merkezi olarak inşa edilmiş. 1902 yılına kadar bir dini okul olarak, daha sonra 1923 yılına kadar da bir vakıf olarak faaliyet gösterdi. 1970’lerde Yunanistan ile Türkiye arasında nüfus mübadelesi yapıldıktan sonra, Anadolu’dan gelen Yunan mübadiller yaşadı. Daha sonra yenilenen yapı otele dönüştürüldü ve hala Kavala’nın en güzel manzaralarından birini sunan lüks bir otel olarak hizmet veriyor.
Kavala turunun olmazsa olmazlarından Kavala Arkeoloji Müzesi, 1934’te açıldı ve 1964’ten beri bugünkü konumunda ziyaretçilerini büyülüyor. Muhtemelen Doğu Makedonya’daki en önemli arkeoloji müzesi ve Neapolis’teki kazılar, Amfitolis ve Doğu’nun diğer kısımlarını da içeren Kavala bölgesinin her yerinden tarih öncesi keşifler yapmanızı sağlıyor.
KAVALA KURABİYESİ
Kavala denince akla plajları, tarihi ve kültüründen önce Kavala kurabiyesi geliyor. Daha önce tatmış olsanız bile Kavala’ya gelince olmazsa olmazlar arasında sayıldığı için denemenizi tavsiye ediyorum. En çok merak edilen meşhur Kavala kurabiyesi nereden alınır konusuna gelecek olursak da bence Kavala’da kurabiye üreten üç büyük işletme var; Chrisanthidis, Marmelo ve Koyrabiedes Iosifidis. Benim favorim Nea Karvali’de yol üzerinde üretim yeri olan Chrisanthidis Kavala kurabiyecisi. Muhteşem lezzet, bademi bol. Zaten Türkiye’ye dönerken önünde en çok durulan ve mola verilen yer burası.
Kavala’da çok sayıda Yunan’ın Türkçe konuştuğunu göreceksiniz çünkü burada yaşayan pek çok kişi mübadele sırasında Anadolu’dan gelmiş. Gelenlerin birçoğu Kapadokya’dan, anne-baba tarafı ya da daha büyükleri zamanında Kavala’ya yerleştirilmiş. Ama hepsinin kökleriyle bağlı olduğu yer Anadolu olunca o zamanlar öğrendikleri Türkçe’yi nesillerine de aktarmışlar.
Yazının başında da bahsettiğim gibi Kavala geçmiş zamanlarda tütün ile ünlenen bir şehir. Tütün depoları, fabrikaları ve tütün tüccarlarının hoş mimariye sahip evlerinin bulunduğu sokakları dolaşmak ve tarihi hissetmek için Filippou ve El. Venizelou Caddeleri çevresinde dolaşın. El. Venizelou 67 numarayı Kavala Belediyesi satın alarak restore etmiş ve Müzik Konservatuarı’na dönüştürmüş.
Yunanistan’ın en ekonomik şehirlerinden birisi olan Kavala’nın kıymetini bilip, bol bol deniz ürünleri tüketmek, ve taverna keyfi yapmak lazım. Hem Yunan hem de Osmanlı havasını soluyabileceğiniz bir şehir Kavala. Havası güzel, insanları cana yakın, yemekleri lezzetli ve şehir merkezine yakın birbirinden güzel plajları var. Küçük bir şehir olduğu için her noktaya yürüyerek gidebilirsiniz.
AZİZ NİKOLA KİLİSESİ ASLINDA BİR CAMİ
Pargalı İbrahim Paşa Camisi olarak da bilinen Aziz Nikola Kilisesi, Agios Nikolaos caddesi üzerinde yer alıyor. Hem bir kilise hem de bir cami olarak anılmasını hemen açıklayayım. Tarih kitaplarında pek çok kez adını duyduğumuz Pargalı İbrahim Paşa, 1530 yılında kendi adına bir cami yaptırmış ve dönemde şehrin en büyük camisi olmuş. Daha sonra 1926 yılında Ortodoks kilisesine dönüştürülürken de minaresinin boyu kısaltılarak çan kulesine çevrilmiş. Dışarıdan kiliseye baktığınızda göreceğiniz tipik bir Osmanlı mimarisi olarak dikkat çekse de da artık burası bir kilise.
Kilisenin hemen karşısındaki Poulidou Sokağı tırmanmaya başladığınızda Panagia bölgesine giriş yapmış oluyorsunuz. Arnavut kaldırımlı sokak boyunca renkli eski tip Osmanlı evlerini göreceksiniz. Bir de bu sokakta birkaç hediyelik dükkanı, taverna ve kafe var. Sokakta ilerlerken sağ tarafınızda İmaret Otel’i göreceksiniz. Kavala’nın en ilginç noktalardan biri bir otel ama durun, hikayesini okuyunca nedenini anlayacaksınız.
Kavala’da doğup daha sonra Mısır valisi olan Kavalalı Mehmet Ali Paşa 1817 yılında burayı aşevi olarak yaptırıyor. Günümüzde Mısır hükümeti tarafından özel koruma altında ve hükümetin işletmesinde bir otel. Muhteşem bir manzaraya sahip, Kavala’nın en lüks ve keyifli otellerinden biri olduğu kesin.
İmaret Otelin olduğu sokaktan devam ettiğinizde sağ tarafınızda şahane bir şehir manzarası ile bütünleşen Mehmet Ali Meydanı’na geleceksiniz. Bu meydanda Mehmet Ali’nin at üzerindeki heybetli heykeli sizi karşılayacak. Heykelin hemen karşısında göreceğiniz cumbalı Osmanlı mimarisindeki ev de Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın evi oluyor.
KAVALALI MEHMET ALİ PAŞANIN EVİ
Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın ailesi, aslen Konya kökenli olup bir kan davası nedeniyle sonradan Kavala’ya göç etmek zorunda kalmıştı.
Napolyon’un Mısır’ı istilası esnasında sıradan bir asker olarak Mısır’a giden Kavalalı, kurnazlığı, dehası ve entrikaları sayesinde kısa sürede Mısır’daki en etkili güç olmayı başardı. 1805 yılında Mısır Valiliği’ni elde ettikten sonra kısa süre içerisinde modern bir devletin temellerini atmayı başardı fakat… 19. yüzyılın ilk yarısında ortaya çıkan ve Osmanlı Devleti’ni en çok uğraştıran meselelerin başında şüphesiz ki Kavalalı Mehmet Ali Paşa isyanı gelmektedir.
Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın doğduğu ve büyüdüğü ev Kavala ‘da kale içinde..
HALİL BEY CAMİİ
Halil Bey Camii. 5. yüzyılda kilise olarak inşa edilmiş bir yapının kalıntıları üzerine Osmanlı’nın döneminde, 1530 yılında yapılmış. Mübadeleden sonra bir süre kaderine terk edilmiş. İçeri girerseniz göreceksiniz ki yer altını cam zeminde kilisenin döneminden kalan kalıntılar sergileniyor. Palia Mousiki (Eski Müzik) ismiyle de anılan Halil Bey Camiisi günümüzde belediyenin orkestrası ve çeşitli müzik etkinlikleri için açık oluyor, tam karşısında da bir mübadele müzesi var.
KAVALA ŞEHİR MERKEZİ
Şehir küçük olmasına rağmen merkezi hareketli ve gürültülü, kırmızı taksiler her yerde dikkat çekiyor. Kavala’nın en turistik ve canlı caddesi Kyprou; yani Kıbrıs Caddesi. Kapnergatis Meydanı’ndan Kıbrıs Caddesi’ne doğru yürüdüğünüzde bu arnavut kaldırımlı renkli caddeye geleceksiniz. Bu rota ile ilerlerken sırasıyla Lazarist Manastırı, Wix Binası, Belediye Binası, Megali Leschi ve Tokos Binası gibi eski yapılar göreceksiniz. Şehrintütün den kazandığı zenginliği yansıtan binalar bunlar aslında...
KAVALA TÜTÜN MÜZESİ
Tütün ile bu kadar ünlenen bir şehrin Tütün Müzesi ve tütün işçilerine adanan bir meydan (Kapnergatis) olmasına şaşırmamak lazım. Kapnergatis Meydanı’nda yer alan pembe bina Tütün Müzesi olarak ziyarete açık. Binanın dışı tütün figürleri ile süslü ve neoklasik Osmanlı mimarisi izlerini taşıyor. Yine bu meydanda tütün işçilerini tasvir eden bir heykel, tütün balyalarını taşıyan hammalları temsil ediyor. Tütün ile ünlü döneminde Kavala’da 40 bin tütün işçisi varmış ki o dönemde 60 bin nüfusu olan Kavala’da ne kadar çok kişinin tütün için çalıştığını siz bir hayal edin.
KAVALA PLAJLARI
Kavala özellikle yaz aylarında Thassos’un gerisinde kalsa da aslında birbirinden güzel turkuaz plajları var. Şehrin biraz dışına çıkarsanız araç ile sadece 3 km uzaklıkta şahane koylar sizi karşılamaya başlıyor.
Çok uzağa gitmek istemeyenler için şehrin hemen doğusunda, yaklaşık 2 km yürüyüşle Perigiali Plajı kenarındaki güzel tavernası ile favorim. Şehrin batı tarafında da Rapsani Plajı, merkeze birkaç dakika yürüme mesafesinde, ince kumlu upuzun bir plaj. Kavala’nın merkezinde denize girmek için Rapsani ve Perigiali Plajlarını değerlendirebilirsiniz.
Haftaya: Thassos (Taşöz) Adası
Paylaş