Geçtiğimiz yıl kasım ayında Kenya Mombassa Havalimanı'ndan kalkışı sırasında İsrailli Arkia Havayolları'na ait Boeing 757-300 tipi yolcu uçağına yerden atılan füze, uçaklara yapılan terör saldırılarında yeni bir sayfa açtı. Büyük bir facia füzenin hedefi sıyırmasıyla atlatılırken, askeri uçak ve helikopterler gibi yolcu uçaklarına da füzesavar sistemlerin takılmasıyla ilgili çalışmalar hızlandı.
Güvenlik güçlerinin en çok korktuğu terör olaylarının başında havalimanı dışından uçaklara yapılacak saldırı geliyor. 11 Eylül sonrasında uçak kaçırma karşısında alınan sert tedbirlerin bu tür olayları ciddi olarak engellediğini belirten uzmanlar, terörist grupların riski daha düşük olan füze saldırısı gibi eylemlere girişebileceğini vurguluyorlar. Fiyatları 25 bin dolardan başlayan ve kolay bulunan, omuzdan atılan füzeler için iniş ve kalkış sırasında düşük süratle uçan yolcu uçakları kolay bir hedef oluşturuyor. Afrika'da sık sık rastlanan bu tür saldırılar sonucu Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü ICAO'nun yaptığı araştırmalara göre 27 sivil, 16 adet de askeri nakliye uçağı düşürüldü.
NASIL ÇALIŞIYOR
Füzesavar olarak adlandırılan sistemler özel ultraviyole alıcılardan oluşuyor. Füze ateşlendiği andan itibaren pilotu uyaran sistem, şaşırtma işlemini yapmak üzere harekete geçiyor. Sistem özel bir radyo dalgası yayınlayarak sanal hedef oluşturuyor. Füze bu hayali hedefi saptayarak oraya doğru uçuyor. Kızılötesi ışınlarla çalışan sistem füze tehdidinin olabileceği yerden 3 bin metre yüksekliğe kadar olan irtifalarda kullanılıyor. Halen Rafael, İsrail Havacılık Sanayii (IAI) ve BAE Systems tarafından geliştirilen bu tür sistemler sivil orjinli ancak askeri amaçlı kullanılan Boeing 747, Gulfstream IV/V, VC10, BAe 146 gibi uçakların yanı sıra hükümet uçaklarında da kullanılıyor. Sistemin maliyeti uçak başına özelliklere bağlı olarak 1.5-2 milyon dolar arasında değişiyor.
Sivil uçaklara takılması planlanan ikinci sistem ise 'flare'. Bu sistem ısı güdümlü füze atıldığında harekete geçiyor. Bazı füzeler, uçağın motorundan çıkan ısıya duyarlı hareket ediyor. Uçak, kaçınma hareketi yapsa bile füzeler motordan çıkan sıcaklığı izliyor. Bu tür ısı güdümlü füzelerden korunmak için uçaktan 'flare' olarak adlandırılan ufak parçacıklar atılıyor. Füze, motor yerine uçaktan çıkar çıkmaz yüksek ısıyla yanan bu parçalara doğru yöneliyor.
İLK MÜŞTERİ İSRAİL
Riskli bölgelere uçan havayollarından gelen istek doğrultusunda imalatçı şirketler özel füzesavar sistemler geliştirmek üzere harekete geçti. Amerikan Sivil Havacılık Otoritesi FAA ile görüşmelerini sürdüren İsrailli Rafael ve IAI şirketleri, yıl sonuna kadar sertifikasyon işlemlerinin tamamlanacağını açıkladılar. Yeni nesil bu sistemlerin ilk müşterisi İsrailli El-Al ve Arkia Havayolları oldu. Her iki şirket toplam 30 adet sistem satın alacak ve uçaklarına taktıracak.
Diğer taraftan Amerikan Senatosu'na New York Senatörü Hillary Clinton imzası ile terör riskinin azaltılması için yolcu uçaklarına füzeavar sistemlerin takılması teklif edildi. Uçak başına yaklaşık 1 ila 3 milyon dolara mal olacak bu sistemlerin maliyetlerinin nasıl karşılanacağı ise soru işareti. Havayolu şirketleri kriz nedeniyle bu maliyeti karşılayamayacaklarını açıklarken hükümetten destek istedi.
Bütün bunların dışında havacılık kuralları koyan uluslararası kuruluşlar havalimanları çevrelerindeki güvenlik alanlarının genişletilmesini de öneriyorlar. Kent içinde kalan havalimanlarının çevresine yaklaşmanın çok kolay olduğu, bunun da giderek teröristler için cazip hale geldiği belirtiliyor.
KOLAY BULUNUYOR
İsrail istihbarat birimlerinin yaptığı araştırmaya göre halen 20 terör örgütünde güdümlü, omuzdan atılan füzeler var. Sovyetler Birliği döneminde imal edilmiş bu silahlar kolaylıkla temin edilebiliyor. Toplam 500 bin adet civarından imal edilen omuzdan atılan füzelerden SA-7 1 kg, SA-14 ise 2 kilogram patlayıcı içeriyor. Menzilleri 5.5 kilometre. 4 bin 500 metre yüksekliğe kadar etkililer. Sovyet füzelerinin yanı sıra Amerika'nın Sovyetlere karşı savaşan mücahitlere verdiği Stinger füzelerinden bir kısmı halen çeşitli terör örgütlerinin elinde bulunuyor.
Omuzdan atılan füzelerin en büyük özelliği saldırıda teröristin kendini tehlikeye atmadan uzak mesafeden atış yapabilmesi. Ancak saldırının hedefe ulaşabilmesi için teröristin eğitimli ve füzelerin bakımlı olması gerekiyor. İsrailli uzmanlar Mombassa'daki saldırıda teröristin eğitiminin yeterli olmaması nedeniyle saldırının başarıya ulaşamadığını belirtiyorlar.
Türk istihbaratı PKK'nın eline 1997 yılında 50 adet SA-7 füzesi geçtiğini tespit etmişti. Kuzey Irak'ta operasyon sırasında bir Couger ve bir Super Cobra helikopteri bu füzeler ile düşürülmüştü. İki olayın hemen arkasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı İsrail'den füzeleri şaşırtan karıştırma sistemlerinden satın alarak helikopterlere taktırmıştı.
HÜKÜMET UÇAKLARI
Hükümet başkanları tarafından kullanılan uçaklar her zaman terör riski ile karşı karşıya. Bu nedenle uçaklarda çeşitli füzesavar sistemleri bulunuyor. Gövde tasarımlarına göre sistemler uçağın arka tarafında yer alıyor.
Uçaklara takılan özel sistem füzeyi anında tespit ederek ultraviyole ışınlarla sahte hedef oluşturuyor. Füze şaşırtılarak uçaktan uzaklaştırılıyor.
KAYDA GEÇEN OLAYLAR
18 Ekim 1965
International Control Commision şirketine ait Boeing Stratoliner tipi uçak Vientiane şehrinden kalkıştan hemen sonra yerden ateş açılarak düşürüldü. Olayda 13 kişi hayatını kaybetti.
3 Şubat 1978
Air Rhodesia şirketine ait Viscount tipi uçak Kariba Havalimanı'ndan kalkışından hemen sonra SA-7 füzesi ile vuruldu. 56 yolcu ve mürettebattan 44'ü mecburi iniş sırasında öldü.
12 Şubat 1979
Air Rhodesia şirketine ait Viscount uçağı 59 yolcu ve mürettebatı ile Kariba Havalimanı'ndan kalktıktan sonra Zimbabwe Halkın Devrimci Askerleri’nin attığı SA-7 füzesi ile vuruldu.
4 Eylül 1985
Bakhtar Afghan Havayolları’na ait An26 tipi uçak Kandahar Havalimanı'ndan kalktıktan kısa bir süre sonra atılan füze ile düşürüldü. Uçakta bulunan 5'i mürettebat toplam 52 kişi hayatını kaybetti.
16 Ağustos 1986
Sudan Havayolları’na ait Fokker F-27 tipi uçak Malak Havalimanı'ndan kalktıktan kısa bir süre sonra Halkın Özgürlükçü Askerleri tarafından SA-7 füzesi ile düşürüldü. Uçakta üçü mürettebat toplam 60 kişi bulunuyordu.
11 Haziran 1987
Bakhtar Alwatana şirketine ait An26 tipi uçak 55 yolcusuyla Kandahar Havalimanı’ndan kalkıp Kabul şehrine giderken isyancılar tarafından atılan füze ile düşürüldü. Olayda sadece 2 kişi kurtulabildi.
22 Eylül 1993
Orbi Georgian Havayolları'na ait Tu-154B tipi uçak Sukhumi-Babushsra Havalimanı'na iniş sırasında füze ile düşürüldü. Olayda 12 mürettebatın 6'sı ve 120 yolcunun 100'ü hayatını kaybetti.
Çelebi ikinci turda
Çelebi Hava Servisi, Malev Macaristan Havayolları'nın Budapeşte Ferihegy Havalimanı yer hizmetleri ihalesinde ortağı İspanyol FCC Agua y Entorno Urbano SA firması ile ön elemeyi geçti. Üç aşamalı ihalenin diğer bölümlerinde Çelebi ve İspanyol ortağı zorlu rakiplerle çekişecek.
Bu ihalenin Çelebi'nin yurtdışına açılması için çok önemli bir adım olduğunu söyleyen Yönetim Kurulu Başkanı Canan Çelebioğlu Tokgöz, 'Atılımlarımız için hedef olarak Doğu Avrupa, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Türki Cumhuriyetleri’ni seçtik. Amacımız buralarda da yer hizmetleri verebilmek' dedi.
Bu yıl 45'inci kuruluş yıldönümünü kutlayan Çelebi Hava Servisi, 2002'de yurtdışına açılmak üzere İspanyol FCC Grubu ile işbirliği anlaşması imzalamıştı.
Airbus'a dev sipariş
Avrupalı uçak imalatçısı Airbus'ın yüzü kriz günlerinde aldığı iki büyük siparişle güldü. Amerikalı ucuz bilet satan New York merkezli havayolu şirketi JetBlue, toplam 65 adet A320 almak üzere anlaşma imzaladı. Şirket ayrıca 50 adet de opsiyon yani kesin siparişe çevrilebilir A320 anlaşması yaptı. Halen toplam 220 uçak siparişi olan şirket, sadece A320 kullanıyor.
Airbus'a ikinci büyük sipariş Çin'den geldi. Çin'deki beş büyük havayolu şirketi adına Avrupalı imalatçı ile anlaşma imzalayan Çin Havacılık İthalat ve İhracat Kurumu toplam 30 uçak alacak. Anlaşma 4 A330, 16 A319 ve 10 A320 tipi uçağı kapsıyor. Bu uçaklar Air China, China Eastern, China Southern, Hainan ve Sichuan Havayolları tarafından kullanılacak.
SAS’tan kabinde cep telefonuna izin
İskandinav Havayolları SAS (Scandinavian Airlines System) uçaklarına koyacağı özel sistemlerle kabinde cep telefonu kullanmaya izin verecek ilk havayolu şirketi olacak. Gelecek yıl başlayacak yeni uygulama ile yolcular uçuşun her anında cep telefonları ile uçağın sistemlerine zarar vermeden konuşabilecek. Yolcular isterlerse cep telefonu üzerinden internete de bağlanabilecek.
Bu konuda yolculardan büyük talep geldiğini belirten SAS Ürün Müdürü Ulf Ing„s, 'Yaptığımız araştırmalar çok sayıda yolcunun uçuş sırasında elektronik postalarını okumak, internete girmek ve cep telefonlarını kullanmak istediğini ortaya koydu. Amacımız bu hizmeti kesintisiz yolculara sunmak' dedi.
FashIon TV'den Air India'ya danışmanlık
Dünyanın önde gelen moda kanallarından Fashion TV (FTV), Hindistan Havayolları Air India'ya kabin memurlarının üniforma seçiminde danışmanlık yapmaya başladı. Yeni üniformalar için ihale açan havayolu şirketi, FTV editörleriyle birlikte ön elemeyi yaptı. Üç tekstil şirketi ön elemeyi geçerken, son seçim havayolu şirketi ve FTV'nin yanı sıra yolcuların tercihleriyle belirlenecek.