Yeşil uçaklar gökyüzünü kirletmeyecek

Karbon salınımının yaklaşık yüzde 2’sini uçaklardan kaynaklanıyor. Alternatif yakıtlar üzerinde çalışan imalatçılar, güneş enerjisi, hidrojen gibi kaynaklarla yeşil uçuşu hayata geçiriyor. NASA’nın hedefiyse 2030’da yolcu uçaklarında kullanılacak elektrik motorunun ilk denemelerini yapabilmek.

Haberin Devamı

Tolga ÖZBEK

Güneş panellerinden elde ettiği enerjiyle uçan Solar Impulse, en uzun uçuşunu başarıyla yaptı. İsviçre’de Payerne’den kalkan uçak, Madrid’e 17 saat 3 dakikada, oradan da Fas’ın Rabat kentine 19 saat 8 dakikada ulaştı. Alternatif yakıtlar kullanılarak gerçekleştirilen en uzun uçuş, böylece rekorlar kitabına girdi.
Sırada 2014’te yapılacak dünya turu var. Projenin CEO’su olan ve Andre Borschberg’in hedefi, uçuş rotasına Türkiye’yi de eklemek.
Solar Impulse Projesi, 2003’te başladı. Amaç çevreci teknolojilerin bir uçağı rahatlıkla uçurabileceğini ispat edebilmekti.
Üzerinde her biri 7.5 kW gücünde dört elektrik motoru bulunan uçak, enerjisini kanatları üzerindeki güneş panellerinden alıyor. Enerji elektriğe çevrilerek gövdeye yerleştirilen pillere aktarılıyor.

Haberin Devamı

KOKPİTİ 20 KİLOGRAM

Birçok teknoloji devinin destek verdiği projede uçağın hafif olması için farklı teknikler kullanıldı. Bunlardan biri de Bayer’in ileri teknoloji ürünleri alt grubu Bayer MaterialScience’in geliştirdiği sadece 20 kilogram ağırlığındaki özel kompozitten imal edilen kokpit.
Dünyayı balonla dolaşan Bertrand Piccard ile Andre Borschberg’in dönüşümlü pilotluğunu yaptığı Solar Impulse, 9 bin metreye kadar çıkıyor. Ağırlık yapmaması için uçakta oto pilot sistemi bulunmuyor. Gündüz güneş ışınlarını depolayan dev uçak, gece bu enerjiyi kullanarak uçuşunu sürdürüyor. Saatteki hızı 70-90 kilometre arasında değişen Solar Impulse testlerine daha uzun uçuşlarla devam edecek.

/images/100/0x0/55ea8550f018fbb8f885613f

MADRİD SEMALARINDAN TÜRKÇE ‘MERHABA’

Rekor uçuşun ilk bacağını aynı zamanda eski bir askeri jet pilotu Andre Borschberg gerçekleştirdi. Eşi de Türk olan Borschberg, Madrid semalarında uydu telefonuyla Kokpit’e özel röportaj verdi. Konuşmasına Türkçe “Merhaba” diyerek başlayan Borchberg, uçuşun beklediğinden çok daha iyi geçtiğini söyledi:
- Şu an neredesiniz, kaç metrede uçuyorsunuz?
- Madrid Barajas Havalimanı yakınlarındayım. 3 bin 200 metrede, saatte 70 kilometre hızla uçuyorum. Sivil trafiğin bitmesinden sonra alçalıp iniş yapacağım.
- Bu ilk uzun uçuşunuz. Solar Impulse’ın performansı nasıl?
- Beklediğimden çok daha iyi çıktı. Gündüz güneş ışığıyla şarj edilen bataryalar sayesinde motorlarımız gece de çalışıyor. Yolculuk sırasında 7 bin 500 metreye kadar yükseldim.
- Bir sonraki hedef 2014’te dünya turu. Nerelere uçacaksınız?
- Amacımız turu Bertrand Piccard ile dönüşümlü olarak en iyi meteorolojik rotayı seçip uçacağız. Solar Impulse ile Türkiye üzerinden uçmak istiyorum.

Haberin Devamı

ELEKTRİKLİ HAVAYOLU UÇAĞI

/images/100/0x0/55ea8550f018fbb8f8856141

NASA, hibrit yani hem elektrik hem de kerosenle çalışacak uçak motorunu 2030’da denemeye başlamayı hedefliyor. Sugar VOLT olarak adlandırılan projede, 154 yolcu kapasitesiyle uçağın saatte 800 kilometre hıza çıkması planlanıyor.
- Hibrit otomobillerdeki gibi uçak motoru kalkış ve inişte kerosen kullanacak. Havalandıktan sonra elektrik gücüyle devam edecek.
- Geniş kanatlar, geliştirilmiş aerodinamik yapı sayesinde maksimum verimlilik sağlanacak.
- Uçak indiğinde özel aküler terminallere yerleştirilecek şarj noktalarında doldurulacak. Yakıt tüketiminin en az yüzde 70 azaltılması planlanıyor.

BOEING’İN HİDROJENLİSİ 10 GÜN HAVADA KALACAK

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55ea8550f018fbb8f8856143

Amerikalı imalatçı Boeing’in çok gizli askeri projeler geliştiren Hayalet İşler (Phantom Works) bölümü, hidrojenle çalışan yeni bir insansız hava aracınının ilk uçuşu yaptı. Phantom Eye yani Hayalet Gözü adı verilen uçak, 46 metre kanat açıklığına sahip. Bu dev uçak, yakıt olarak gövdede hazırlanmış özel depoda hidrojen kullanıyor. Ford tarafından geliştirilen 2.3 litrelik iki adet motorla Phantom Eye ilk uçuşta saatte 277 kilometre hıza çıktı.
Boeing’in amacı, pilotsuz uçağı havadan keşif amaçlı kullanabilmek. Afganistan gibi riskli bölgelerde 22 bin metreye çıkacak uçak, tam 10 gün havada kalabilecek. Düşük operasyon maliyetleri sayesinde yüksek irtifadan aldığı görüntüleri ve bilgileri operasyon merkezine gönderecek. Boeing, uçuş testlerinin tamamlanmasından sonra teslimatlara gelecek yıl sonunda başlamayı planlıyor.

Haberin Devamı

NEDEN HİDROJEN KULLANIYOR

ELDE EDİLMESİ KOLAY: Hidrojen, fazla maliyetli değil. Üstelik kolay elde ediliyor. Bu açıdan uçakların kullandığı kerosene göre çok daha avantajlı.
YANDIĞINDA SU BUHARI OLUŞUYOR: Hidrojen yandığında ortaya su buharı çıkıyor. Yani çevreyi de kirletmiyor.
DEPOLAMAK ZOR: Ancak en büyük dezavantajı depolanması. Hidrojenin uçaklara sıvı halde konulması gerekiyor. Depolama hacmi, hidrojenin yoğunluğu nedeniyle kerosene göre dört kat daha büyük. Adeta her kilogramın hesaplandığı havacılıkta bu hem aerodinamik yapı, hem de ağırlık açısından ciddi bir sorun oluşturuyor. Tüm bu zorluklara rağmen, bilim adamları hidrojenin geleceğinden umutlu.
Yaklaşık 30 yıldır bu konuda yapılan çalışmaların bir meyvesi olan Phantom Eye Projesi’nden sonra hidrojenli farklı hava araçları tasarlanacak.

Yazarın Tüm Yazıları