Uçaklar da ölür

Milyarlarca Euro harcanarak geliştirilen bir uçak A380. Ne yazık ki ömrü çok uzun olmadı. Hâlâ uçan çok sayıda 380 de var, hurdaya çıkıp parçalanan da... Değerli bölümleri, motorları, aviyonikleri ve daha nice parçaları yedek parça olarak alınıyor. Geriye kalan ise baktıkça içinizi sızlatan cinsten... O görkemli uçağın bu hale geleceği aklıma bile gelmezdi.

Haberin Devamı

Piranalar saldırıya geçmişti.Önce kuyruk dikmesinden birkaç parça kopardılar. Sonra parçalama daha kolay olmaya başladı. Bu kez büyük parçaları çekiştirerek, yırtarak aldılar. Metal obur piranalar, acımasız ve dehşet veren saldırılarını artırdılar. Aslında bu piranalar mühendisliğin bir başka biçimini temsil ediyorlardı.

MOTORLARI SÖKÜLDÜ

O koca, heybetli şey giderek küçülmeye başladı. Birkaç saat sonra çoklu organ yetmezliği nedeniyle yıkılmıştı. Ne hazin; o görkemli Airbus A380 didik didik ediliyordu. Motorları söküldü, kanatları çekilip alındı. İniş takımları çıkarıldı. Artık ayakta duracak mecali kalmamıştı. Dünyanın en büyüğü oydu. Tümü iki katlı, maksimum kalkış ağırlığı 560 tonu geçen bir devdi. Tombul gövdeli bu kuşun uçacağına bir zamanlar kimse inanmıyordu. Ama o uçtu ve çok uzaklara gitti. 500’den fazla yolcuyu bir seferde taşıdı. Konforun ve lüksün buluştuğu en doruk noktaydı. Bir numaralı kuşun yatırım maliyeti 24 milyar Euro’yu geçmişti. Daha nice 10 yıllar gökyüzünde uçacaktı. Sipariş rekorları kıracaktı. Her havayolu şirketinin hayali olmuştu. Ama öyle olmadı.  Bütün ticari başarısına rağmen ömrü ağır ağır tükendi. İmalatı yok denecek kadar az olmaya başladı. Bugün 240 tanesi hâlâ uçuyor. Toplam sipariş adedi 251’di. Kargo uçağı için de biraz pahalı bulundu. Değeri 420 milyon doların üzerindeydi. Tabii değişik yapılara göre fiyatı da değişiyordu.

Haberin Devamı

EKONOMİK ÖMRÜNÜ TAMAMLADI

Çok kötü bir fotoğraf gördüm. 10 yıl boyunca Singapur Hava Yolları’nda uçmuş bir A380 parçalanıyordu. Kimi parçası yedek parça olacaktı. Motorları, aviyonikleri falan satılacaktı. Geri kalanıysa tencere falan olacaktı. Daldım gittim. Bu uçakla, yani gökyüzü gemisiyle ilk kez Fransa’nın Toulouse kentindeki Airbus fabrikasında tanışmıştım. İlk uçuşum Toulouse-Toulouse olmuştu. Yani fabrikanın üzerinde, havada bir tur atmıştık. Sonra İlk uçuşlarından birinde Frankfurt-Washington D.C. arasında uçtum. Bu uçuşta sadece Lufthansa personeli vardı. Sonraki zamanlar birkaç uçuşa daha katıldım. Türbülanslarda bile sallanması çok asildi. Sanki bir filin gövdesine iğne batırılmış gibi bölgesel titremeler yaşanıyordu. İnsan, uçakta bir uçuş yaptığı duygusunu yitiriyordu. Koca gövdenin içinde kaybolup gidiyordunuz. Sökülürken çekilen fotoğraf beni çok hüzünlendirdi. O müthiş uçak, o tombul kuş, o gökyüzünün en büyüğü, o bütün zamanların hakimi sistemden kayıp gitmeye başlamıştı. Daha onca yıl çalışacak kardeşleri vardı elbette. Ama o ekonomik ömrünü tamamlamıştı. Kısa sürede darmadağın oldu ve sistemden düştü. Perçinlerinden ayrıldı. Vidaları parçalandı. İçindeki kablolar kopan damarları oldu. Çektiği acının çığlıkları sadece metal kesme makinelerinin hangarda yankılanan sesiydi. Kan ağlıyordu ama tek damla kan dökülmüyordu. Uçaklar da öldürülür. Fazla yakıt harcamaya başladığında bir tür obezitenin pençesine girmiştir. Sonunu kimse geciktirmez…

Haberin Devamı

2021 YILINDA ÜRETİMİ DURDURACAK

Airbus bu uçağın üretimini 2021 yılında durduracağını resmen açıkladı. Fabrikada 3 bin 500 kişiden fazla çalışan işsiz kalabilir. Uçağın en büyük müşterisi Emirates, filo yapılanmasında bu uçakların sayısını 162’den 132’ye düşürdü. Yerine 2021 sonuna kadar 14 uçak daha teslim alacak. Sonrası yük. Çünkü Rolls Royce, bu dört motorlu uçaklar için imal ettiği motorlarda yeterince yakıt ekonomisi de sağlayamamıştı. Ayrıca 400-500 yolcu aynı anda bulunamıyordu. Boş giden-gelen koltuk sayısı artıyordu. Maksimum 15 bin 700 kilometre uçuyordu. Ama Boeing 787 ile 16 bin 500, Airbus 350 ile 17 bin 900 kilometre öteye uçmak mümkündü. Havacılık endüstrisi küçük, iki motorlu ve geniş gövdeli uçakları tercih etmeye başladı. Tıpkı Boeing 747 Jumbo’nun kaderi gibi A380 de gözden düştü. Ama A380 çok genç yaşta çoklu organ yetmezliği hastalığına yakalanmıştı.

Haberin Devamı

Uçaklar da ölür

İÇİNİZ RAHAT OLSUN

THY Basın Müşaviri Yahya Üstün geçtiğimiz günlerde Twitter hesabından paylaştı. Uçakların nasıl dezenfekte edildiğini gösteren bir film. Harika. Hem püskürten sistemlerle hem de özel maddelerle uçağın içi nasıl temizleniyor. Koronavirüse karşı yapılan savaşta THY nerede gardını alıyor. Acıkca gördük. İnce eleyip çok sık dokuyan bir anlayışla yapılan temizlikte yolcuların ellerinin en çok değdiği yerler değil sadece. Her yer ve özellikle tuvaletler, koltuklardaki masalar, baş üstü bagaj dolapları ya da emniyet kemerleri titizlikle temizleniyor. Mikroplara karşı müthiş bir mücadele veriliyor.

Böyle bir temizlikten sonra insan gönül rahatlığı ile uçağa biniyor. Elbette siz kendi tedbirlerini eksik etmeyin. Ellerin her gün defalarca yıkanması gerekiyor. Maske takmak hala tartışmalı bir konu ama takılsa ne zararı var. Ama önce ellerin temizliği. Doğru sabunla yıkamak ve parmak aralarını iyice temizlemek gerekiyor. Uçakların tuvaletlerinde artık kozmetik sabunlar değil mikroplarla savaş yüzde 99’dan fazla savaşan sıvı sabunlar var. Yeter ki siz el yıkamaya daha fazla zaman ayırın. Çok fazla ellendiği için uçaklarda koltuk arkası ceplerinde yer alan SkyLife dergileri de kaldırıldı. Belki ileride bir gün yeniden konur ya da Inflight sistemine eklenir…

Haberin Devamı

Uçak dezenfekte Filmini baştan sona dikkatle izledim. Yapılanları gördüm. İçim rahat etti. Sizin de içiniz rahat olsun.

Uçaklar da ölür

AÇIK BÜFE KAPALI BÜFE OLDU

TÜRK Hava Yolları ile DO&CO ortaklığı tarafından İstanbul Havalimanı’nda işletilen CIP salonlarındaki açık büfe uygulaması koronavirüs nedeniyle özel kaplara alındı. Uygulama ortaklığın diğer salonlarına da yayılacak.


Açık büfeden yolcuların yiyecek alımları sırasında aksırma, öksürme ihtimalleri düşünülerek küçük plastik kaplar kullanılmaya başlandı. Üstü kapalı küçük kaplarda sunulan peynirden domatese, menemenden diğer yiyeceklere kadar her şeyin kapalı kutulara alınması önce tasarruf amaçlı sanıldı ama sonunda gerçek anlaşıldı.

Haberin Devamı


Turkish DO&CO salgın bitinceye kadar bu uygulamayı sürdürecek.

Yazarın Tüm Yazıları