Tehlikeli havalimanlarına uçmayın

Samsun'daki RJ-100 kazasından sonra Türkiye'nin havalimanları yeniden tartışmaya açıldı. Tartışmalar genellikle, uçak kazasının sadece bir nedene bağlı olamayacağı yönündeydi. Bu kuşkusuz doğrudur. Bir havalimanının yerinden, elektronik alt yapısına kadar bir çok neden pilotu zorlar. Ama dünyadaki uçak kazalarının büyük kısmı pilotaj hatasından kaynaklanmaktadır. Sıralamada, üretim hataları, bakım eksiklikleri ve havalimanı yetersizlikleri daha sonra gelmektedir.RJ-100 kazasının ardından bir gerçek daha ortaya çıktı. Hep birlikte suçladığımız Samsun Havalimanı, belki bu olayda en az günahı olandı. Bu havalimanının yanlışlığı yüzünden zaten Çarşamba ovasında bir yenisi yapılmaya başlanmıştı. Ve bir görev adamıKaza günü Samsun Havalimanı kulesinde son derece yetenekli bir Hava Trafik Kontrolörü, Aslan Genç vardı. Havalimanı üzerindeki meteorolojik olayları çok iyi biliyordu. Nasıl bir periyodla hava hareketi olduğunu ezberlemişti. Voice Data Recorder kayıtlarından ortaya çıkan sonuç, 15 yıllık Hava Trafik Kontrolörü Aslan Genç'in sonuna kadar görevini tam olarak yaptığıydı. Pilota bir kaç kez beklemesini söylemişti. Ama pilot şakuli olarak gördüğü piste daldığında, hiç de net göremez olmuştu. Bu çok bilinen bir şeydi. Kule görevlisinin bekleme istemesinin asıl amacı hava şartlarının değişeceğini, bir kaç dakika içinde görüş uzaklığının artacağını tahmin etmesiydi. Nitekim öyle oldu. Kazadan 4-5 dakika sonra görüş uzaklığı neredeyse 5 bin metreye kadar çıktı. Bunun tam aksi de olabilirdi. O zaman pilot kararsız davranmak yerine hemen geri dönerdi. Havalimanına ilk gelişinde pist solunda kalmazdı. En tehlikeli durum, limitlerin oynadığı durumlardır. Bu oynamalar yüzünden pilot yüksek kalmıştı, sürati fazlaydı ve teker koymada gecikmişti.Belki her havalimanında olması mümkün değil, çok pahalı olan ILS bir çok yerde yok. Yerine yine gelişmiş ve yarı fiyatına olan sistemler alınabilir. Frenleme ölçümü, yani pistin kayganlığı bir çok yerde bir otomobille yapılıyor. Belki bu yöntem ilkel. Bazı hava limanlarımızda ilkel yöntemle uzmanlık kazanma imkanı da doğmuş. Örneğin Erzurum'da en iyi kar küreme ve frenleme ölçümü gerçekleştiriliyor.EksiklerimizSıralamaya başlayınca bazı havalimanlarımızdaki eksiklerin sayısı bitmiyor. Bazılarındaki eksiklerinde abartıldığı kadar olmadığı ortaya çıkıyor. Ama en önemlisi, havalimanlarımızdaki sorunlar ancak bir kaza olduktan sonra tartışmaya açılıyor. Kazanın havası bitince de her şey unutuluyor.Havalimanları ile ilgili sorunları yolcu olarak biz çok az yaşıyoruz. Güvenliğimizin nerede ne kadar tehlikeye düştüğünü ancak bir kazadan sonra öğrenebiliyoruz. Oysa pilotlar her gün bu havalimanılarına inip kalkıyorlar. Kuşkusuz onların da tek isteği, işlerini güvenle yapabilmek. Arkalarında taşıdıkları yolcuların sorumluluğu var. Çok doğal olarak kendi canlarının tehlikeye girmesini de istemiyorlar.Ama pilotlar her nedense sadece olaylardan sonra sorunlardan söz ediyorlar. Bu kazada da öyle oldu. Olaydan hemen sonra pilotlar havalimanının pistinin çok kısa olduğunu söylediler. Bir pilot Samsun Havalimanının 1620 metrelik pistine kısa derken, bir diğeri bu pistin RJ-100 tipi bölgesel bir jet uçağı için çok yeterli olduğunu söylüyor. Birisi ILS olmamasından şiddetle yakınırken, bir diğeri bunun çok pahalı yatırım olduğundan, başka sistemlerin de yeterliliğinden söz ediyor.Cesur karar alınŞimdi Türkiye Havayolu Pilotları Derneği var. Bu dernek her havayolundan çok sayıda pilotu bünyesinde toplamış durumda. Ben bu derneği göreve çağırıyorum. Türkiye'deki her havalimanına inip kalkan uzman pilotlar çatıları altında. Bu pilotlar bir rapor hazırlasınlar ve Türkiye'de uçulmayacak havalimanları varsa bunları açıklasınlar. Hatta biraz daha cesur bir adım atarak standartlara uymayan havalimanlarına uçmama kararı alsınlar. Kim o zaman onları bu havalimanlarına uçmaya zorlayabilir? Sonuçta pilot gökyüzünde uçağının tek hakimidir. Kurallar uygulanır ama o karar verir. Samsun'da da böyle olmuştur. İnişe Mesul Kaptan Pilot karar vermiştir. Buna başta kule olmak üzere kimse karışamaz. Sadece uyarılır. Samsun'da olduğu gibi belki biraz ısrar edilebilir ama karar pilotundur.Türkiye Havayolu Pilotları Derneği tek tek her havalimanımızın eksiğini ortaya çıkarsın. Buna göre derneğe bağlı pilotlarda güvensiz olan havalimanlarına uçmama kararı alsınlar. Üstelik bunu dernek olarak yaptıklarında kişisel bir zarar da görmezler. Bir kaza-kırım olayından sonra konuşmak yerine bunu yapsınlar. Çıkarsınlar Türkiye Havalimanları raporunu. Nerede ne tehlike yaşanıyor bilelim. Bunu pilotlar kadar, yolcu olarak biz de çok istiyoruz...
Yazarın Tüm Yazıları