Su-27 Rusya'nın yıldız uçağı

Ne hazin, geçtiğimiz hafta dünyanın en iyi savaş uçaklarından biri olan Su-27, ait olduğu ülke insanlarını acılara sokan büyük bir faciaya neden oldu.

Bu uçağın 30 modeli de geçtiğimiz yıllarda Paris'te havacılık fuarında izleyicilerin gözleri önünde çakılmıştı. Ukrayna'da geçtiğimiz hafta düşen ve yere çarptıktan sonra sekerek izleyiciler arasına alev topu halinde dalan Su-27, Rus havacılık sanayiinin başarısını, pilotun gereksiz cesareti ile akıllardan silinmeyecek kara bir güne çevirmişti. Uçaktan son saniyelerde atlayan pilotlar kurtuldu ama geriye kolay kolay dinmeyecek gözyaşları, büyük acılar kaldı.

Sukhoi şirketinin imal ettiği Su-27 uçakları Rus havacılık sanayisinin en iyi ürünü olarak kabul ediliyor. Su-27, aynı zamanda Mig efsanesini de sona erdiren uçak olarak tanınıyor. Rusya geçtiğimiz aylarda Mig-29 uçaklarının üretildiği fabrikanın kapatılmasına ve yerine Su-27'nin yeni nesil türevlerinin üretilmesine karar vermişti.

Su-27'nin geliştirilme fikri 1970'lerde ortaya çıktı. Amerikan Hava ve Deniz Kuvvetleri için tasarlanan F-15, F-16 ve F-14 gibi uçaklar, Amerikalılara Ruslar karşısında ciddi bir avantaj sağlamıştı. Sovyetler Birliği bu uçaklarla baş edebilecek Mig-29 ve Su-27'nin geliştirilmesine karar verdi. Her iki uçağın da üstün silahların yanı sıra mükemmel akrobasi yeteneğine sahip olması planlanıyordu.

Sukhoi şirketi o yıllarda T-10 olarak adlandırılan Su-27 üzerindeki çalışmalarına 1974'te başladı. Çift kuyruklu tasarlanan uçağın pilot tarafından rahatlıkla kontrol edilebilmesi için Kablolu Uçuş Sistemi (Fly-By-Wire) eklendi. Uçağın uzun süre havada kalabilmesi için tasarımda kanatların ve gövdenin içine özel yakıt tankları konuldu. T-10 olarak adlandırılan prototip ve uçuş test uçağı 1977’de Kuron tesislerinde tamamlandı. 20 Mayıs 1977'de ilk uçuş Sukhoi Baş Test Pilotu Vladimir Ilyushin tarafından gerçekleştirildi.

MÜKEMMEL AKROBASİ

Testler sırasında acı bir kaza yaşandı. 7 Temmuz 1978 tarihinde Sovyetler Birliği'nin en ünlü test pilotu Yevgeny Solovyov, ikincisi imal edilen Su-27 uçağı ile çakılarak hayatını kaybetti. Kaza sonrasında Su-27 yeniden tasarlandı, sorunlar giderildi. Uçağa yaklaşık 500 kilogram daha hafif ve yüzde 12 oranında daha fazla itiş gücü veren AL-31F motorları takıldı. Aerodinamik açıdan uçağın mükemmelleştirilmesi için büyük çaba harcandı. Bu çalışmalar sonrasında Su-27 başta 'Kobra Hareketi' olmak üzere hiç bir savaş uçağının yapamayacağı manevraları yapabilir hale geldi.

Su-27 serisi 1984'den itibaren Sovyet Hava Kuvvetleri'nde hizmete girmeye başladı. Eğitim uçuşlarında kullanılması için Su-27'nin iki kişilik 'UB' modeli de tasarlandı. Bu uçak ilk uçuşunu Mart 1985'te gerçekleştirdi. Su-27'nin basitliği, üstün sistemleri ve bakım kolaylığı nedeniyle Rus uzmanlar uçakta, Deniz Kuvvetleri'nde de kullanmak üzere bazı değişiklikler yaptı. Uçak gemilerine inip kalkabilen Su-27K modeli daha sonra Su-33 olarak da adlandırılmaya başlandı. Sukhoi şirketi Su-27'leri sürekli geliştirdi. İki kişilik önleme görevlerinde kullanılan Su-30, yine iki pilotlu çok rollü Su-30MK, Su-34 taktik bombardıman uçağı Su-27'nin yeni modelleri arasında bulunuyor. Ayrıca Sukhoi şirketi yüksek manevra kabiliyetine sahip Su-37 üzerinde de çalışmalarını sürdürüyor. Su-27'nin halen 27 dünya rekoru bulunuyor. 3 bin metreye 25, 15 bin metreye de 70 saniyede tırmanıyor. Bu rekorlar daha önce Amerikan F-15 uçağına aitti. Rusya'nın dışında Su-27'leri Çin, Vietnam, Suriye ve Hindistan’da kullanılıyor. Bir çok ülke de Su-27 satın almak üzere Rusya ile görüşmeler yapıyor. Çin'de Su-27 imalat hattının açılması için çalışmalar sürüyor. Uçağın fiyatı üzerindeki sistemlere bağlı olarak 30 milyon dolar civarında değişiyor.


SU-27’NİN TEKNİK ÖZELLİKLERİ


Uçuş Ekibi: 1 pilot

Motor Tipi: 2 adet AL-31F

İtiş Gücü: 122.6 kN

Kanat Açıklığı: 14.7 metre

Gövde Uzunluğu: 21.9 metre

Yükseklik: 5.9 metre

Kanat Alanı: 62 metre kare

Boş Ağırlık: 16 ton

Maksimum Hız: 2500 km/saat

Normal Hız: 1350 km/saat

Uçuş İrtifası: 18 bin metre

Menzil: 4.000 km

Silahları: 1 adet 30 mm makinalı top ve 8 ton

ağırlığında çeşitli füze ve bombalar.

ESKİŞEHİR'DEKİ KAZA KURALLARI DEĞİŞTİRDİ

Türk Hava Kuvvetleri'nin 1 Haziran 1962'deki 51'inci kuruluş yıldönümünü kutlamak üzere Eskişehir'deki hava üssünde özel bir tören düzenlenmişti. Binlerce kişinin katıldığı kutlamalarda küçük bir akrobasi uçuşu da hazırlanmıştı. Dönemin en modern savaş uçakları F-100'lerle gerçekleştirilecek uçuşta dörtlü kol olarak adlandırılan dört uçak ayrı ayrı akrobasi uçuşu yaparak seyircileri selamlayacaklardı.

Saat 11.35'te tören alanına gelen dörtlü kolda sıra Üsteğmen Orhan Okçu'nun uçurduğu F-100'e gelmişti. 'Loop' adı verilen takla hareketini normal irtifanın altında ve yanlış yönde yapan Pilot Üsteğmen Okçu'nun uçağı kalabalığın hemen önünde bulunan ve uçakların sergilendiği alana düştü. F-100, tıpkı Ukrayna'daki kazada olduğu gibi yerden sekti ve AT-11 tipi hafif nakliye uçaklarının üzerine düştü. Arka arkaya infilak eden uçaklarla Eskişehir 1'inci Ana Jet Üssü cehenneme döndü. Olayda Üsteğmen Orhan Okçu'nun yanı sıra seyirciler arasındaki Astsubay'lar Raşit Canyaraş, Mehmet Yalgan ve Vural Çetin şehit oldu. 41 kişi de yaralandı. Uçağın infilak etmesiyle iki AT-11 uçağı tamamen yandı. 13 F-100 ise uçağın parçalarından ciddi derecede hasarlandı.

Kaza nedenlerini ve sonuçlarını inceleyen Hava Kuvvetleri Komutanlığı, akrobasi kurallarını yeniden hazırladı. Yeni kurallara göre, akrobasi uçuşlarının kesinlikle halkın üzerinde yapılmaması, arada ciddi bir mesafe bırakılması yer alıyordu. Halen Türk Yıldızları uçuşlarında da bu kurallar geçerli. Türk Yıldızları uçuş gösterilerini kesinlikle halkın üzerinde yapmıyor. Her gösteri öncesinde acil durumlarda halkın üzerine gelmeden nereye kaçılacağı belirleniyor.

GÖSTERİLERDEKİ BÜYÜK FACİALAR

6 Haziran 1999: İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait Hawk uçağının Slovakya'daki Bratislava hava gösterilerinde yaptığı kazada pilot ve bir sivil hayatını kaybetti.

26 Temmuz 1997: Belçika'nın Ostend kentindeki hava gösterilerinde pervaneli bir uçak, kalabalığın üstüne düştü. Olayda 9 kişi ölürken 57 kişi de yaralandı.

28 Ağustos 1988: İtalyan Hava Kuvvetleri'nin Frecce Tricolori Akrotimi'ne ait üç MB339 tipi uçak Almanya'daki Ramstein Üssü'ndeki gösterilerde birbirine girdi. Kalabalığın üzerine düşen uçaklar 70 kişinin ölümüne neden oldu, yüz kişi yaralandı. Kazaya eşiyle bir gece önce tartışan pilotun konsantrasyonunun bozulması nedeniyle yanlış yönden geçişle gelmesi ve iki uçağa çarpması neden oldu.

26 Haziran 1988: Yeni imal edilen Airbus A320 uçağı Mulhouse-Habsheim'deki hava gösterisinde alçak uçuş yaparken düştü. Olayda üç kişi hayatını kaybederken 133 kişi de yaralandı.

11 Eylül 1982: Amerikan ordusuna ait Chinook helikopteri Batı Almanya'nın Mannheim şehrindeki hava gösterilerinde çeşitli ülkelerden paraşütcüleri taşırken düştü. Kazada 46 kişi hayatını kaybetti.

3 Haziran 1973: Rusların süpersonik uçağı Tupolev Tu-144, Paris Havacılık Fuarı sırasında havada infilak etti. Kazada altısı mürettebat 9 kişi hayatını kaybetti.

Serdar Cebeci Sivil Havacılık Genel Müdürü

Topa Bilgettin Toker'in görevden alınmasıyla boşalan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne (SHGM) Kaptan Pilot Serdar Cebeci atandı. Daha önce Ulaştırma Bakanı Oktay Vural'ın Sivil Havacılık Danışmanlığı'nı da yapan Serdar Cebeci göreve 30 Temmuz'da başladı.

1976 yılında Harp Okulu'ndan teğmen rütbesi ile mezun olan Serdar Cebeci Hava Kuvvetleri'nde F-5, F-104 ve F-16 uçaklarında görev yaptı. 1991'de SunExpress Havayolları'na geçti. SunExpress'te Uçuş İşletme Müdür Yardımcılığı, Toplam Kalite Müdürlüğü görevlerinde bulundu. Serdar Cebeci 2001'den bu yana Ulaştırma Bakanlığı'nda Sivil Havacılık Danışmanı olarak çalışıyordu.

Hava gösterileri yasaklansın mı?

Geçtiğimiz hafta Ukrayna'da inanılmaz bir trajedi yaşandı. Rusya'nın yıldız uçağı Su-27 gösteri uçuşu sırasında halkın üzerine düştü. Ukrayna Hava Kuvvetleri'nin 60'ıncı yıl kutlamaları facia ile sonlandı. Olayda 83 kişi hayatını kaybederken havacılık gösterilerinin üzerine kara bir gölge düştü.

Skniliv Hava Üssü, Ukrayna tarihinin en büyük havacılık gösterilerine ev sahipliği yapıyordu. Hava kuvvetlerinde kullanılan tüm hava araçları halka açılmış, binlerce kişi toplanmıştı. Paraşüt atlayışları, planör ve tek motorlu uçakların akrobasi hareketleri heyecanı maksimuma çıkartmıştı. Sıra Rus havacılığının en iyi savaş uçağı Su-27'ye gelmişti. Uçağın iki kişilik eğitim modeli Albay Vladimir Toponar ve Yuri Yegorov kumandasında havalandı.

Nefeslerin tutulduğu gösterinin ikinci dakikasında Su-27 dalışla beraber keskin bir dönüşe girdi. Sanki bir şeyler ters gidiyordu. Pilotlar uçağın ters tarafa yatmasıyla beraber fırlatma koltuğunu kullanarak Su-27'yi terk ettiler. Kumandasız kalan uçak önce yere çarptı. Yüksek sürati ile yanarak yerden sekti ve kalabalığın üzerine çakıldı. Skniliv Hava Üssü cehenneme dönmüştü. Ateş topu haline gelen uçaktan fırlayan parçalar etrafa dehşet saçıyordu. Kazadan bir kaç saniye önce uçaktan atlayan pilotlar paraşütleri yardımı ile yere emniyetle inmişlerdi.

KURAL İHLALİ

Kaza bir çok soru işaretini de yanında getirdi. Güzel bir gün geçirmek isterken 83 kişi faciaya kurban gitmiş, yüzü aşkın izleyici de yaralanmıştı. Yaşanan trajedi sonrasında bazı kafalardan 'havacılık gösterileri yapılmasın' gibi laflar çıkmaya başladı. Kaza oluyor diye uçuş gösterilerini yasaklamak, yine kaza riski nedeniyle otomobil yarışlarını yasaklamak gibi mantık dışı bir yaklaşımdır. Unutmamalı dünya üzerinde havacılık yapıldıkça kazalar olacaktır. Havacılık tarihi kanla yazılmıştır. Talihsiz kazalara rağmen bugünkü yüksek emniyet oranı geçmişteki olaylardan alınan dersler sayesinde yakalanabilmiştir. Bu olaylarda önemli olan ders alabilmektir.

Ukrayna'daki kazada bazı kurallar ihlal edilmiştir. Su-27 bilinmeyen bir nedenle halkın üzerine doğru gelmiş, arkasından çakılmıştır. Bu tür durumlarda alan ihlali yapan uçağın gösterisine hemen müdahale edilmesi gerekmektedir. Bu konuda en büyük görev organizatörlerin yanı sıra gösteri sahasının uçuş emniyetinden sorumlu hava trafik kontrolörlerindedir. Kural ihlali yapan pilotun kesinlikle uçuşu durdurulmalıdır.

Ayrıca görüntülerden de anlaşıldığı gibi izleyiciler ile uçak arasındaki mesafe uluslararası kurallara aykırı olarak çok yakındır. İzleyiciler bir kaç yüz metre daha geride olsalar, facianın boyutları hiç de bu kadar büyük olmayabilirdi. 1989 ve 1999'da Paris Havacılık Fuarı'nda düşen Mig-29 ve Su-30 gibi bu olay da zihinlerde sadece başarılı bir uçağı terk etme olayı olarak yer alacak, kimsenin burnu kanamayacaktı.

Kokpit talihlileri

Kanal D'de 21 Temmuz tarihinde yayınlanan Kokpit Havacılık Programı'nın talihlileri belli oldu. Noter huzurunda yapılan çekilişle Türk Hava Yolları ile Amsterdam'a gidiş-dönüş uçak biletini İstanbul'dan Yasemin Günesen kazandı. Yedek talihli ise Bursa'dan Özden Savaş oldu.

ABT Ajans’tan Airbus A340 uçak maketini İstanbul'dan Erman Fıçıcı, Fedex'ten A300 maketini ise Adana'dan Neval Kırılmış kazandı.
Yazarın Tüm Yazıları