Türk Hava Sahası’nın daha emniyetli ve verimli kullanılmasını sağlayacak SMART Projesi, bir yıl arayla ikinci defa iptal edildi.
Pazarlık yöntemiyle üçüncü defa açılacak ihaleyle hava trafik sistemi tamamen yenilenecek.
İstanbul Atatürk Havalimanı, geçtiğimiz günlerde iki büyük olay atlattı. Kargo Terminali’ndeki yangın, havalimanını sarmış simsiyah bulutlarla ekranlardan zihinlere kazındı. Diğer olay ise yangından üç gün önceki elektrik kesintisiydi. Devreye giremeyen kesintisiz güç kaynağı nedeniyle tüm hava trafik kontrol sistemi çöktü. Kitlenen sistem, trafiği allak bullak etti. Uçaklar manuel yönlendirilebildi. Eğer iki defa iptal edilen SMART Projesi hayata geçebilseydi, hava trafiği çok daha verimli yönlendirilebilecek, olası krizler şans eseri değil, uygun senaryolarla atlatılabilecekti.
Türkiye son yıllarda havacılıkta beklenmeyen bir hızla büyüyor. Artan uçak ve yolcu sayısı kuşkusuz hava trafiğini de olumsuz etkiliyor. Hızla büyüyen trafiğin daha iyi yönetilmesi, en az gecikmenin yaşanması için Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) 2004’te dev bir proje için düğmeye bastı. SMART (Hava Trafik İdaresi Kaynaklarının Sistematik Modernizasyonu) olarak adlandırılan proje ile artık miadını doldurmaya başlayan Türk Hava Trafik Kontrol Sistemi tamamen yenilecek. Yaklaşık 5 yıl sürecek projenin 200 milyon Euro’ya yakın finansmanı ise tamamen Avrupa hava sahasını kontrol eden ve Türkiye’nin de üye olduğu Eurocontrol tarafından gerçekleştirilecek. Yani bu proje, bütçeye herhangi bir yük getirmeyecek.
Geçen yıl nisan ayındaki ihaleye İtalyan Alenia Marconi, İspanyol Indra ve Fransız Thales şirketleri yerli ortaklarıyla katıldı. Teklif zarflarının açılmasıyla birlikte işler karıştı. DHMİ Yönetim Kurulu, teknik olarak en iyi teklife sahip Thales ile en ucuz teklif Indra arasında kaldı. İki teklif arasındaki yaklaşık 53 milyon Euro’luk fark nedeniyle ihale kitlendi. İhale Kanunu, en ucuzu işaret ederken teknik şartname ise uygunluk açısından en pahalıyı gösteriyordu.
İkinci ihale tam bir yıl sonra 25 Mayıs’ta yapılabildi. Pazarlık usulü ile açılan ihaleye iki şirket girdi. İhale Kanunu gereği pazarlıkta en az üç şirket olması gerektiğinden, ihale iptal edildi. Şimdi üçüncü ihale için çalışmalar sürüyor.
Türkiye son yıllarda havalimanı konusunda iyi bir rüzgar yakaladı. Yolcu terminallerini özel sektöre açan Yap-İşlet-Devret (YİD) modeli sayesinde bir yandan Türkiye bölgenin en modern terminallerine kavuşurken diğer yandan da dünyaya model oldu. Artık birçok ülke, YİD modelini örnek alarak havalimanı ve terminallerini yeniliyor.
Havalimanlarında sadece terminal binalarını yenilemek, özel sektöre devretmek yetmiyor. Havalimanı, pistinden terminaline, hava trafik sisteminden yaklaşma ışıklarına bir bütün. Milyarlarca dolara terminaller yenilenirken diğer parçalar hızlı gelişme ayak uyduramıyor. Devlet ihale yasaları ve kısıtlı harcama yetkileriyle zamanında tamir edilemeyen bir pist, çözülemeyen ihaleler hızla büyüyen havacılık sektörünün elini kolunu bağlıyor. Önünü göremeyen özel sektör havacılığa yatırım yapmaktan çekiniyor.
Yapılması gereken iş, DHMİ’nin özelleştirilmesinden geçiyor. Devletin sadece bir otorite şeklinde kontrol mekanizması olarak görev yapacağı yapı da, havalimanlarının sadece terminal değil, her açıdan hızlı karar alabilecek özel şirketler ile yönetilmesi gerekliliğini ortaya koyuyor. Birkaç yıldır sıcak bakılan bu yaklaşım hızla hayata geçeceği günü bekliyor.
Havalimanlarının yönetimi özelleştirilirken, hava trafik kontrolünün ise ayrı bir yapılanmayla ele alınması gerekiyor. Bağımsız, sürekli geleceğe yatırım yapacak bu organizasyon ile artık Avrupa’nın teknolojik olarak en geri hava sahalarından biri haline gelen Türkiye’nin üzerinden ölü toprağını atması gerekiyor.
NELER YAPILACAK
SMART (Hava Trafik İdaresi Kaynaklarının Sistematik Modernizasyonu) Projesi’yle birlikte Türkiye’nin 1980’lerin teknolojisine sahip tüm hava trafik sistemi yenilecek. Finansman Türkiye’ye yük olmadan Avrupa Hava Sahası’nı kontrol eden Eurocontrol tarafından gerçekleştirilecek.
Halen iki ayrı merkez (Ankara ve İstanbul) tarafından yönlendirilen hava sahası, Ankara’da kurulacak tek bir merkezden idare edilecek.
Bu merkez, yeni nesil altyapısı ile hava sahasını daha verimli kullanacak. Böylece Türkiye üzerinden uçan trafik daha iyi yönlendirilip mevcut kapasite artırılacak. DHMİ’nin, her yıl bu trafik sayesinde elde ettiği gelir katlanacak.
Eski ihaleye göre tam kapasite 2009’da devreye girmesi hedeflenen proje ile ayrıca faydalı ömürlerini dolduran radarlar da değiştirilecek.
Tüm haberleşme sistem altyapısı yenileştirilecek.
İhale içinde Atatürk Havalimanı uçuş kulesinin de yolcu terminaline yakın bir bölgeye taşınması planlanıyor.
Agustasivil pazara iddialı giriyor
İtalyan helikopter devi Agusta-Westland şirketinin sivil modelleri Türkiye’de Başarı Holding bünyesindeki Kaan Havacılık tarafından temsil edilmeye başlandı. Türkiye pazarına hızla giren şirket, kısa sürede iki helikopterin satış anlaşmasına imza attı.
Kaan Havacılık, filosunda mevcut Bell 206 tipi helikoptere ek olarak Agusta’nın tek motorlu modeli A119 Koala aldı. Kaan Havacılık, ikinci satışını geçen yıl aldığı Pegasus Havayolları’yla havacılık sektörüne hızlı bir giriş yapan ESAS Holding’e yaptı. Ambulans amaçlı kullanılacak çift motorlu A109E Power tipi helikopter, holding portföyündeki Medline şirketi tarafından kullanılacak.
8 Haziran’da başlayacak Airex Sivil Havacılık Fuarı’nda sergilenecek iki helikopter, fuar sonrasında şirketlere teslim edilecek. ESAS Holding’e ait A109E Power tipi çift motorlu helikopterin kabini, ambulans görevlerinde kullanılmak üzere her türlü tıbbi sisteme sahip olarak tasarlandı. Helikopterin, ambulans amaçlı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden gerekli onayı aldıktan sonra holding portföyündeki Medline şirketi tarafından kullanılması planlanıyor. Sertifikasyona kadar helikopter VIP amaçlı uçacak. Helikopterin standart donanımlı fiyatı 2.3 milyon Euro. Özellikle Amerika pazarında büyük ilgi gören Agusta şirketinin sivil helikopterleri arasında ağırlığı 2.5 ton olan A119 Koala’dan 17 tona kadar çıkan EH101’e kadar farklı modeller bulunuyor.
5SAAT UÇABİLİYOR
Agusta’nın en iyi satan modellerinden biri olan A109 Power’ın maksimum kalkış ağırlığı 2 bin 850 kilogram. Toplam 7 koltuk kapasitesine sahip helikopter saatte 285 kilometre hıza çıkabiliyor. Tam 5 saat havada kalabilen helikopterin menzili ise 965 kilometre. Güçlü motorları sayesinde kıvrak bir helikopter olan A109 Power, VIP, ambulans hizmetlerinin yanı sıra askeri amaçlı da kullanılabiliyor.
Diğer taraftan Agusta şirketi, askeri ihalelerde de Türkiye pazarında en çok kullanılan helikopterlerin başında geliyor. Halen Türk Silahlı Kuvvetleri’nde gerek Agusta’nın Bell lisansı altında imal ettiği, gerekse de kendi tasarımı 200’ün üzerinde helikopteri bulunuyor. Halen şirket taarruz helikopteri ihalesinde A129 Mangusta, Jandarma’nın Turna Projesi’nde de A139 helikopterleriyle yarışıyor. Askeri helikopterlerin Türkiye temsilciliğini Astek Havacılık yapıyor. Şirketin ayrıca helikopter gibi havalanıp, motorlarını havada yere yatay hale getirip uçak gibi uçabilen BA609 Tiltrotor tasarımı da bulunuyor.
Tolga ÖZBEK
BEN PİLOT OLSAM
Atatürk Havalimanı Genel Havacılık Apronu’nda 8-11 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilecek Airex Sivil Havacılık Fuarı’nda Bakırköy’deki ilköğretim okulları arasında "Ben pilot olsam" konulu kompozisyon yarışması düzenleniyor. Delta Havacılık’ın organizasyonundaki yarışmada ilköğretimde okuyan öğrencilerin 1-5’inci sınıfları ile 6-8’inci sınıfları ayrı ayrı yarışacak. Öğrencilerin yarışmaya katılmak için 500 kelimeyi aşmayan kompozisyonlarını Delta Havacılık, Harman Sokak 46B-1, 34810, Florya İstanbul adresine göndermeleri veya 0 212 663 98 20 no’lu faksa yollamaları veya ege.aksut@deltatrade.com adresine elektronik posta ile iletmeleri gerekiyor.
Boeing 717 imalata veda etti
Boeing portföyüne 1997’de McDonell Douglas ile birleşmeden sonra giren 717 modelinin imalat hattı, son uçağın teslimatıyla birlikte kapandı. Son iki uçak Kaliforniya’daki Long Beach tesislerinde Midwest ve AirTran’a teslim edildi. 1941’de açılan tesislerde bugüne kadar pervaneli ve jet motorlu 15 bine yakın uçak imal edildi. 1997’de Boeing’in McDonell Douglas’ı almasıyla 100 koltuklu MD95 olarak adlandırılan uçak, Boeing mühendisleri tarafından tekrar tasarlanarak 717 adını almıştı. Efsanevi DC9 uçaklarının üçüncü nesil modeli olan 717, toplam 155 adetlik siparişe ulaşmıştı.
Pegasus’tan otobüs seferi
Pegasus Havayolları, İstanbul’da verdiği havalimanı servis hizmetinden sonra Adana-Mersin arasında da karşılıklı ücretsiz otobüs seferleri düzenlemeye başladı. Adana’dan İstanbul ve Lefkoşa’ya uçmak isteyen yolcular, Mersin’de Mezitli Migros yanı, Stadyum Önü ve Tarsus Kleopatra Kapısı duraklarından binecekleri ücretsiz Pegasus otobüsleri ile Adana Şakirpaşa Havalimanı’na ulaşacak. Yurtiçi uçuş ağını genişleten havayolu, 1 Haziran’dan itibaren İzmir ve Bodrum, 16 Haziran’dan itibaren de Dalaman seferlerine başlıyor.
SunExpress Antalya’yı ihmal etmiyor
İzmir merkezli iç hat seferlerinde kısa sürede ciddi bir doluluk oranı yakalayan SunExpress, Antalya’dan Bodrum ve Dalaman’a tarifeli uçmaya başlıyor. Seferlerin Türkiye içinde turist hareketine büyük bir ivme kazandırması bekleniyor. İzmir’den Adana ve Diyarbakır hatlarında beklenenin çok üzerinde taleple karşılaştıklarını belirten Genel Müdür Paul Schwaiger, uçuşları haftalık 4’e çıkardıklarını açıkladı. Şirket, önümüzdeki günlerde Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden alacağı izinle Antalya-Adana arasında da seferlere başlamayı hedefliyor.
Atlasjet Uşak ve Adıyaman’da
Atlasjet Havayolları, filosuna kattığı yeni nesil CRJ900 tipi bölgesel uçaklarla İstanbul Uşak ve Adıyaman seferlerine başladı. Uşak’a pazartesi, salı, çarşamba ve cuma, Adıyaman’a da salı ve perşembe günleri karşılıklı sefer yapılıyor.