Dünyanın tek uçan göz hastanesi Orbis, DC10 uçağı ile 2020 yılına kadar görev yapacak. Böylece 2020'de dünyada hizmetteki tek DC10, Orbis'in uçağı olacak. Artık havayollarından da emekli olmaya başlayan üç motorlu DC10, yerini daha yeni nesil, geniş gövdeli ve uzun menzilli bir yolcu uçağına bırakacak.
Dünya Sağlık Organizasyonu'nun verilerine göre, görme özürlülerinin sayısı 45 milyona ulaşmış durumda. Ne yazık ki bu sayının yüzde 80'ini genetik veya kazalar dışında zamanında müdahale edilemeyen hastalıklar nedeniyle gözlerini kaybedenler oluşturuyor.
TÜRKİYE’YE DE GELDİ
Hayatını göz hastalıkları ile savaşa adayan Dr. David Paton, hastaların ayağına gidecek uçan hastane hayalini 1980 yılında kurduğu Orbis ile gerçeğe dönüştürdü. Orbis'in ilk uçağı United Havayolları tarafından hediye edilen dört motorlu DC-8 oldu. Çeşitli sponsorlar ile kabini ameliyathane haline getirilen uçak ilk seferini 3 Şubat 1982'de Panama'ya yaptı. DC-8 aynı yıl aralarında Türkiye'nin de bulunduğu çok sayıda ülkeyi ziyaret etti.
Gövde ömrünü tamamlayan 1959 model DC8'in yerini 1991'de DC10 tipi geniş gövdeli üç motorlu uçak aldı. Başta United Havayolları olmak üzere çeşitli bakım tesislerinin ve hayırseverlerin yardımları ile uçak tamamen yenilenerek modifiye edildi. Eski DC-8 uçağı ise Çin'de Changping'teki Havacılık Müzesi'ne verildi.
Hizmete 1994'te giren DC10'da ameliyathane ve lazer odasının yanı sıra gidilen ülkelerdeki doktorların eğitimi için konferans odası da bulunuyor. Yapılan ameliyatlar dahili yayından konferans odasındaki ekranlara yansıtılıyor. Doktorlar kokpitin hemen arkasında bulunan yolcu koltuklarına sahip kabinde seyahat ediyor. Tüm ekipmanlar uçuş sırasında yerinden oynamaması için özel olarak sabitleniyor.
GÖNÜLLÜ UÇUŞ EKİBİ
Orbis ekibi doktorlar dahil 23 kişiden oluşuyor. Bu görevliler arasında iki pilot, bir uçuş mühendisi ve bir uçak teknisyeni gönüllü olarak görev yapıyor. DC10, United Havayolları'nın uçuş ekiplerinin yanı sıra dünyanın değişik ülkelerinden gelen pilotlar tarafından uçuruluyor.
Orbis uçağından indiği havalimanlarında konaklama ücreti alınmıyor. Yakıt şirketleri DC10'a ücretsiz yakıt veriyor. Periyodik ve diğer bakımlar yine sponsor şirketler ve yardımseverlerin desteği ile gerçekleştiriliyor. Orbis'e malzeme akışı FedEx tarafından sağlanıyor. 1982'den bu yana 81 ülkeyi dolaşan Orbis, 55 bin hastanın ücretsiz tedavi edilmesini sağladı.
Lufthansa'dan yeni 'S' koltuk
Alman Lufthansa Havayolları'nın uzun menzilli uçuşlarında kullanacağı business koltukları 8 Aralık'ta hizmete giriyor. İlk olarak yeni nesil Airbus A340-600'de kullanılacak olan koltuklar iki yıl içinde filodaki A330-300, A340-300, B747-400'ün yanı sıra 2006'da hizmete girecek iki katlı A380 uçağına da takılacak. 'S' harfi şeklinde yatak haline gelen 200 santimetre uzunluğundaki koltuklar içindeki özel motorlarla yolcuya masaj yapıyor.
Üzerinde üç yıl çalışılan ve 300 milyon dolara mal olan koltuklar yolcular tarafından havayolu tarihinin en kapsamlı ve en uzun testinden geçti. Yerdeki denemelerin yanı sıra yeni koltuk, yılda en az 20 uzun menzilli uçuş yapan, çeşitli uluslardan 1000 first ve business yolcu tarafından 150 uçuşta denendi. Lufthansa şikayetleri ve yeni fikirleri dikkate alarak konseptte bazı değişiklikler yaptı.
Yeni business class ile Lufthansa bazı hatlarda first class hizmetini kaldıracak. Böylece iki kabinli hale getirilecek A340-600 ve A330-300 uçakları ile yolcu yapısına göre hatların verimlilik ve doluluk oranının artırılması planlanıyor.
Türkiye'de business class yolcu oranının yüzde 8-9 arasında değiştiğini belirten Lufthansa Havayolları Türkiye Genel Müdürü Sadık Elmas, yeni tasarım ve uygun fiyatlarla business yolcu sayısını özellikle uzun menzilli hatlarda artırmayı planladıklarını söyledi.
BUSINESS Class’TAN NOTLAR
Ergonomik araştırmalar, yolcuların tamamen yatar, düz koltuk yerine 'S' harfi şeklindeki tasarımda daha iyi uyuduklarını ortaya koyuyor. Bu dizayn koltuk tasarımlarında 'Le Corbusier' olarak adlandırılıyor.
Koltuğun yatış açısı 171 derece. Uçağın düz uçuşta burnunun 3 derece havada olduğunu söyleyen Lufthansa mühendisleri, 171 derece yatış açısına sahip koltuğun havada tam yatış hissi verdiğini belirtiyor.
Koltuk bel ve omuz tarafındaki özel motorlar yolcuya masaj yapıyor.
Tasarımda iki yolcunun ayakkabılarını çıkarıp koyacağı tek çekmece öngörülmüştü. Koltukları deneyen yolcuların yüzde 92'si aynı kutuya ayakkabılarını koymak istemedi. Bunun üzerine Lufthansa iki koltuk arasında ayrı ve ön tarafı açık iki raf yerleştirdi.
İlk imal edilen deneme koltuklarında masa daha büyük tasarlanmıştı. Ancak servis için masanın ilk açılış anında yandaki yolcuyu rahatsız ettiği belirlendi ve küçültüldü.
Minder 'Air Bags' olarak adlandırılan özel bir süngerden imal edildi. Lufthansa tarafından geliştirilen özel sünger, kısa sürede yolcunun vücut şeklini alıyor.
Uçuş sırasında yolcular Nisan 2004'ten itibaren 'FlyNet' sistemini kullanarak internete bağlanabilecek. Koltuğun orta bölümünde dizüstü bilgisayarlar için güç ünitesi ile internet bağlantı girişi bulunuyor.
Uçuş sırasında 200 kanaldan film, belgesel, haber programları izlemek, müzik dinlemek mümkün. Filmler istenilen yerde durdurulup tekrar oynatılabiliyor. Öndeki koltuğun arkasına monte edilen ekranlar 26.5 santimetre büyüklüğünde. Dış sesi geçirmeyen, derin sessizlik sağlayan özel kulaklıklar yolculara yüksek kalitede ses sunuyor.
Koltuk tasarımı ile birlikte mönüler de yenilendi. Sağlıklı, yeni nesil yemeklere yer verilen mönüler ünlü aşçılar Paul Bocuse, Harald Wohlfahrt ve Nadia Santini tarafından hazırlandı. Şarapları ise ünlü uzman Markus del Monego seçti.
Caravan Sri Lanka’ya gidiyor
Bon Air portföyünde bulunan Cessna Caravan tipi amfibik yani hem denize hem de karaya inebilen tek motorlu uçağı Sri Lanka'ya kiralandı. Uçak, Hint Okyanusu ve Sri Lanka içinde sefer yapacak. Kış aylarında filosundaki deniz uçağının meteorolojik şartlar nedeniyle aktif olarak kullanılamadığını belirten Bon Air Yönetim Kurulu Başkanı Ateş Hanibu, Cessna Caravan'ın uçuş ekibiyle Colombo şehrindeki bir havacılık şirketine kiralandığını söyledi.
Uçaklarda yastık yok
THY'de uzun süredir uçaklarda yastık bulunmuyor. Çok az sayıda yüklenen yastık yüzünden bel sorunları olan ya da rahat uyumak isteyen yolcular zor durumda kalıyor.
Yolcuların 'Neden yastık yok' sorusuna ise kabin memurları az verildiğini, yeni siparişlerin beklendiğini söyleyerek cevap vermeye çalışıyorlar. Sadece uzun uçuşlarda değil, kısa ve orta menzilli uçaklarda da yeterince yastık bulunması yolcu konforu ve müşteri memnuniyetinin önemli bir parçası.
Öte yandan THY'nin Skylife adlı ücretsiz kabin dergisinde de büyük bulmacanın kutu içi yazılarının okunmadığı, ters basılan cevapların da görülemeyecek kadar küçük olması yolcuların şikayet nedenleri arasında. Şirketin bu tür aksaklıkları bir an önce gidermesi bekleniyor. Detay gibi görünen bu aksaklıklar yolcu kaybına yol açmasa da ciddi memnuniyetsizliklere sebep oluyor.
Sivas tutmadı
Türk Hava Yolları'nın baskılar sonucu sefer başlattığı Sivas uçuşlarında doluluk oranı yüzde 30'un altında kaldı. RJ100/70 tipi uçaklarla yapılan seferlerden bazıları da yeterli yolcu olmadığı için iptal edildi.
17 Ekim 2003 tarihinde başlatılan İstanbul-Sivas uçuşları haftanın iki günü pazartesi ve cuma günleri gerçekleştiriliyor. Direkt yapılan TK 796 sefer sayılı uçuşlarda doluluğun yakalanabilmesi için bayram sonrası beklenecek. Yeterli doluluk yakalanamazsa sefer iptali gündeme gelecek.
THY geçtiğimiz yıllarda da baskılar üzerine Eskişehir'e iki kez sefer düzenlemiş ancak yolcu bulunamadığı için seferlerin iptaline karar verilmişti. Çeşitli kentlerde Ticaret ve Sanayi Odaları, belediyelerin yoğun istekleriyle sefer başlatıldığında havayolu yolcusu olmadığı ortaya çıkıyor. THY'nin çok ciddi yapılan pazar araştırmalarında aksi sonuç çıkmasına rağmen baskı üzerine koyduğu seferlerin çoğu olumsuzlukla sonuçlanıyor.
2000 hakları uzatıldı
THY'nin Miles&Miles Özel Yolcu Programı'ndan uçuş mili kazananların 2000 yılındaki haklarını kullanma süreleri uzatıldı.
Daha önce millerin 1 Ocak 2004 tarihine kadar kullanılmasını isteyen THY, yolculardan gelen yoğun istek üzerine süreyi 31 Mayıs 2004 tarihine kadar erteledi. Böylece 2000 yılında Miles&Miles Programı'ndan bedava uçuş mili kazananlar puanlarını 2004 Mayıs sonuna kadar bilete çevirerek kullanabilecekler.
Öte yandan THY, Miles&Miles Programı'ndan bilet kazanan yolcuların bayram tatilleri gibi dönemler hariç her zaman uçakta yer bulunduğu sürece kullanılabilmesi için çalışma yapılıyor. Eğer ciddi bir yoğunlukla karşılaşılmazsa bu çalışma uygulamaya konulacak. Ancak bu arada Avrupa ve okyanusaşırı uçuşlarda bedava bilet hakkı veren puan miktarları da artırılacak. THY önümüzdeki haftalarda bu konudaki kesin kararını ve alınacak bedava biletler için kullanılacak uçuş mil miktarını açıklayacak.
İç hat ikramı zenginleşiyor
THY, yurtiçi uçuşlarda ekonomi sınıfı yolcularına yaptığı ikramı zenginleştirdi. Yolcuya tatlı veya tuzlu çörekten bir tanesini seçme hakkı veren eski ikramdan gelen şikayet üzerine vazgeçildi. Bundan sonra uçaklara yolcu sayısı kadar hem tatlı hem de tuzlu çörek yüklenecek. Yolcular aynı anda iki tür çörekten de alabilecek. Sabahları dağıtılan sandviç çeşitlerinin de zenginleştirilmesine karar verildi. THY ayrıca ekonomi sınıfında yeni mahsul kavrulmuş iç fındık da dağıtmaya başladı.
İç hatlarda business ikramını da yenilemeyi planlayan THY, yeni konsepti 2004 başında sunmayı hedefliyor.
KABİNDE SATIŞ
Tarifeli iç hat uçuşlarına 8 Aralık'ta başlayacak Onur Havayolları yeni ikram konsepti için USAŞ ile görüşmelerini sürdürüyor. Avrupa'da yeni bir akım başlatan ve ciddi geri dönüş yakalayan düşük maliyetli havayolları yolcularına standart ikram sunmak yerine kabinde satış gerçekleştiriyor. Sistem tamamen ikram şirketinin kontrolünde kabinde gümrüksüz satış gibi uygulanıyor.
Kabin memurları şeffaf troleyle kabinde dolaşarak sandviç, soğuk tabak, meyve salatası ve su-maden suyu dışındaki içeceklerin satışını yapıyor. Troleyde ikram dışında gazete, patates cipsi gibi ürünler de satılıyor. Avrupa'da bu konsept RyanAir, EasyJet, German Wings gibi düşük maliyetli havayollarının yanı sıra Swiss tarafından da kısa menzilli uçuşlar için uygulanıyor.