Paylaş
CN235’in hikayesi
Dünyadaki en büyük CN235 kullanıcısı olan Türk Hava Kuvvetleri'nde yaşanan kaza, tüm havacıları derinden üzdü. Kazanın nedeni FDR kayıtlarının incelenmesi ve detaylı araştırmalardan sonra ortaya çıkacak.
İspanyol imalatçı CASA, CN235 projesine 1980'de başladı. Amaç, turboprop motorlu, toprak pistlere rahatlıkla inip-kalkabilecek bir uçak imal etmekti. Bu projeye daha sonra Endonezyalı IPTN şirketi de katıldı. İlk prototip olan 10 modeli 11 Kasım 1983'de ilk uçuşunu yaptı. Test uçuşlarını Amerikan (FAA) ve Avrupalı (JAA) havacılık otoritelerinin testleri takip etti. CN235 ilk olarak 1986'da Endonezya'da Garuda Havayolları'nda hizmete girdi. Sürekli geliştirilen uçağın 10 modelini 100 (1989), 200 (1991) ve 300 (1998) modelleri izledi.
Üstten kanatlı olan CN235 uçakları her türlü toprak piste inip kalkabiliyor. Kargo modelinde arkada bulunan kargo kapısı yardımı ile yükleme ve boşaltma çok hızlı gerçekleştirilmekte. Saatte 420 kilometre hız yapabilen CN235'ler 6 ton yük taşıyabiliyor. Halen 40'ı sivil olmak üzere toplam 240 CN235 çeşitli ülkelerde askeri ve yolcu taşıma amaçlı kullanılıyor.
TÜRKİYE MACERASI
CN235'lerin Türkiye macerası 1980'li yılların sonunda ortaya çıkan 'Hafif Nakliye Uçağı' projesi ile başladı. Hizmet ömürlerini tamamlayan C-47'lerin yerini alacak uçaklar için ihalede finale İtalyan G-222 ve CN235 kaldı. 1989'da ihaleyi CN235'in kazandığı açıklandı. Kontrat 11 Aralık 1990'da Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TAI) ve CASA arasında imzalandı. Anlaşma doğrultusunda ilk iki uçak İspanya'da, geri kalan 50 adet ise TAI'de imal edilecekti.
İmalat süreci Şubat 1991'de resmi olarak başladı. 050 ve 052 numaralı ilk iki uçak 1992 Haziran ayında Türkiye'ye teslim edildi. Bunu aynı yılın kasımında TAI'nin ilk imal ettiği 055 kuyruk numaralı CN235 takip etti.
TAI 50'nci uçağı Akıncı'daki tesislerinden 10 Ağustos 1998'de uğurladı. İmalatta gövdenin yüzde 20'si kompozit malzemeden olmak üzere yüzde 92'si TAI, dış kanat montajının da yüzde 15'i de Kayseri'deki 2'nci Hava İkmal Bakım Merkezi (HİBM) tarafından gerçekleştirildi.
TAI CASA'YA REHBER OLDU
Yeni nesil gövde yapısına sahip uçağın imalatı sırasında TAI önemli ölçüde kompozit malzeme işleme altyapısı kazandı. Şimdi bu üniteler havacılık endüstrisinin yanı sıra Türkiye ekonomisine önemli katkıda bulunuyor. İmalat sırasında TAI uçak üzerinde çok detaylı araştırmalar yaptı. Bulduğu eksiklikleri İspanya'ya bildirerek uçak üzerinde yararlı değişiklikler yapılmasını sağladı. Bu konudaki değişiklikleri içeren öneriler klasörlerle üst üste konulduğunda yaklaşık iki metreyi buluyordu. TAI'nin bu önerilerini gözönüne alan CASA, yine CN235'den geliştirdiği uzun gövdeli CN295'de bunları uyguladı. Uçak İspanya'nın yanı sıra İsviçre Hava Kuvvetleri için de seçildi. Yunanistan'daki ihalede de CN295 en önemli adaylardan biri.
TAI ve 2nci HİBM CN235'ler üzerinde özel tadilatlar da yapıyor. Belirli süratlerde burnun aşağı yukarı hareket ettiği (yunuslama) saptanan bu uçaklar, 2nci HİBM tarafından yatay stablizelerine özel bir kanatçık (fin) takıldı. Fabrika tarafından da kabul edilen bu değişiklik tüm dünyadaki CN235'lere uygulandı. CN235'ler Ankara Etimesgut (211 ve 212), Kayseri Erkilet (223) ve İzmir Çiğli'deki (225) filolarda görev yapıyor. Ayrıca 1'inci ve 2'nci Taktik ile Hava Eğitim Komutanlığı'nda da VIP ve Arama-Kurtarma amaçlı uçaklar bulunuyor. 2 adet Türk CN235'i özel anlaşma doğrultusunda Ürdün Hava Kuvvetleri'nde uçuyor.
İKİNCİ PAKET ÜRETİM
TAI Temmuz 1999'da 9 uçaklık ikinci bir CN235 imalatına başladı. Bunlardan 6'sı Deniz Kuvvetleri'ne, 3'ü de Sahil Güvenlik Komutanlığı'na verilecek. Deniz Kuvvetleri modelinde uçağın içine denizaltı bulmak üzere gelişmiş radar ve elektronik cihazlar takılacak. Sahil Güvenlik'in CN235'leri de deniz karakol uçağı olarak modifiye edilecek. Deniz Kuvvetleri'nin ihtiyaçları doğrultusunda üçüncü bir 10 uçaklık paket için de görüşmeler sürüyor. Eğer kabul edilirse uçak CN235'in 300 modeli olacak.
Aslında CN235 uçakları Türkiye'de iç hat yolcu taşımacılığı için de uygundu. Bu konuda girişimler yapıldı ama sonuçsuz kaldı. Oysa uygun fiyatı ve 40-45 arası koltuk sayısı ile iç hat taşımacılığında para kazandırabilirdi. Üstelik sorunlu bir çok havalimanına da rahatlıkla inip kalkabilirdi. Ne yazık ki bu proje hayata geçirilemedi.
CN235'ler yüksek teknolojili, pilotların verileri ekrandan takip edebildikleri 'Glass Cockpit'e sahip.
097 NOLU CN235 TÜRKİYE'DE DÜŞEN İLK CASA OLDU
Geçtiğimiz hafta önce Eskişehir, sonra da Kayseri'de arka arkaya gelen uçak kazaları tüm yurdu üzüntüye boğdu. Önce Konya 3'üncü Ana Jet Üs Komutanlığı'ndan kalkan F-4E Sivrihisar yakınlarında tepeye çakıldı. Kazada Yüzbaşı Tacettin Tüfekçi ve Üsteğmen Mustafa Oğuz Önder şehit oldu.
Daha gözyaşları kurumadan bu kez Kayseri'den gelen haber havacıların acılarını daha da arttırdı. Erkilet 12'nci Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığı'ndan eğitim uçuşu için kalkan CN235 tipi hafif nakliye uçağı Bünyan ilçesi Güldere Köyü yakınlarına 60 derecelik dalışla çakıldı. Öğretmen Pilot Üsteğmen Okan Divrik, Pilot Teğmen Murat Orbay ve Teknisyen Üstçavuş Hüseyin Tüfekçi şehit oldu.
Dünyanın bir çok ülkesinde insanlar askeri jet kazalarını sıkça duymaya alışık. Her ne kadar Türk Hava Kuvvetleri gerek NATO gerekse de dünya standartlarının kat kat üstünde emniyet oranlarına sahip olsa da ne yazık ki bu olaylar zaman zaman olabiliyor. Ancak nakliye uçaklarının kazaları jetler kadar sık değil. Yaşanan son kaza CN235'leri 8 yıldır emniyetle kullanan Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın bu tipteki ilk kazası oldu. Uçağın gerek askeri gerekse sivil modellerinde bugüne kadar ciddi bir teknik arıza yaşanmadı. Enkazdan alınan ve uçuş verilerini kaydeden 'Flight Data Recorder-FDR' Almanya'ya çözülmek üzere gönderildi. Aynı sivil uçaklarda olduğu gibi enkaz üzerinde yapılacak olan uzun ve detaylı araştırmalar sonrasın da kaza nedeni ortaya çıkacak.
DÜNYADA BUGÜNE KADAR 3 CN235 UÇAĞI KAZA YAPMIŞTI
22.05.1997: IPTN'e ait uçak 200 metre yükseklikte alçak kargo atış testleri sırasında paraşütün kargo kapısına takılması sonucu uçak kontrol dışı kaldı. Kazada 6 kişi hayatını kaybetti.
18.10.1992: Endonezyalı Merpati Nusantara Havayolları'na ait uçak alçalma sırasında fırtına nedeniyle tepeye çarptı. Kazada 4'ü mürettebat 27 yolcu öldü.
25.02.1992: Şili Hava Kuvvetleri'ne ait CN235M, Antartika'ya iniş sırasında aşırı kar yağışı nedeniyle kırım geçirdi. Olayda uçakta bulunan 11 yolcu ve mürettebattan ölen olmadı.
Bir Tayyarecinin Anıları
Türkiye'de havacılık konusunda kitaplar çok az yayımlanıyor. Bilimsel eserlerin dışında birkaç yılda bir hazırlanan tek bir kitap bile büyük ilgi görüyor. Türk havacılığının kurulması ve gelişmesinde büyük katkıları olan Vecihi Hürkuş'un anıları yeni bölümleriyle Yapı Kredi Yayınları tarafından tekrar basıldı. Kitap üç bölümden oluşuyor. Birinci bölüm Vecihi Hürkuş'un 1915-1925 yılları arasındaki askeri havacılık yaşantısını anlatıyor. Bu bölümün ilk baskısı 1942 yılında Kanaat Kitapevi tarafından yapılmıştı. Sivil havacılık hayatını anlatan ikinci ve belgelerden oluşan üçüncü bölüm ise Vecihi Hürkuş'un kızları Gönül Hürkuş Şarman ve Sevim Hürkuş Maxon tarafından hazırlandı.
Akıcı bir dile sahip, Türk havacılık tarihinin detaylarını, imkansızlıklar ve engellemeler karşısında yılmayan Tayyareci Vecihi'nin gerçek hayat hikayesini anlatan kitap 428 sayfa. 'Bir Tayyarecinin Anıları'nı kitapçıların yanı sıra Yapı Kredi Yayınları'nın www.ykykultur.com.tr adreslerinden satın alabilirsiniz. Satış fiyatı 5 milyon 250 bin TL.
Tolga ÖZBEK
BİNDİĞİ UÇAK ÇAKILINCA PİLOT OLDU
Vecihi Hürkuş 1896'da İstanbul'da doğdu. 1. Dünya Savaşı'nda makinist olarak Bağdat Cephesi’ne gönderildi. Geçirdiği bir uçak kazası sonrasında yaralandı ve İstanbul'a döndü. Bu kaza onun havacılık aşkını kamçıladı. Yeşilköy Tayyare Mektebi'nde pilot olduktan sonra Doğu Cephesi'nde savaştı. Düşman uçağı düşüren ilk Türk pilotu oldu. Milli Mücadele'ye İstanbul'dan uçak kaçırarak katıldı. Kurtuluş Savaşı'ndaki ilk ve son savaş uçuşlarını yaptı.
1924'de İzmir'de ilk Türk uçağını tasarladı ve imal etti. Almanya'da uçak mühendisliği eğitimi aldı. 1932'de ilk özel uçuş okulunu, 1954'de de THY'den aldığı uçaklarla ilk Türk özel havayolu Hürkuş Havayolları'nı kurdu. Yurtiçi yolcu ve kargo taşıdı, maden arama uçuşları yaptı. Hiç bir dönemin, hiç kimsenin adamı olmadı. Tüm engellemelere karşın hep havacılık için çalıştı, varını yoğunu harcadı. Bundan hiç gocunmadı.
16 Temmuz 1969 tarihinde hayata gözlerini yumdu. Kendi uçtuğu Hürkuş Havayolları'nın uçağı halen İstanbul Havacılık Müzesi'nde THY renklerinde ancak Hürkuş Havayolları'ndaki çağrı koduyla (TC-ERK) korunmakta.
Havayolu ortaklığı başkanı yedi
THY’den hisse almayı planlayan Swissair'ın bağlı bulunduğu SAirGroup'un Yönetim Kurulu Başkanı Philippe Bruggisser, ortak olduğu havayolu şirketlerinin batma noktasına gelmesi sonucu görevinden ayrılmak zorunda kaldı. Şirketin çeşitli havayollarına ortak olarak büyüme stratejisiyle havayolu ortaklık grubu 'Qualiflyer'ın mimarı olan Philippe Bruggisser son gelişmeler sonrasında zor durumda kalmıştı. Swissair'ın ortak olduğu Belçika merkezli Sabena Havayolları'nın 2000 yılını büyük zararla kapatmasından sonra SAirGroup Sabena’ya önemli miktarda kaynak aktararak Sabena'nın yaşamasını sağlamıştı.
RİSK AZALTILIYOR
Başka havayolu şirketlerinden hisse alımının Swissair'in karlılık politikasına zarar verdiğini belirten şirket yönetimi, yatırımların kısıtlanmasını Philippe Bruggisser'e önerdi. Başkan Bruggisser ise bunu kabul etmeyerek istifa etti. Swissair geçen 3 yıl içinde özellikle Avrupa'da büyük zararları bulunan bölgesel havayolu şirketlerine ortak olmuştu. Halen SAirGroup'un Crossair, Balair, CTA, Sabena, ve AMP Havayolları ile ortaklığı bulunuyor. Şirketin gelecekle ilgili yatırım planlarına göre havayolu şirketlerine ortak olunmasından vazgeçilecek. Riskler azaltılacak. Yatırım planları da bu doğrultuda yapılacak. Amaç SAirGroup'un maksimum karlılığı olacak.
THY’den de hisse almak isteyen Swissair’de yönetim değişkiliğinden sonra SAirGroup’un THY özelleştirmesine katılmasının zorlaştığı ileri sürüldü.
Son operasyonla Philippe Bruggisser'in yerine Dr. Eric Honegger, Swissair'in başına Beat Schar ve Crossair'e de Andre Dose atandı.
Airbus'a kargoculardan dev sipariş
Dünyanın en büyük uçağı olacak A380'e ilk kargo modeli için siparişi Amerikan ekspres paket kargo taşıma şirketi FedEx verdi. Toplam 10 uçaklık siparişte teslimatlar 2008 yılında başlayacak. Uzun menzilli uçuşlarda A380-800F'lerin düşük uçuş maliyetleriyle büyük avantaj sunacağını belirten FedEx yetkilileri bu uçağın şu anda kullanımda olan MD11'lerden iki kat fazla kapasiteye sahip olduğunu söylediler.
ABD'YE İLK SATIŞ
Airbus'ın Başkanı Noel Forgeard ise Amerika'dan aldıkları ilk siparişin kendilerini çok mutlu ettiğini belirterek FedEx'in A380 projesinin gelişiminde büyük katkılarının olduğunu söyledi. Diğer taraftan ekspres paket kargo sektörünün bir diğer devi UPS de Airbus'ın A300-600 serisi uçaklarından 60 tane sipariş verdi. UPS 1998'de de aynı tip uçaktan 30 adet satın almıştı.
Paylaş