DÜNYA AĞIRSIKLET ŞAMPİYONUAn-225'lerin yapımına 1985 yılında karar verildi. Amaç, Rusların uzay mekiği olan Buran'ın taşınmasını sağlayacak özel bir uçak dizayn etmekti. Bunu yıllar önce NASA B747'yi tadil ederek gerçekleştirmişti. Uzay mekiğinin yanı sıra An-225, rafinerilerde kullanılacak olan makinelerin Sibirya'ya taşıyacaktı. Bu dev uçak için Antonov fabrikalarında Alexander Galunenko ve Sergei Grbik olağanüstü çabayla çalıştılar. İki mühendis tek başlarına neredeyse uçağın yarıdan fazlasını tasarlamışlardı. Proje üç buçuk yıl gibi kısa bir zamanda tamamlandı.An -124 verileriDizayn sırasında o yıllarda yapılan en büyük uçak olan An-124 Ruslan'ın verileri kullanıldı. Dört motorlu olan An-124'ün gövde boyu 15 metre uzatıldı. Ortaya sadece kargo bölümü 70 metre boyunda 8 metre eninde tam 250 ton yük taşıyabilen devasa bir uçak çıktı. Bu dev gövdenin daha iyi dönebilmesi için arkaya iki tane dikey stabilize yani kuyruk eklendi. Gövdenin ağır yükünü taşıyabilmesi için de uçak 6 motorlu olarak tasarlandı. Motor olarak da toplam itiş gücü 309 bin 540 libre olan ve An-124'lerde kullanılan Progress D-18T'ler takıldı. Maksimum kalkış ağırlığı 600 tona ulaşan koca uçak özel tasarlanan iniş takımlarınca taşınıyor. Arkada her biri 14 tekerlekten oluşan iki, önde de her biri dörder tekerlekten oluşan iki adet olmak üzere toplam 4 iniş takımı var. An-225'in diğer sistemleri de An-124'lerle ortak özelikler taşıyor. Harici Güç Ünitesi (APU), pilota uçağa kolayca hakim olmasını sağlayan kablolu uçuş sistemi (fly-by-wire) bunlardan birkaçı.İlk defa 1989'da halka açık bir gösteride sergilenen uçak en büyük süksesini 1990'da yaptı. An-225 dünyanın en büyük havacılık fuarlarından biri olan İngiltere'deki Farnbrough'a götürüldü. Burada uçak büyük ilgi çekerek fuarın yıldızı oldu.Ancak An-225 projesi yaşatılamadı. Sacede bir tane üretildikten sonra 1990 yılında Buran Uzay Mekiği Projesi'nin iptaliyle birlikte An-225 için önemli bir görev sona ermiş oldu. Ana görevi dışında şu ana kadar An-225'in en fazla taşıdığı yük 124 ton. Bu bir Siemens imalatı termik santral türbiniydi. Türbin Düsseldorf'tan Yeni Delhi'ye götürülmüştü. Bazı taşıma işlerinde kullanılan uçak daha sonra Rusya'nın ekonomik krize girmesiyle birlikte kaderine terk edildi. Tekrar Antonov'un Kiev'deki fabrikasına dönen An-225, uçacağı günleri bekliyor.Şu anda uçağın taliplileri Antonov fabrikasını ziyaret ediyorlar. An-225'in şanslı müşterisi ise ünlü İngiliz kargo şirketi Air Foyle. Büyük ölçekte kargo yüklerini taşıyan şirket özellikle uçağın Amerika'da pazarlanması için çalışacak. Air Foyle yetkilileri An-225'in uydu ve roket taşınmasında kullanılacağını belirtiyorlar. Ayrıca uçak Boeing'e de uçak parçalarının taşınması için teklif edildi. An-225'in kargo bölümü B737'nin gövdesini rahatça içine alabiliyor.Tekrar uçacakAn-225'i tekrar uçurabilmek için yaklaşık 160 milyon dolar gerekiyor. Eğer Air Foyle isterse 2'nci uçak 12 ayda, 3'üncüsü ise 24 ay içinde üretilebilecek. Yapılacak değişiklikler sonrasında uçak Rus Sivil Havacılık Otoriteleri tarafından bir dizi denemeye tutulacak. Eğer uçağın Amerika'da uçması istenirse FAA onayı da gerekecek. Uçağın askeri talipleri de var. Fransa uzun süredir Rusya'dan bu uçağı almak için görüşmeler yapıyor. Fransa An-225'i Afrika'ya özel askeri teçhizat taşımak için kullanmayı planlıyor. Fransızları en çok An-225'lerin bir saatlik uçuş maliyetinin yaklaşık 6 ila 8 bin dolar gibi oldukça ucuz olması ilgilendiriyor.Gülümseyin, çünkü onlar gülümsüyorTürk Hava Yolları yer hizmetlerinde yepyeni bir sloganla ortaya çıktı. Şimdi yer hizmetlerinde çalışanların yakalarında 'Gülümseyin' yazısı var. Bundan böyle THY çalışanları size gülümseyecek. Asık suratlı, azarlarcasına konuşan hiç bir görevli kalmayacak. Gökyüzünde dünya standardını yakalayan THY yer hizmetlerinde de bunu hedefledi. THY'nin bir süre önce göreve başlayan Yer İşletmeden sorumlu Genel Müdür yardımcısı Çetin Özbey büyük değişim için düğmeye bastı. Uzun yıllar THY'de çalışan Halkla İlişkiler Başkanlığı görevinde de bulunan çekirdekten yetişmiş ve sorunları çok iyi bilen Çetin Özbey işe kontuarlardan, uçak kapısındaki yer personeline kadar tüm çalışanlara gülmeyi öğreterek başladı.Yoğun bir eğitim programı hazırlandı, yolcu-görevli ilişkileri sil baştan gözden geçirildi. Uçakların temizliğinden, apron otobüslerinin renklerine kadar bir dizi değişim devreye girdi.Neler yapılıyorYeni broşürler: Yolcunun daha iyi bilgilendirilmesi için broşürler hazırlanıyor. Uçuşla ilgili broşürlerde yolcu her sorunun cevabını bulabilecek. Kontuar: Her havalimanında kontuar sayıları artırıldı. Bütün kontuarlar aynı şekilde dizayn edildi ve elektronik bilgilendirme sistemleri konuldu.Özel kontuarlar: İstanbul'da New York, Chicago ve Tokyo uçuşları için ayrı kontuar açıldı.Apron otobüsleri: Apron otobüslerindeki yazılar büyütüldü, renkleri artırıldı. Otobüslerin temizliği sürekli denetlenmeye başlandı. Otobüsler içine CD'den yayın yapacak sistem konuluyor. Otobüs ile uçağa gidiş sırasında yolcu sürekli bilgilendirilecek. Bavul gösterme mutlaka hatırlatılacak. Bütün bilgilendirme süresince dinlendirici bir fon müziği olacak.Uçak merdivenleri: Uçağa çıkışta kullanılılan merdivenler boyaları yenilerek daha iyi bir görünüm sağlandı. Temizlikleri sıklaştırıldı.Gülümseme: Bütün yer görevlilerinin yakalarına 'Gülümsüyorum, sizin için buradayım yazılı' rozetler takıldı. Yolcu ile ilişkilerde mutlaka gülümseme ve hiç bir şartta yolcuya sinirli davranılmaması için yoğun bir çalışma başlatıldı.Sarı ceketliler: Yolcuların doğru yönlendirilmesi için ‘sarı ceketliler’ ekibi göreve başladı.El bagajlar: El bagajlarının büyüklüğünün kontrolü için uygun büyüklük ölçü göstergesi yaygınlaştırıldı. Bundan büyük olanlar uçak içine alınmayacak.Bagaj takip sistemi: Yolcu ile bagajın güvenlik içinde seyahatini sağlayıcı bagaj eşleştirme sistemi deneme çalışmaları başladı. Kayıp bagaj aksaklığı en aza indirilecek. Yeni satış merkezi: THY Genel Yönetim binası yanında büyük bir bile satış merkezi açılacak. Havalimanı içindeki satış büroları sadece o günkü uçuşların biletlerini satacak. Yeni merkez ise tüm biletlerin satışını üstlenecek.THY ne yapıyorGeçtiğimiz hafta çöken borsalar, Çakıcı olaylarının arasında THY gündeme girdi.Hürriyet klasik alışkanlığını sürdürdü. Hiçbir kargaşada, ciddi bir sorunun kim vurduya gitmesine izin vermedi. Milli Hava Yolu şirketimizin iç hatlarını zaman içinde ele geçirmeyi hedefleyen bir plan ortaya çıktı. İç hatlar pastasının önemli dilimi garip bir sofrada yenilecekti. Aksini iddia edenin alnını karışlarım.*Turgay Ciner'in patronu olduğu Park Holding yeni iç hat şirketine ortak olacaktı. Swissair'in yan kuruluşu Crossair'de hisse alacaktı. Park Holding'in Havaş'ı Swissair ile ortaktı ve ortaklıktan da yakın bir ilişki içindeydi. Görünen Park Holding yeni iç hat ya da tam adıyla Türk Bölgesel Havayolu şirketini ele geçirecekti. Önce, Ankara-Siirt seferleri yapılacaktı ama sonra Bodrum, Dalaman, Antalya, Ankara-İstanbul gibi ballı hatlar gündeme gelecekti. THY bu işe 13 uçak verecek, Park Ekspress ise üç ya da 5 uçakla katılacaktı. Crossair ise belki uçak bile vermeyecekti. Bakım, Rezervasyon, Dispeç, yetenekli personel hepsi THY'nin cebinden çıkacaktı.Böylesi bir ortaklık çok ' ballı' olacaktı. Bal tutanlar bal kavanozunu götüreceklerdi. *Oysa THY'de Bölgesel Havayolu Şirketi için son derece iyi bir çalışma yapılmıştı. Ankara çıkışlı bu şirket Türkiye'nin çeşitli noktalarına sefer yapacaktı. Belki Gaziantep, Adana'ya bağlanacaktı. Antalya-Trabzon arasında uçuşlar olacaktı. Ankara çıkışlı haftada 380 olan bağlantı 2070'e yükselecekti. 4 dalgalı tarife sistemi ile Türkiye'nin gelişmede durgunluğa girmiş hava bağlantısı canlanacaktı. THY 'de Planlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Sertaç Haybat ile THY Tanıtma ve Halkla İlişkiler Başkanı Faik A