Gökyüzünde hidrojen devrimi

Gökyüzünün en büyük kirleticilerinden biri ne yazık ki uçaklar. Karbon salınımı havacılık sektörünün ağır bir günahı olarak karşımıza çıkıyor. Uçak motorları, bu, bir tür gazyağı türevi olan yakıtı tonlarca tüketiyor. Geriye ciddi bir karbon salınımı ortaya çıkıyor. Oysa hidrojende böyle bir sorun yok. Sıfır karbon stratejisi bugünden başlayarak önümüzdeki zamanların yakıtı olacak.

Haberin Devamı

Karbon salınımı gökyüzünün başının belası oldu. Yukarıdaki kirlilik her geçen gün artıyor. Öyle temiz bir dünya yok artık. Ama yoğun bir çare arayışı var. Gökyüzünün en büyük kirleticilerinden biri ne yazık ki uçaklar. Karbon salınımı havacılık sektörünün ağır bir günahı olarak karşımıza çıkıyor. Elbette karbon salınımı konusunda yeryüzündeki işletmeler de suçlu. Ama uçaklar galiba en suçlular arasında.

HİDROJENLE ÇALIŞAN UÇAK

Airbus uçak imalatçısı eylül ayında düzenlediği toplantılarda üç yeni hidrojen yakıtlı konseptini açıkladı. Ve aynı tarihlerde dünyanın ilk hidrojenle çalışan uçağının göklerde yer alması dikkatleri Airbus’a çevirdi. Üç yeni uçaktan biri, delta kanatlı ve alışılmışın dışındaki tasarımı ile gözler önüne çıktı. Uçaklar kerosen denilen bir yakıtla çalışıyor. Yani uçak motorları bu bir tür gazyağı türevi olan yakıtı tonlarca tüketiyor. Geriye ciddi bir karbon salınımı ortaya çıkıyor. Oysa hidrojende böyle bir sorun yok. Sıfır karbon stratejisi bugünden başlayarak önümüzdeki zamanların yakıtı olacak. Hidrojen, evrenin bu en hafif elementine hızla sarılan önemli bir kuruluş da ünlü jet motoru imalatçısı İngiliz Rolls-Royse oldu.

Haberin Devamı

Gökyüzünde hidrojen devrimi

YENİ MOTOR İÇİN ÇALIŞILIYOR

Rolls-Royce, yalnızca havacılıkta değil pek çok enerji alanında karbon salınımını azaltma çalışmalarında kilit bir rol oynamak için yerini belirlemiş durumda ve bu kapsamda hidrojen önemli bir rol oynayabilir. Sivil Havacılık alanında hidrojenle ilgili fırsatları ve zorlukları kavramak, Rolls-Royce’un üç ana eksen etrafında oluşturduğu sürdürülebilirlik stratejisinin de kapsamında yer alıyor: Gaz türbinin iyileştirilmesi, sürdürülebilir uçak yakıtlarının desteklenmesi ve yenilikçi tahrik teknolojilerinin geliştirilmesinde öncü olmak. Faydalarından tam anlamıyla yararlanmak için yeni teknoloji ve altyapıların geliştirilmesine ihtiyaç olmasına rağmen hidrojen, yenilik ekseninde öncelikli bir yere sahip. Hidrojen, yalnızca yeni nesil motorları çalıştırmaya uygun sürdürülebilir uçak yakıtları gibi basit bir ikame (drop-in) yakıt değil.

10 YIL SONRA

Haberin Devamı

Rolls-Royce’un görüşü şöyle: “Hidrojen yakıtlı tahrik sisteminin zorluklarını anlamak ve bununla ilgili teknoloji yol haritalarını geliştirmek yönünde çalışmalar mevcut olmakla birlikte, hidrojenin potansiyelini tam olarak keşfedebilmek adına endüstriyle işbirliği de devam ediyor. Zamanlama açısından bakıldığında, hidrojenle çalıştırılan küçük uçakların fonksiyonel hale gelmesi bu 10 yılın bitiminden önce mümkün olabilecekken, bölgesel uçaklar ise önümüzdeki 10 yılın başlarında (2030-2035) kullanıma girebilir.

RADİKAL DEĞİŞİM

Rolls-Royce, geçmişte trent motorlarını hidrojen/kerosen yakıt karışımı kullanarak başarıyla test ettiği için bu alanda belli bir tecrübeye sahip. Yine de yüzde 100 hidrojene geçiş, mevcut gaz türbini tasarımında bazı uyarlamalar gerektiriyor. Yanma sisteminde alev sıcaklığı ve sabitliğinin yönetimi en büyük zorluk olacak. Ayrıca, özellikle sıvı hidrojenle ilgili yakıt sevki ve idare sisteminin uyarlanması sorunu da mevcut. Bunun yapılması mümkün ancak mevcut motorda bu unsurların yeniden tasarlanmasına büyük oranda odaklanılması ve gaz türbinine tamamen depodan-egzoza (tank-to-exhaust) sistemi olarak bakılması, bütüncül bir yaklaşımın benimsenmesi gerekiyor.

Haberin Devamı

Pazara hazır bir ürün ortaya koyabilmek için tabi ki uçak gövdelerinde radikal tasarım değişiklikleri gerekecek. Uçakların boyutu büyüdükçe hidrojen depolama gereksinimlerine uyum için daha fazla kökten değişikliğe ihtiyaç duyulacak; çünkü 1 kg hidrojen, kerosenin üç katı gücünde ancak beş katı kadar hacme sahiptir. Ayrıca endüstrinin, sıvı hidrojenin -235 C’de tutulması gerektiği için, hidrojenin taşınması için bugün mevcut olmayan, tamamen yeni bir altyapı tipine de ihtiyacı olacak.”

KARADAĞ MEĞER NE GÜZELMİŞ

Bugüne kadar neden gitmemişim? Şurada, 1.5 saatlik uçuş ötesinde. Vizesiz gidiliyor. Harika bir ülke. Yeşil bir cennet. Her yerde şakır şakır sular akıyor. Yiyecek içecek ucuz. Lokantaların hepsi kaliteli ve ucuz. Temizlik dorukta. Oteller şahane. Deniz mahsulleri çeşit çeşit. Evler hâlâ ucuz. Ruslardan sonra bizimkilerin hücumuna uğramış. Avrupa Birliği’nin (AB) kapısındaki ülkede işyeri açan açana. Oturma izni alan alana. Tabii araya giren üçkâğıtçılara da dikkat etmek gerekiyor. Neyse Karadağ vizesiz gidilen bir ülke ve çoktan Euro kullanmaya başlamış.

Haberin Devamı

Gökyüzünde hidrojen devrimi

İSTANBUL ÜZERİNDEN UÇUŞ

THY, 2010 yılından bu yana Karadağ’ın başkenti Podgorica’ya uçuyor. Aslında ülkenin Adriyatik sahiline daha yakın Tivat’ta bir havalimanı daha var. Oradan da Avrupa’nın birçok noktasına ulaşmak mümkün. Rus havayolu şirketleri, pandemi nedeniyle seferleri durdurunca, yani Rusya’daki pandemi nedeniyle Ruslar İstanbul üzerinden THY ile Karadağ’a uçmaya başlamışlar. Rus zenginlerin yatları, limanları, otelleri var. Kumar turizminin ana lokomotifi yine Ruslar. THY’nin biletlerinde ekonomi sınıfı 700 TL’den 1200 TL’ye kadar uzanıyor. THY Podgorica Müdürü Serhan Asay şu bilgiyi verdi: “Pandemi kaynaklı olarak parçalı tarife dediğimiz 2 sefer sabah, 3 sefer akşam olmak üzere ekim, kasım ve aralık aylarında haftalık 5 sefer uçuş yapılmakta, normal dönemlerde kış tarifesinde günlük 1 sefer, yaz tarifesinde ise günde 2 sefer icra edilmektedir. Doluluk oranımız yüzde 84.”

Haberin Devamı

Gökyüzünde hidrojen devrimi

TATİL CENNETİ

Petrovac, Budva, Kotor, Perast, Tivat, Herceg Novi, Ulcinj, Bar Adriyatik kıyısı olan şehirler. Özellikle yaz turizmine hizmet veren yerler. Ayrıca İşkodra Gölü, Tara Kanyonu gibi doğal güzellikleri barındıran 5 adet milli parkı var. Kış turizminde talep gören kayak pisti ve tesisleri barındıran Kolaşin şehri de başkent Podgorica’ya karayolu ile 1 saatlik mesafede. Eski başkent Cetinje ise Karadağ tarihi açısından ziyaret edilmesi gereken yerlerinden birisi.

THY Basın Müşavirliği Şeflerinden Celal Tabak, en çok ziyaret edilen yerin Budva olduğunu, birçok kişinin buradaki otellerde kaldığını, kiraladıkları araçlarla ülkenin her yerini dolaştıklarını söylüyor. Zaten biz de öyle yaptık. Yol boyu tarihi çarşıları gezdik. Kaleler, nar bahçeleri, üzüm bağları çok güzeldi. Bir de zenginlerin adası olarak bilinen Sveti Stefan var ki mutlaka görülmeli. Aslında tamamı bir otel. Geceliği kişi başı 10 bin TL’den başlıyor. Bir bakıma zenginler adası. Harika bir yer. Dışarıdan da olsa görmek güzeldi. Bir fırsat yarattığınızda Karadağ’a gidin. Göreceksiniz şahane bir ülke.

 

Yazarın Tüm Yazıları