En çok uçakta bakışıyorlar

İngiltere merkezli uçak bileti satan Skyscanner sitesi, ilginç bir araştırmaya imza attı. Uçak yolcuları arasında yapılan ankette katılımcıların yüzde 45’inin uçuş sırasında diğer yolcularla, bir kısmının da kabin memurlarıyla bakıştığı, küçük flörtler yaşandığı ortaya çıktı. Ancak bu girişimlerin sadece yüzde 8’i bir ilişkiyle sonuçlanıyor.
Tren, otobüs veya gemi yolculuklarına oranla uçakta daha fazla flört yaşanıyor. Yolcuların yerden 10 bin metre yüksekte, basınç farkıyla metabolizmalarının farklı çalışması sonucu flört etme isteklerinin yükseldiği ileri sürülüyor. Ayrıca kadın yolcuların çoğu uçakta flörtü daha romantik buluyor.

TERMİNALDE BAŞLIYOR

Genellikle yolcu daha havalimanına geldiğinde etrafına bakmaya başlıyor. Eğer beğendiği yolcuyla aynı yere uçuyorsa check-in kontuarında oturacağı koltuğu öğrenmek için görevliyle yaptığı konuşmalara kulak kabartıyor. Sıra kendine geldiğinde o yolcunun yanına oturmak için görevliye ısrarcı bile oluyor. Uçağa bininceye kadar takip süreci sürüyor. Flörtçü yolcular rötarlardan hiç şikâyet etmiyor. Bunu bir tanışma nedeni olarak görüyor. Sohbeti koyulaştırmak için havalimanında beklerken bir şeyler içmeyi teklif ediyor. Yolculuğun sonuna kadar yani inilen havalimanından ayrılıncaya kadar bu süreç devam ediyor.
En çok flörtse uzun uçuşlarda yaşanıyor. Özellikle gündüz yapılan uzun uçuşlarda yolcuların önemli bölümünün uyumadığı gözleniyor. Birçok yolcu zaman geçirmek için yanındaki yolcuyla sohbet etmek istiyor. Tatil moduna girilmesi ya da alınan alkol cesareti artırıyor. İç hat gibi kısa uçuşlardaysa birçok yolcu sadece bakışıyor. Bu adımın ötesine geçen sayısı uzun seferlere göre çok daha düşük.

FLÖRTÇÜ YOLCULAR

PLATONİKLER: Uçuş sırasında bakışanların önemli bölümünü oluşturuyor. Karşı taraftan bir bakış yakalasa bile utangaçlıkları nedeniyle kolay tanışamıyorlar.
GİRİŞKENLER: Sürekli arayış içindeler. Bakışlarla başlayan flört girişimini karşı taraftan bir işaret aldıklarında hemen ilerletiyorlar. Uçakta tuvalet sırasında beklerken veya terminalde hemen tanışmak için bir bahane oluşturuyorlar. Bu tür yolcuların tamamı uçağın yerde arızalanması veya aktarmada bağlantılı uçuşu kaçırma hayalini kuruyor.
EKİP MERAKLILARI: Bazıları sadece kabin memurlarıyla flört etmekten hoşlanıyor. Üniformayı çok çekici buluyor. Hostese kartvizitini veya telefon numarasını yazdığı kâğıdı verebilmek için fırsat kolluyor. Birçok hostes özellikle bu tür yolculardan kurtulmak için evli veya nişanlı olmasa da parmağında yüzük taşıyor.
TACİZCİLER: En tehlikeli yolcu grubunu oluşturuyor. İlk hareketleri telefon numaralarını veya kartvizitlerini vermek oluyor. Kibarca reddedildiklerinde ısrara devam ediyorlar. Aralarında yolcuyu veya kabin memurunu taciz etmeye kalkışanlar da oluyor. Genellikle bu tür olaylar uçağa polisin gelmesiyle sona eriyor. Sık sık yaşanan olaylar tarafların şikâyetçi olmasıyla mahkemeye taşınıyor.

Sivil Havacılık’ın büyük başarısı

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM), son yıllarda ağırlık verdiği uluslararası havacılık organizasyonlarında yeni görevlere hazırlanıyor. En son 28 Eylül-2 Ekim 2010 tarihlerinde yapılan Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’nün (ICAO) 37. Genel Kurulu’na katılan SHGM Genel Müdürü Ali Arıduru, 2013’te yapılacak konsey üyeliği seçimi için lobi çalışmalarına başladı. Birleşmiş Milletler bünyesindeki kuruluş, aldığı kararlarla dünya havacılığına yön veriyor. 190 ülkenin üyesi olduğu ICAO’nun merkezi Kanada’nın Montreal kentinde bulunuyor.

ULUSLARARASI KURULUŞLARIN YÖNETİMİNE GİRMEYİ BAŞARDI

2006’dan itibaren uluslararası toplantılarında ağırlığını koyan SHGM, birçok organizasyonun yönetimine girme başarısı gösterdi.�
ECAC: Avrupa Sivil Havacılık Konferansı’nda önce yönetim kurulu üyeliğine seçilen Ali Arıdurun, geçen yıl ECAC’ın Eğitim Başkanı oldu.
EUROCONTROL: Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyet Teşkilatı’nın geçen yıl İstanbul’da yapılan seminerinde 2.1 milyar Euro bütçeye sahip ‘Tek Hava Avrupa Havası’ masaya yatırıldı. Türkiye’nin etkin girişimleri ile Ali Arıduru Eurocontrol’ün Geçici Konsey Başkanlığı’na seçildi.
EASA: Avrupa Havacılık Güvenliği Ajansı’na 2008’de akredite olan Sivil Havacılık, Türkiye’de faaliyet gösteren bakım şirketlerini denetleme hakkı aldı. Bu yetkiyle Türkiye’de artan uçak bakım faaliyetleri sayesinde yıllık 100 milyon doların ülkede kalması sağlandı.
Bu tür organizasyonlarda Türkiye’nin etkin olarak görev yaptığını söyleyen Ali Arıduru, “Büyüyen havacılığımızla birlikte Türkiye artık kural koyan otoritelerin karar organlarında yer alıyor. Gelişmeler özel sektörün yurtdışında iş yapabilmesine, Türk havacılığının yurtdışında farklı pazarlara açılmasına önemli katkı sağlıyor” diyor.

DÜZELTME: 27 Şubat 2011 tarihli Kokpit sayfasında THY’nin Los Angeles’ta kullanacağı terminalin adını veren Tom Bradley Los Angeles’ın ilk siyahi valisi olarak yer almıştı. Bradley, Los Angeles’ta 20 yıl boyunca belediye başkanı olarak görev yapmıştı. Düzeltir, özür dileriz.