Paylaş
BİRÇOK ülkenin havalimanlarında özel salonlarda birkaç yerel yemeğe yer verilir. Ama ilk kez Turkish DO&CO çok geniş bir yelpazede tencere yemekleri sunacak. Karnıyarıktan, kabak dolmasına, kuru fasulyeden, etli nohuta kadar çok değişik çeşitler olacak. Birçok ülke yolcusunun ortak damak tatlarına yakın yemekler dışında Anadolu’nun az bilinen tencere yemekleri de arada yer alacak. Bu yemeklerin tarifleri, içerikleri, pişirme süreleri de değişik mecralarda anlatılacak.İlk araştırmalar tencere yemeklerinin büyük ilgi göreceğini gösteriyor. Test için yapılan yemeklerde çeşitli yerlerde ikram edilerek geniş çapta görüş alındı. Bazı yemekler DO&CO’nın Viyana ana üssündeki laboratuvarlarda da yapıldı. Kalorilerden, yağ oranlarına kadar lezzetten taviz vermeden karışımlar hazırlandı.
Bana göre dünyanın en fazla yıldızlı bir yemek organizatörü ve lezzet ustası olan DO&CO’nun patronu Atilla Doğadan şimdi bir de meze dünyası yaratacak. Yeni CIP Lounge yani özel yolcu salonunda 50’ye yakın Türk mezesi sunulacak. Elbette bu mezelerden dünya mutfaklarında vazgeçilmez olan örneklerde yer alacak. Mezelerin çoğunda Türkiye’nin çeşitli yörelerinden getirtilecek organik otlar olacak. Karışımlar Türk meze çeşitlerinin en güzel örneklerinden sunulacak. Küçük porsiyonlardan olan kaplardan ya da merkezi tabaklardan alınacak mezelerin ana yemek gibi tercih edileceği de sanılıyor. Açılıştan kısa süre sonra tencere yemekleri ve mezeler yolcunun huzurunda olacak.
LİDERLER DEVAM
Turkish DO&CO Kurumsal İletişim Müdürü Şeyda Güven CIP Salonunun vazgeçilmeleri haline gelen Pide, mantı, gözleme ve köfte ikramının süreceğini söylediAtatürk Havalimanı CIP salonundaki son rakamlara baktım. İnanılır gibi değil. Günde 2 bin 400 kişiye pide, 1100 kişiye ızgara köfte servisi yapılıyor. En az 450 kişi mantı ve 250 kişide gözleme yiyor. Bunların hepsi taze olarak imal ediliyor ve yolcunun gözü önünde pişiriliyor. Yeni havalimanında bu sayıların en az yüzde 50 artacağı tahmin ediliyor.
Elbette bol susamlı sıcak simit, yanında harika bir tereyağı ve kaşar peyniri çeşitleri her zaman tercih rekorları kırıyor. Çoğu yolcu bir yolunu bulup uçağa giderken yanlarına bir simit almayı da adet haline getirdiler.
Bu kez yeni salonda büyük bir çay bahçesi olacak. Bu çay bahçesinde Türkiye’nin değişik çayları çoğu geleneksel yöntemlerle demlenerek yolcuya sunulacak. Çay bardağı ya da yolcunun isteğine göre fincan çeşitleri kullanılacak. Bunlardan çay bardaklarında Türkiye’de çok tutulmuş çay bardağı tasarımları tercih edilecek.
Neredeyse 10 bin metrekareye yakın büyüklükteki dış ve iç hat salonları ile daha sonra açılacak özel salonda yiyecek menülerinde sürekli sürprizler yapılacak.
YENİ ÜNİFORMALAR MAYIS SONU
THY şirketin görümünde devrim niteliğinde değişiklik yaratacak yeni kabin memuru ve yer personelinin üniformaları mayıs sonuna kaldı. Şirket özellikle Türk tekstilcilerinden kumaşları almak isteyince firmaların istenen kaliteyi ve imalatı sunmaları için ciddi bir zaman harcandı. Tercih edilen kumaşların elbette bir dizi özellikleri olması gerekiyordu. Kırışma, renk tonu, kuru temizlemelerden etkilenmeme ve daha önemlisi tutuşma değerinin gecikmeli olması gebe bir sürü özellik arasında. Bunlar zaten dünyanın her yerinde havayollarının aradığı zorunlu özellikler.
Ayakkabıların, çantaların ve diğer aksesuarların üretimi de ciddi zaman alıyor. Sadece toplam 10 binden fazla kabin memuru için üretilecek. Üniformaları Vakko gibi deneyimli bir kuruluş dikiyor. Kumaşların üretimi ise bir başka kuruluş tarafından yapılıyor. İtalyan tasarımcı Ettore Bilotta’nın hazırladığı üniformalar yapılan araştırmalarda, yurtiçi ve yurtdışı tanıtımlarda büyük ilgi gördü. THY’yi ciddi bir bicimde farklı bir imaja taşıyacak olan üniformalar mayıs sonundan itibaren ekipler tarafından kullanılmaya başlanacak.
ÇİFT YANLI KAPILI HANGAR
HANGARLARA uçakları sokmak çıkarmak genellikle büyük dikkat ister. Genellikle teknik ekiplerle bu işlem yapılır. Birbiri arkasında duran uçakları çıkarmak büyük titizlik ister.
Bir kanat ucu dokunması ya da arkada yatay stabilizer’de başka bir uçağa küçücük bir temas ciddi hasarlar ve zararlara yol açar. THY bunun için masraftan kaçınmayarak iki tarafında da dev kapılar olan bir hangarı İstanbul Havalimanı’nda devreye soktu. Şirketin iki güçlü ismi; inşaatlardan da sorumlu olan İnsan Kaynakları’ndan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Abdülkerim Çay ve Basın Müşaviri Yahya Üstün’le hangarı gezdim. Köpüklü yangın söndürme sistemleri enerji gücü vs, her şey hakkında bilgi aldım. Özellikle hat bakım gibi uçakların çok fazla girip çıktığı bu hangar THY’nin operasyonlarını ciddi bir biçimde rahatlatacak.
Hat Bakım Hangarı (LMH-Line Maintenance Hangar), THY filosundaki tüm uçak tiplerine hizmet verebilecek şekilde tasarlandı. Aynı anda 2 geniş veya 4 dar gövde uçağa bakım yapılabilen 165m x110m ölçülerindeki hangar, yaklaşık 18 bin 152 metrekare oturum alanına, 23 bin 168 metrekare kapalı alana sahip. Yapının her iki tarafında karşılıklı 21.7 metre yüksekliğinde dev hangar kapısı var. Bu sayede, bakım planlamasındaki çakışmalar minimize edilebilecek, öngörülemeyen durumlar için hangar planlamasında esneklik sağlanabilecek ve uçakların bakıma ve sonrasında hizmete alınma süreleri kısaltılmış oluyor. Karşılıklı kapılar sayesinde hangar içine alınan uçak push-back yapılmadan bir kapıdan girip diğer kapıdan çıkabilecek. Her iki yönden giriş yapılabilen dünyadaki ender uçak bakım hangarlarından biri olan bu yapına yaklaşık 7 bin ton yapısal çelik ve 15 bin metreküp beton kullanıldı.
Paylaş