Dünyanın en riskli havalimanı Hong Kong Kai Tak'ta operasyonlar bu gece yarısı sona eriyor. Artık, uçuşlar denizde yapay ada üzerine kurulan Chek Lap Kok'ta devam edecek. Chek Lap Kok bir mimari ve teknoloji harikası olarak dünyaya merhaba diyecek. Japonya'daki Osaka Havalimanı’ndan sonra dünyada yapay ada üzerine kurulan ikinci havalimanı Chek Lap Kok devreye girerken, sürekli kazalar yaşanan Kai Tak da gemilerin Uzakdoğu’daki limanlarından biri haline gelecek.İşte satır başları ileCHEK LAP KOK6 yıllık çalışma, 20 milyar dolarlık yatırımla gerçekleşti. Havalimanı yapay ada üzerine inşaa edildi. İlk yüzey Hong Kong kentinin çöpleriyle özel dayanıklı maddelerin birlikte sıkıştırılmasıyla oluşturuldu. Adanın geri kalan bölümünde toplam 347 bin ton kaya kullanıldı. Dolgu malzemelerinin toplam hacmi 325 adet Empire State Binası'na eşit. Üçgene yakın yapay adanın boyu 6, eni ise 3.5 kilometre.Terminal ve diğer binaların yapımında 53 bin 540 metre kare cam, 391 bin 602 metre kare yüzey kaplaması, 100 bin ton mukavemet malzemesi kullanıldı. 5 bin kilometre kablo , 400 kilometre boru hattı çekildi.Y harfi şeklinde sekiz katlı terminaller arasında insansız trenler çalışıyor. Yeni teknolojiler sayesinde yolcu 30 dakikada tüm işlemlerini tamamlıyor.Terminallerde 288 check-in, 100 pasaport kontuarı var. Hiç el değmeden çalışan yeni bir bagaj sistemi kuruldu. Uçak indikten 10 dakika sonra bagajı yolcuya ulaşıyor. Havalimanında 8 bin troley ve 12 bagaj çıkış konveyörü var.Körüklere aynı anda 27 uçak yanaşabiliyor.Terminal içinde günlük kalınabilecek oteller, sinema, alışveriş merkezleri, havuz var. Terminalin üstü cam. Sürekli doğal ışık içeri giriyor, aydınlatma maliyeti düşüyor.Dünyaca ünlü markaların bulunduğu alışveriş merkezinin yanında 30 bin metrekarelik dinlenme salonu yer alıyor.Yıllık yolcu kapasitesi 35, kargo kapasitesi ise 2.5 milyon ton. Yolcu kapasitesi 2010 yılında 47 milyona ulaşacak. 2040 yılından sonra Chek Lap Kok'un yanına yeni yapay adalar eklenerek havalimanı büyüyecek.Biri daha sonra hizmete girecek olan iki pist var. Tek piste saatte 47 uçak inebilecek. Günlük uçak inişi 1128 'e ulaşacak.Havalimanının 4 bin kapasiteli otoparkı, özel otoyolu ve köprüsü var. Ayrıca 550 taksi dört merkezde yolcuları sürekli bekleyecek.Güle güle C-47Askeri adı C-47. Havayolu modeli adı DC-3. Bilinen adı Dakota. Amerikan Douglas imalatı. İngilizler ona Skytrain de dediler. Efsane uçak Dakota’lar geçtiğimiz günlerde Kayseri'de yapılan bir törenle Türkiye'deki uçuş defterlerini kapattılar. Görevdeki son Dakota, Airbus Endüstri’nin şişman kuşu Beluga'ya yüklendi ve Almanya'daki bir müzenin yolunu tuttu.Aralıksız 53 yıl hizmet eden bu uçaklar havacılık tarihinin en ünlü uçaklarından biri. C-47'ler 1930'lu yılların ortasında Douglas tarafından tasarlanan yolcu uçağı serisinin üçüncü modeli. Aslında o yıllarda Boeing'in 247 modeliyle rekabet için üretilmeye başlanan DC-3'ler 1935 yılında ilk uçuşunu yaptı. Havayolları için üretilen uçağın satış şansı 2'nci Dünya Savaşı ile açıldı. Savaşta çok sayıda C-47, başta Amerika olmak üzere bir çok hava gücünde önemli rol üstlendiler. Dakota'lar savaş sonrasında gerek sivil gerekse askeri alanda uçuşlarını devam ettirdiler. Gelişmeye başlayan havayolu sektöründe 1960'lı yılların ortalarına kadar en zor şartlarda görev yaptılar. DC-3'ler 1960'larda havayollarında yerlerini ilk jetlere bırakmaya başladılar. Havayolu defterlerini kapayan iki motorlu C-47'ler uçuş hayatlarını bir çok ülkenin hava kuvvetinde devam ettirdi. Ve 1980'lerden itibaren de emekli olmaya başladı. Ancak Amerika ve Avrupa'da çok sayıda Dakota uçuşlarına devam ediyor. Meraklılar tarafından veya özel turistik şirketler tarafından restore edilen Dakota'larla nostalji turları düzenleniyor. Birçok kişi bu uçakların havadaki gürültülü motorlarından çıkan sesleri dinlemek ve geçmişi yaşamak için özel turlara katılıyor. Dakota turlarının fiyatları 100 Mark'tan başlıyor. Yani yaklaşık 15 milyon liraya yarım saatlik bir tur yapılabiliyor.THY tarihinde ilklerDakota'ların Türkiye macerası 1945 yılının sonunda başladı. Türk Hava Yolları filosunu modernize etmek için Mısır'da savaş sonrası Amerikan stoklarında bulunan Dakota uçaklarından 30 C-47 ve 3 C-53 (Dakota'nın VIP modeli) toplam 33 adet uçak Türkiye'ye getirildi. Teslimatlara 1946 yılının ilk aylarında başlandı. İlk partide gelen C-53'ler savaş öncesinde Amerikan TWA şirketinde kullanılmıştı. Bu uçaklar Türkiye'ye getirildikten sonra içleri tadil edilerek yolcu uçağına dönüştürüldü. Üç tanesiyle de bir kargo filosu kuruldu.Dakota'ların, o zamanki adı Devlet Hava Yolları olan THY'de kullanılmasına başlanmasıyla birlikte taşınan yolcu ve kargo miktarında büyük artış sağlandı. Artışın yanı sıra Dakota'lar THY tarihinde bir çok ilke imza attılar. Atina, Beyrut gibi ilk yurt dışı hatlar DC-3'lerle yapılan uçuşlarla 1951 yılında açıldı. 1950'li yılların sonundan itibaren Dakota'lar yerlerini daha modern F27, Vc-7 gibi turboprop uçaklara bırakmaya başladılar. En son Dakota 1968 yılında filodan çıkartıldı. THY'nin elinde kalan uçaklardan 2 tanesi MTA'ya, 1 tanesi DHMİ'ye, 6 tanesi de Hava Kuvvetleri'ne, geri kalanlar da yurt dışına satıldı. DHMİ'deki uçaklar havalimanlarının kalibrasyon denilen ölçüm uçuşlarında, MTA'dekiler ise havadan maden araştırmaları için kullanıldılar. Daha sonra bu uçaklar 1978 yılında Türk Hava Kuvvetleri'ne verildi.Hava Kuvvetleri’ndeTHY'den bir kaç ay sonra Türk Hava Kuvvetleri de Kahire'deki Amerikan stoklarından 18 adet uçak aldı. Çeşitli aralıklarla Amerikan yardımlarından, THY'den, DHMİ, MTA'dan ve Libya Hava Kuvvetleri'nden envantere 109 adet C-47 girdi. Bu uçaklar uzun yıllar Türk Hava Kuvvetleri'nin ana nakliye gücünü oluşturdu. Kıbrıs Barış Harekatı'nda çok önemli görevler üstlendiler. Binlerce paraşütçüyü ve malzemeyi Beşparmak dağlarına ve ötesine attılar. O yıllarda görev yapan bir çok C-47 pilotu uçağın yerden açılan ateşle kevgire dönen alt kısmına rağmen performansını yitirmeden nasıl uçtuğunu anlatır. C-47'ler son olarak elektronik dinleme için Körfez Savaşı'nda Türkiye'nin Irak sınırında görev yaptı.Yerlerini 1991 yılından itibaren TAI imalatı İspanyol orijinli Cn235'lere bırakan C-47'ler son uçuşunu 8 Ocak 1998'de İstanbul'dan Kayseri'ye uçarak tamamladı. Burada faal tutulan ve bütün parçaları orijinal olan C-47'nin sonuncusu Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlhan Kılıç ve 12'nci Hava Ulaştırma Üs Komutanı Tuğgeneral Ömer İnak'ın katıldığı törenle Almanya'ya uğurlandı. Artık son C-47 Alman Havacılık Müzesi'nde sergilenecek.THY 33 Dakota’yı 20 bin dolara aldıFilosunu geliştirmek isteyen THY, 2'nci Dünya Savaşı sonrasında Kahire'deki stoklarda bulunan Amerikan Dakota'larına talip oldu. Bu uçakları incelemek üzere Rıza Çerçel başkanlığında bir ekip gönderildi. Uçakların çoğu çölde arızalı olarak yatıyordu. Amerikalılar Dakota'ların Kahire'de teslim alınmasını istiyorlardı. Ve THY ekibiyle Amerikalılar arasında çetin bir pazarlık başladı. Uzun süren tartışmalar sonrasında 33 uçak için 20 bin dolara el sıkışıldı. O zamanlar 1 Amerikan Doları 1.47 liraydı! THY ayrıca bu parayı 10 yıl içinde ödeyecekti. Üstüne üstlük de Amerikalılar uçakları tamir edip Türkiye'ye getirilmesi ve pilotların eğitimlerinden de sorumlu olacaklardı. Uçabilir durumdaki ilk 5 uçak hazırlandı ve İstanbul yolculuğu başlandı. O günlerde THY Dakota'lara büyük ihtiyaç duyuyordu. Diğerlerinin de hemen gelmesi gerekiyordu. Bu yüzden de ilk uçakları getiren Amerikalı ekip İstanbul'da çok iyi ağırlandı. Gezdirilip hediyeler verildi. Mısır'a dönen pilotlar arkadaşlarına THY'den öylesine iyi söz etmişlerdi ki Kahire'den uçakları Türkiye'ye getirmek için bir yarış başladı. Amerikalı pilotlar THY uçaklarını getirmek için birbirleri ile kavga bile ettiler. Böylece THY çok kısa zamanda 33 adet Dakota'ya sahip oldu.Kokpit’ten bilet kazananlarKanal D'de yayınlanan ve