Paylaş
Bütün planlar allak bullak oldu. Dünyanın çeşitli yerlerinde özellikle bayrak taşıyıcı havayollarının tümü hızlı büyüme planlamışlardı. Siparişi verilen uçaklar peyderpey gelmeye başlamıştı. Ocak ayı başlarında 2020 yılına ait bir umutsuzluk yoktu. Çin’deki COVID-19 salgını henüz salgın gibi görünmüyordu. Bir anda dünyayı sarınca havayollarının büyüme planları durdu. Planlar 2021’in belirsiz dönemlerine doğru itelendi. Bu sevdadan vazgeçen havayolları bile oldu. Yolcu kaybı yüzde 90’lara ulaştı. Oysa bu yıl 4 milyarın çok üstünde bir havayolu yolculuğu hedefleniyordu. Bu projeksiyona güvenen şirketler uçak fabrikalarından bir an önce siparişlerini almanın peşine düştüler. Hatta siparişlerine ek olan opsiyonel yani kesine dönüşebilecek siparişlerini de bir an önce kesinleştirmenin yollarını arama başladılar. Ama işler tam tersine dönünce havayolu şirketleri değil opsiyonel yani kesine çevrilebilen siparişler, kesinleştirdikleri siparişlerini bile iptal etmelerinin yollarını aramaya başladılar. Tazminatlar bile ödeyerek kendilerini büyük bir yükün altında kurtarmaya çalıştılar.
DERİN BİR SESSİZLİK
Mart ayına gelindiğinde dünya havacılığı tam da durma noktasına geldi. Kargo dışında hareket neredeyse sıfır noktasına ulaşmıştı. Airbus belirlediği teslimatları şubat ayı ortalarına kadar yaptı. Üretimini ciddi bir şekilde kısmadı. Ama şimdilerde imalat durmasa bile durma noktasına çok yakın seyrediyor. En fazla etkilenen Boeing oldu. Tarihi bir hata yaptığı 737 Max uçakları ile boğuşurken 777X ‘de çıkan sorunlar ve birbiri ardına gelen sipariş iptalleri fabrikayı derin bir sessizliğe gömdü. Şimdi havayolları devlet desteklerinden mümkün olduğunca çok pay alıp iflastan kurtulmaya çalışıyorlar. Başta Boeing olmak üzene uçak imalatçıları sisli yarını göremiyorlar. Çalışanlarla vedalaşan şirketler, var olan personelleri içinde ücretsiz izinlerle maaş ödemeden ayakta kalmanın yollarını arıyorlar.
İLK HAREKET UZAKDOĞU’DA
Çin ve yakın ülkeler Güney Kore, Singapur gibi yerlerde koronadaki hafif bastırma yeni bir hareket getirdi. İlk devlet yardımı alan Singapur Havayolları hemen harekete geçti. Seul, Şanghay, Tokyo Narita ve Chongqing uçuşlarını yapıyor ve frenkans arttırma peşinde. Avrupa’da üç nokta Londra, Frankfurt, Zürih kademeli olarak buralara da ya uçuş başlatıldı ya da başlıyor. Bilet satışları çoktan açıldı. Ortadoğulu Ethiad Seul’e uçuşu başlatıyor. Avusturalya Brisbane için hazır. Yolcu uçaklarının bir kısmı da kargo uçağı olarak kullanılmaya başlandı. Hem uçak altı hem de kabine kargo alan uçaklar özellikle tıbbi malzeme taşımada rekor kırıyorlar. Elbette kabin içine yapılan yüklemeler çok titiz gerçekleşiyor. Bir nedenle kabin içinde oluşacak denge kayıplarının bir faciaya yol açmaması için özen gösteriliyor. Çin’de ise iç hatlarda hareketlilik iyice arttı. Çinli havayolları uluslararası uçuşları bölgeleri dışına yaymaya çalışıyorlar. Diğer taraftan Amerika’da iç hatlar sürüyor. Uçuş sıklıkları azalsada devam ediyor. Kıtaları birbirinden koparan koronavirüs, ölümlerin yoğun yaşadığı İtalya, İspanya başta olmak üzere bazı Avrupa ülkelerini hava köprüsünün çoktan dışında bıraktı. Bu köprüler ne zaman bağlanacak bilinmiyor. Havacılığı iflaslarla burun buruna getiren salgın eğer sonbahar ortalarına kadar etkisini aynı güçle sürdürürse sistemden birçok havayolu şirketi düşecek gibi görünüyor. Bu yüzden havayollarının büyüme planları gelecek bahara kaldı.
TALİHSİZ BİR HAVALİMANI ÇUKUROVA HAVALİMANI
Bir türlü yapılamıyor. İhaleyi alan bir grup aylar önce işi bıraktı. Dendi ki DHMİ kendisi yapacak. Ama olmadı. Yeniden ihaleye çıktı. İhaleyi kazananlar arasında bir ortak Terminal Yapı adlı şirket. Düşük fiyat verip, Çeşme-Alaçatı Havalimanı ihalesini de kazanmıştı. Mayıs mı haziran mı ne bitirmesi gerekiyor. Ama ortada bir şey yok. Düşük fiyat verip, işi aldıktan sonra devletten sürekli isteklerde bulunan bir tavrın çıkmaza soktuğu bir iş. Tabii iyi olmuş. Belki yeni bakan bu işi iptal eder. Biraz düzlenmiş bir toprak var. Oraya da bir şeyler ekilip burası yeniden doğaya bağışlanır. Gelelim Çukurova Havalimanı’na. Yine bir ihale yapıldı. En düşük fiyatı verip işi alan iki firmadan biri yine Terminal İnşaat ya da Yapı neyse. Yapacağını kimse sanmıyor. Zaten ihalenin iptal edileceği iddiaları şimdiden yoğunlaşmaya başladı. Yeni Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu sanırım bunu da hızla değerlendirilir. Ve bu işlerden çıkan bir sonuç var. Belki yeterlilik alma konusu yeniden gözden geçirilmeli. En ucuz direnişinden vazgeçilmeli. Yeni bir ihale düzenlemesi yapılmalı. Yoksa düşük fiyat verip, işi yapmadan hakkedişlerin peşine düşen bir anlayışın, hepimizin vergilerinde gözü var sanırım. Aynı firma Ercan havalimanı yeni terminalinde de var. Gelip geçen olursa görürler. Apronun tam karşısında duruyor. Yarım bir terminal oradan bakıyor. Öyle yarım yamalak...
Paylaş