Paylaş
TOKYO Haneda Havalimanı’nda Japon havayollarına ait A350 uçağı, beklemede 1 numara sözünü kalkış izni anlayıp piste giren bir sahil güvenlik uçağı ile çarpıştı. Gece meydana gelen bu kazada piste çıkışa onay veren taksi yolu sonundaki ışıklar da arızalıydı ama bunun için notam yayınlanmıştı. Burnu biraz havada iniş yapma özelliğindeki A350 uçağında pilotlar karanlıkta çıplak gözle pistte önlerini tam göremiyorlardı. Ayrıca ana iniş takımları piste konduktan sonra ön iniş takımı diğer uçaklardaki gibi birden yere oturmuyordu. Bu uçaklarda ön iniş takımını hızlı vurmalara karşı korumak için ön iniş takımının piste oturması pilot insiyatifi dışında otomatik bir sistemle ağır ağır yapılıyordu. Bu da 6-7 saniye sürüyordu. İşte bu sürede ön görüş hala çok düşüktü. O arada kaza meydana geldi.
Kazadaki soruların sayısı çok fazla değil. Ama henüz cevaplarla tam örtüşmese de aradaki boşluklar kısa sürede dolacak.
Gelelim A350 uçağının yangın sonrası durumuna. Sahil Güvenlik uçağı pistte A350’nin bir motorunun altına girince bir alev topu oluştu. Büyük başarı ile yolcular tümüyle tahliye edildi. Ama hiç beklenmeyen şeyler de oldu...
KAZA SONRASI NELER YAŞANDI?
1- Uçağın boyası çok hızlı yandı.
2- Kompozit gövde (bir tür plastik de deniyor) yangına biraz dirense de sonrasında neredeyse kül haline geldi.
3- 6 saatten fazla yanan JAL A350 uçağı yangında yok olacak şekilde çoğunluğu kompozitten üretilen ilk ticari uçak olarak havacılık tarihine geçti. Ve bu tür uçak yangınlarını söndürmenin güçlüğü ortaya çıktı.
4- Tamamı kompozit ilk yolcu uçağı Boeing 787 uçağıdır. Ancak 787 uçaklarında ilk yıllarda bataryalardan çıkan yangınlar yaşanmıştı ama alevler gövdeyi sarmamıştı. Bu yüzden kompozit bir yolcu uçağındaki yangın ilk kez A350 ile gözler önüne serildi. Şimdi analiz sonuçları araştırmalarla tam olarak ortaya çıkaracak.
5- Bir kompozit yangından çıkan duman son derece zehirli. Metal ve kompozit yangınlar arasındaki fark ortalığa saçılan zehirdir. Aynı zamanda bu fiberlerden elde edilen kompozit yangın nedeniyle bozulduğunda havaya karışan ve son derece kanserojen olan fiziksel lifler açığa çıkarıyor. Bu da asbest kadar ya da ondan daha kötü, hızlı tehlikeli sonuçlar doğuruyor.
İLK KOMPOZİT UÇAK YANGINI
B-2A kompozit askeri uçak yangını bu yangınların ilki oldu. Askeri uçak olduğu için de detaylar tam olarak tartışılamadı. Bu bombardıman uçağının Guam’daki bir ABD askeri üssüne kalkış sırasında düşüp yanmasıyla teorik bir testten ziyade gerçek hayattan bir örnekle kompozit uçak yangını ilk kez sınırlı olarak gözler önüne çıktı. Milyar dolarlık uçak, kalkıştan hemen sonra aşırı bir burun yukarı pozisyonda durdu ve yere çarptı. Mürettebat güvenli bir şekilde tahliye edildi; uçak çarpma anında alev aldı. Kazanın tamamı güvenlik kamerasına yansıdı. Kazanın nedeninin kritik bir alet arızası olduğu belirlendi. Ama yangının sonuçları çok da ortaya çıkmadı.
Ben kompozit gövdeyi ilk kez İtalya’da Brindisi yakındaki bir fabrikada gördüm. O zamanlar B787 uçağının orta gövdesinin tamamı orada dokunuyordu. 160 bar basınç altında şekillenmesine tanık oldum. Gerçek liflerin dokuması ve sonra pişirme ve basınçlama ile ince ama çok dayanıklı bir malzeme ortaya çıkıyordu. Elbette yanmaz değildi ama yanmaya karşı yüksek direnci vardı. Ben kompozit uçakların cayır cayır yanmayacağını düşünüyordum. Ama A350 uçağı yangına dirense de sonuç da kül oldu.
MUHALİFLER HAKLI MI?
Kompozit zaten uçaklarda çok uzun yıllar kullanıyordu. Ama son yıllarda neredeyse uçağın tamamı kompozit oldu. A350’de kompozit alüminyum ile ortak kullanıldı ama B787 ‘de gövde tümüyle kompozitten yapıldı. Bu işe muhalif olanların değerlendirmeleri şöyle:
- ‘Derek Yates’in FAA ile uzun bir yazışma listesi var. Yates, FAA’yi yanık ve tehlikeli madde sorunlarını değerlendirmek için tüm orta gövde bölümü ile yangın testi talep etmeye çağırdı. Kompozitlerle ilgili yanma oranı ve toksisite sorunlarının, hem ilk müdahale ekipleri hem de yolcular için tehlike düzeylerini artırdığına inanıyor ve kanıt olarak USAF B-2A analizini gösteriyor. FAA standartlarının ve Boeing testlerinin şu ana kadar yetersiz olduğuna inanıyor.’
- ‘TATSCO mühendislik danışmanlık firmasından ve eski bir FAA Atanmış Uçuşa Elverişlilik Temsilcisi olan Jim Helms, gelişmiş karbon malzemeli bir uçağın yanıcılık, uçuşa elverişlilik standartlarını karşıladığına inanmıyor. Tehlikenin o kadar büyük olduğuna inanıyor ki, radikal bir şekilde 787 programının tamamının iptal edilmesi gerektiğini düşünüyor. Helms yakın zamanda kompozitlerin artılarını ve eksilerini inceleyen dört sayfalık bir analiz rapor da yayınladı.’
Kompozit uçak yangınından sonra ortada kalanlar uçak imalatçıları da düşündürmeye başladı. Kompozit uçaklar hafif olduğu için ciddi yakıt tasarrufu sağlıyor. İmalatçıların bundan vazgeçmesi söz konusu değil. Ama düşündürücü sorular da cevap bekliyor olacak. Öte yandan birçok havalimanındaki itfaiye ekipleri şimdi kompozit uçak yangınına karşı ne yapacaklarının tam olarak ortaya koymak için bilim adamları ile ortak çalışıyorlar.
Umarım başta İstanbul Havalimanı itfaiye ekipleri de kompozit uçak yangınını söndürme konusunda bilim insanlarından destek alarak, dünyadaki örnekleri inceleyerek derslerine iyi çalışırlar.
Paylaş