Paylaş
Sık uçan yolcular, genellikle uzun menzilli bir uçağa bindikten sonra şöyle bir etrafına bakar. Eğer uçak tam dolu değilse, genellikle arkada birkaç sıra boştur. Hemen gözlerine 3’lü veya 4’lü koltuğu kestirirler.
Uçağın kalkışından sonra kemer ikaz lambalarının sönmesiyle birlikte arkaya doğru yarış başlar. Üçlü veya kabin tasarımına göre dörtlü koltuğu kapan yolcu, burayı ‘kişisel yatağı’ yapar: Yani koltuk kolları kalkar. Aralarda belinize batacak olan kemer noktaları yastıkla beslenir. Kabin memurunun türbülansta sizi uyandırmaması için kemerler, üzerinize örttüğünüz battaniyenin üzerine takılır. Ekonominin süper yatağı uzun uçuş boyunca size konforlu bir uyku sunacaktır...
Bu mükemmel yatak artık ‘ücretli’ olacak. İtalyan koltuk üreticisi Geven şirketinin tasarımı olan ‘Piuma Sofa’ tasarımı ile boş koltuklar, kısa sürede mükemmel bir yatak haline gelecek.
AMA ARTIK DEĞİL
Özellikle uçağın boş olduğu uçuşlarda havayolları bu koltukları kullanarak ek kazanç elde etmeyi planlıyor. Uzun menzilli uçuşlarda yatarak gitmeyi tercih eden yolcular biraz daha fazla ücret ödeyerek saatlerce oturmak yerine daha konforlu bir şekilde seyahat etme imkânı bulacak. Bu koltukların fiyatı ise business class’tan çok daha uygun olacak.
Ekonomi sınıfındaki üç sıralı koltukların her birinin başlığı çıkarılıp koltuğun kenarına monte ediliyor. Bu işlem kısa sürede yapılabilecek. Yani uçak henüz yerdeyken talep kadar koltuk kabin memurları tarafından hazırlanacak. Böylelikle bacakların uzatıldığı boş alan yatak halini alacak. Bu koltuğa ilk siparişler Güney Afrika Havayolları ile Malezya merkezli Air Asia’dan geldi. Yeni koltukların bu yıl ekim ayından itibaren sertifikasyonunun tamamlanıp havayollarına teslim edilmesi planlanıyor. Daha önce de Yeni Zelanda Havayolları ‘SkyCouch’, Çin Havayolları ‘Family Couch’, Kazak milli taşıyıcısı Air Astana da ‘Sleeper Seat’ adını verdiği koltuk konseptleriyle ekonomide yolculara yatarak seyahat etme hizmeti başlatmıştı.
Bu hizmette özellikle çocuklarıyla seyahat eden aileler ilgi göstermişti.
KULAKLIĞI ÇIKARIN
Yolcular uçağa biniyor. Bir yolcu koltuğuna oturur oturmaz kulaklığını takıyor dünya ile bağlantısını kesiyor. Veya uyuklamaya başlıyor. Bu sırada sahipsiz bir çanta dikkat çekiyor. Kabin memuruna haber veriliyor. Bu çantanın sahibi aranıyor. Ekip anons yapıyor, duyan yok. Yolcular çevrelerindekilere soruyor. Yine cevap yok. Çünkü yolcu koltuğuna oturur oturmaz kulaklığını takıyor. Etraftan habersiz müziğini dinliyor. Bir şeyler seyretmeye başlıyor...
Benzer bir durum daha geçen hafta yaşandı. İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan KKTC’de Ercan Havalimanı’na gidecek uçakta bir çantanın sahibi çıkmadı. Çünkü kabindeki o çantanın sahibi olan yolcu, kulaklığını takmış, etrafından habersiz müzik dinliyordu...
Bu durum kokpite iletildiğinde ‘havacılık kuralları’ işlemeye başlıyor. Kaptan pilot yer işletmeyi bilgilendiriyor. Tüm yolcular, yüklenen kargo aşağıya iniyor ve aranıyor. Güvenlik uygulaması sil baştan yapılıyor. Kurallar da zaten bunun yapılmasını emrediyor. Yolcular için bu durum ekstra eziyet. Ama yapacak bir şey yok. Bir yolcunun hatasını herkes çekiyor. Uçak rötara giriyor. Güvenlik işini gücünü bırakıp tekrar tekrar arıyor. Bağlantılar kaçıyor, planlar altüst oluyor...
Kalkış ve inişte de yaşanıyor
Veya uçak alçalmaya başlamış. Biraz sonra inecek. Kişisel ekranlardaki yayın duruyor. Kabin memurları kulaklıkları topluyor. Kişisel elektronik aletlerini kapatmalarını istiyorlar. Ama bazı yolcular kendi kulaklıkları ile tabletlerindeki veya bilgisayarlarındaki filmleri izlemeye devam ediyor. Veya çaktırmadan müziklerini dinliyor. Ya inişte bir tahliye olsa? Söylenenleri anlamasalar? Yanlış bir yöne doğru ilerseler ve başka yolcuları da arkalarından sürükleseler?
Uçağa bindiniz, lütfen kulaklığınızı çıkarın. Biraz sabredin. Kalkıştan sonra takın. Size yapılan uyarıları duymayabilirsiniz. Veya uçağınızın kalkış-inişte karşılaşabileceği acil bir durumdan habersiz kalabilirsiniz.
Paylaş