Paylaş
YILLARDIR gider gelirim. Hemen her yeni uçağın fabrikadan çıkış ya da ilk uçuşunda Boeing fabrikalarında oldum. Yeni teknolojilere tanıklık ettim. Amerika’nın Washington eyaletinin Seattle kentindeyim... Boeing’in iki dev fabrikasından biri Renton’da, diğeri Everett’te. Renton’da tek koridorlu 737 uçakları yapılıyor. Bu uçakların son serisi 737 Max’in 8-9 ve 10 serisinde ciddi bir sorun yaşandı. İki uçak teslim edildikten kısa süre sonra düştüler ve 356 kişi hayatını kaybetti. Dünyada dalga dalga büyüyen bir güvensizlikle bu uçakları satın alan şirketler uçmama kararı aldılar. Uçaklar yere indi. Birçok ülke hava sahalarını bu uçaklara kapattı. Fabrikanın Renton’daki apron park alanları, imal edilmiş 737 Max uçakları ile doldu.
MAHCUBİYET VAR
Çok çalkantılı bir dönemde fabrikaya gittim. İnsanların yüzlerinden büyük sorun okunuyordu. Fabrikanın geleneksel müşteriye karşı tavırlarındaki mahcubiyet doruk noktasına çıkmıştı. Daha çok Everett’teki fabrikada zaman geçirdim. Ve orada THY’nin dördüncü 787-9 uçağının teslimine katıldım. Teslim öncesi yapılan brifinglerin hepsinde 737 Max sorusu sorulmasın diye organizasyon liderleri sanki dua ediyorlardı. Her zaman çok titizlik gösterilen toplantılarda, bu kez gösterilen özen yerle birdi. Masaların üzerine not kağıdı kalem bırakılması gibi basit düzenlemelerden başlayarak pek çok özensizlik vardı.
Zararın 5.5-6 milyar doların çok üstüne çıktığı söyleniyordu. Uçaklardaki sorunlar giderildikten sonra uçağın adının değiştirilmesi, yolcunun ikna edilmesi gibi sorunlar giderek büyüyordu. Üst seviyedeki yöneticiler ortada görünmüyordu. Sadece alınacak uçakla ilgili satış sorumluları toplantılar yapıyordu. Yani konumuz sadece Boeing 787 ve 777 uçaklarıydı. Daha aşağısından, 737 serisinden tek kelime edilmedi.
Fabrikanın rengi solmuştu. İçine kapanmışlardı. Ölümlerin sorumlulukları ruhlarını elbette derinden sarsmıştı. İnsani ve ticari bir felaket yaşanıyordu. Her ne olursa olsun, yıllarca güvenle uçtuğumuz uçakların büyük imalatçısını böyle görmek üzüntü veriyordu. Artık Boeing’in mavisi mavi değildi, içine karışan siyah çizgiler karanlık zamanın derin çizgileriydi.
Elbette bu dev bunun altından kalkacak. Ne harcama yapacaksa yapacak. O uçaklar yine gökyüzünde olacak. Güvenle bineceğiz...
TÜRKİYE AVRUPA’YI LİDER YAPTI
DÜNYADA havayolu yolcu pazarı bölgelere göre yüzde 4.4 ile 5.6 arasında bir büyüme gösterirken, bu rakam Avrupa’da 6.4’e yükseldi. Boeing açıklamalarında Avrupa’daki yükselişin ana nedeni olarak THY gösterildi. THY’deki büyüme Avrupa’yı yukarı çekmişti. Havayolu uçak pazarında Güney Amerika ve Asya-Pasifik ülkelerindeki büyüme bile geri kalmıştı.
YAHYA ÜSTÜN TESLİM ALDI
TÜRK Hava Yolları’nın 4. Boeing 787-9 uçağını şirketin Basın Müşaviri Yahya Üstün törenle teslim aldı. Seattle’daki törende Yahya Üstün Avrupa’daki yolcu sayısı artışının dünyanın diğer bölgelerine göre çok yüksek olduğunu, 6.4’lük artış için “Bu rekorun nedeni Türk Hava Yolları’dır” dedi. Boeing ticari uçaklar bölge satışından sorumlu mühendis Serdar Gürz’le kurdeleyi kesen Yahya Üstün şirketin yakın gelecekte yeni rekorlara imza atacağını açıkladı.
4’ÜNCÜ DREAMLİNER İLE UZUN UÇUŞ
BOEING Everett fabrikasında her uçak tesliminde yapılan sıradan bir tören yapıldı. Boeing’in bizim bölgemizden sorumlu satış lideri Serdar Gürz, uçağı THY Basın Müşaviri Yahya Üstün’e teslim etti. Uçuş ekibi, satıştaki temsilciler yepyeni uçağa heyecanla adım attı. Klasik ve abartısız bir törendi. Teslim alınan TC-LLD tescil işaretli uçak dışında iki uçağın daha hızla imalattan çıkarılması için çalışmalar sürüyor.
Daha sessiz, daha az yakıt harcayan, tamamı kompozit, geniş gövdeli, çift koridorlu uçağı kaptan pilotlarımız Mesut Özarıcı, Serdar Denktaş ve Zafer Can Çınar yönetti. THY Boeing 777 filosundan gelen üç kaptan kısa bir eğitimle 787-9 uçağına geçmişlerdi. Mükemmel bir kalkış ve tırmanışla bizi yüksek irtifaya çıkardılar.
Uçağın Purser’ı Rahşan Durgaç ve Kabin Amirimiz Miray Eren’le çok hoş bir yolculuk yaptık. Uçan Şeflerimiz Emre Geçbel, Hasan Burç Turci harika bir sunum yaptılar. Planlanandan 35 dakika önce İstanbul Havalimanı’na indik. Kabin basıncının daha sağlıklı seviyelerde olduğu uçakla yapılan yolculukta hem daha rahat uyuduk hem de daha az yorularak daha sessiz bir kabinde yolculuk imkanı bulduk. İlk 2010 yılında uçtuğum uçak çok daha fazla geliştirilmiş, kabindeki yeni teknolojilerle konfor artırılmıştı. Yine yazmak isterim, ekonomi bölümündeki Türk yapımı koltukları uzun uzun denedim. Bir dikiş hatası bile olmayan koltuklar gerçekten çok rahattı ve ergonomik yapıları sınıfına göre çok yukarıdaydı.
Paylaş