Survivor Taner’in işi zor

Galiba popüler simalar da ikiye ayrılıyor: Meslek insanları ve şöhret insanları...

Mesela bazı isimleri sevsem de sevmesem de, dediklerine katılsam da katılmasam da güven uyandırıyorlar. Hani taksitle buzdolabı alsalar kefil olasım gelir.
İşin sırrı, “meslek insanı” olmalarında. Kafayı işlerine takmışlar, başka şey düşündükleri yok.
Gerçi sonuçta hepsi bir şekilde meşhur ama takdir edersiniz ki durumları Hilal Cebeci’ninkinden farklı. Onlarınki daha çok kendilerini işlerine adamalarının meyvesi.
Başarının bedelini de takır takır ödüyorlar: Misal Ajda Pekkan’ın hâlâ şan dersi aldığını kaç kişi bilir?
Aynı şey Hollywood’da da var: Vaktiyle Demi Moore’un “scout” listesini okumuştum da başım dönmüştü.
Ağır vasıta kullanmaktan paraşütle atlamaya, at binmekten tüple dalmaya, pek çok şey yapabiliyordu. Boşuna Demi Moore olmamıştı yani.
Nitekim ne çıtırlar geldi geçti piyasadan, abla hâlâ ayakta. Son filminin de hastasıyız.
Bizim ikoncanların özendiği Paris bile aslında tatlı hayatını Hilton markasının halkla ilişkiler temsilcisi olarak geçiriyor. Onun kadar “fazla mesai” yapan yok.
“Meslek insanı” olmanın bir iyi tarafı da kişiye seksapel kazandırması. Malum, insan en çok işini yaparken seksi görünür. Eminönü’nde görsek Apaçi sanacağımız Messi sahada devleşir.
Aslında böyle olmak daha kolay.
Sonuçta bir altın bileziğiniz var, ona konsantre olup yardırıyorsunuz...
Oysa şöhret insanları kendilerine her gün yeni bir meslek icat etmek zorunda.
Bir gün canlı yayında boksör olup yumruklaşacak, ertesi gün şarkıcı olup klip çevirecekler.
Reklam yıldızlığı, internet fenomenliği, ada hayatı falan derken bir de bakmışsınız helak olmuşlar. Allah için, onların da işi zor.

Kendim ettim kendim buldum

Hüseyin Yurttaş sağ olsun, Varlık’ta yazılarıma iltifat etmiş. Sonra da vaktiyle hayatımda yaşadığım sorunların yazarlığımı zedelediğini söylemiş.
Aslında beni “zedeleyen” şey aymazlığım. 2002 sonrası her şey gibi edebiyat da yeniden dizayn edilirken duruma uyanıp efendi gibi kenara çekilmeyişim.
Haliyle, Elif’e falan rakip çıktım sanıp beni azıcık “okşadılar”.
Şimdinin moda deyimiyle “itibarsızlaştırma” ne demek, gayet iyi bilirim.
Her iktidar istediğini destekler, istemediğini süpürür, el ne karışır? Haliyle, şikayete mahal yok. Varlık’a selam, yazmaya devam.

İncir Çekirdeği

Sakat mevzu: Olmadığınız kadar iddialı görünmek.
Yazarın Tüm Yazıları