Paylaş
Madem meclis dışında takılmayı seçtiler, biz de sözümüzü oraya söyleyelim.
Ey CHP’li arkadaşlar: Eskiden “memlekete şeriat gelecek” diye korkardık...
“Türkiye İran olmayacak!” diye
sloganlar atardık...
Kadın arkadaşlarımız “bizi zorla çarşafa sokacaklar” şeklinde kâbuslar görürdü...
Ama şimdi gördük ki şeriatın falan geldiği yok.
Gele gele muhafazakâr aromalı yeni kapitalizm geldi. Sinan Çetin’in sevdiği türden.
Bu kapitalizm eskisinden çok daha aktif, dinamik ve heyecanlı. Eskisi ne kadar ulusalsa o da o kadar ulusal. Eskisi ne kadar dışa bağımlıysa o kadar dışa bağımlı.
Tek fark, şimdilik Nişantaşı modasından uzak olmaları. Herhalde zamanla o da olacak.
Yani para yine el değiştiriyor cennet vatanımızda.
Malum, mangır el değiştirdi mi geri vitesi olmaz. İnanmazsanız “Varlık Vergisi” yaşamış Gayrımüslimlere sorun.
O zaman ne olacak?
“Yeni Türkiye’ye karşı eski Türkiye” mantığından geçilecek bir kalem.
Yoksa maazallah kendimizi Demirel’le, Çiller’le falan aynı safta buluruz.
Şimdi ister “ulusalcı” diyelim kendimize, ister “Kemalist” ya da “Cumhuriyetçi”, sormamız gereken şu: “Madem yeni Türkiye bir şekilde hasıl oldu, nasıl muhalefet edeceğiz?”
Solda takılıyorsak, cevabı basit: Yeni Türkiye’nin mağdurları kimlerse işte onların yanında olarak.
Yani fakir-fukaranın, işsizin, emekçinin, çocuğunu okula gönderemeyen babanın...
Tek başına çocuk büyütmek zorunda kalan ananın, sesini duyuramayan gencin, suçunu bilmeden yatan aydının, gitara tel alamayan müzisyenin...
Allah için, Kemal Kılıçdaroğlu bunu bir şekilde gördü ve kendince adım attı.
Şimdi efeler gibi meclise koşmak ve bu işin devamını getirmek zamanı. Yani slogan şudur: Haydi millet, meclise.
Ne mutlu Fenerliyim diyene
Koyu Fenerbahçeli Nejat İşler’in canı sıkkın.
Feysbuk’ta “General Harrington Kupası” belgeselini paylaşmış.
Sonra da demiş ki: “Bayrağı indirdim, mezara kadar Fenerliyim!”
Baştan sona izledim, Galatasaraylı halimle tüylerim diken diken oldu. Tıpkı mektepteki “vatan uğruna şehitlerimiz” panosuna baktığım zaman olduğu gibi.
Romantizmin her türüne zaafı olan biriyim ya, Nejat’ın Fenerbahçe romantizmi de beni derinden etkiledi.
Bu romantizm varken hiçbir şike Fenerbahçe’yi sarsamaz. Şairin dediği gibi, yeter ki kararmasın “sol memenin altındaki” cevahir.
İncir Çekirdeği
Bazen dünyanın adaletsizliğine Saba Tümer gibi gülmek istiyorum ve fakat başaramıyorum.
Paylaş