Paylaş
Kadın cevabı yapıştırdı: “Ne tesadüf, ben de.”
Adam bu cevabı beklemiyordu: “O zaman ne yapacağız, ayrılacak mıyız?”
“Ne münasebet, birbirimizi yeniden seveceğiz.”
Adam hiç böyle düşünmemişti. Daha önce birini yeniden sevmek aklına gelmemişti.
Ama hoşlandı bu fikirden, sırf meraktan kabul etti. İlişkilerinin dördüncü yılıydı.
Bugün aynı çift beraberliklerinin yirminci zafer yılını kutluyor. Birbirlerini çok severek
hem de.
Akla, Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’nun “Beni Yeniden Sev” oyununu izlerken geldiler.
Yazan Alphonso Paso, uyarlayan Ali Poyrazoğlu. Yeniden sevebilmek üzerine pek leziz bir muhabbet.
Oysa tüketim dünyasında “yeniden sevmek” yabancı madde. Sanırsınız paltoyu tersyüz edip giymek.
Hayat artık yenisine geçmeye programlı. Aşkları da deterjan misali tüketmeye. Son kullanma tarihlerine.
Bilmediğimiz, bunu yapanın içimizdeki programlar olduğu: “Aşkın ömrü üç yıldır” diyoruz mesela ve dediğimiz an aşkın ömrü sahiden üç yıl oluveriyor.
Lafımızı ciddiye alan bilinçaltı, duygularımızı üç yıla göre programlıyor hemen.
Hem de ilk yılı cennet, ikinciyi Araf, üçüncü yılıysa cehennem haline getirerek.
Cehennem yılının sonunda ayrıldığımızda, kendi kendimize söyleniyoruz: “Gördün mü bak, boşuna dememişler aşkın ömrü üç yıl diye!”
Oysa yirmi yılın sırrı basit: “Aşkın ömrü üç yıldır” dememiş olmaları. Bilinçaltlarının buna göre programlanmamış olması.
Öyle olduğu için de, ayrılmak yerine birbirlerini yeniden sevmenin yollarını aramaları.
Onlar şunu keşfetmiş: ?u hayatta birini bir defa sevdiysen, yeniden sevebilirsin.
Başka türlü seversin: Daha şefkatli, daha derinden, koruyup kollayarak. Onda nelerin kolay, nelerin zor sevildiğini bilerek. İcabında bildiğini çaktırmayarak.
Hatta “tenlerin birbirine alışması” bile güzel bir anlam kazanır. Kim istemez en sevdiği tadı?
Onu yeni soslarla, kokularla, yeni bakış açılarıyla kendisi için şölene çevirmeyi?
“Eskisi gibi sevmiyorum” yerine, “ne yapsam da onu eskisi gibi sevsem” demeyi?
İnsan birini sevmişse, yeniden sever. Yurdumuzda ve dünyada, sevmek yeniden sevmektir.
ŞEFİN TAVSİYESİ
Bir başkaydı Ayten Alpman
Ayten Alpman’dan kalanların belki de en güzeli, 2007 tarihli “Bir Başkadır Ayten Alpman” albümü.
Hakan Eren’in yapımcılığı ve Alpman’ın eşsiz yorumuyla yaratılmış bu eserde neler vardır neler...
“Erkekler Ağlamaz”dan “Her Yaşın Ayrı Bir Güzelliği Var”a, “Sen Benim ?arkılarımsın”dan Halit Ergenç’le “Arkadaş” düetine...
Ayten Alpman’ın sesine doyamayanlar ve keşfetmek isteyenler için, gerçek bir başyapıt.
Paylaş