Oğuz Atay’a tutunmak

Hakan Günday’ın güzel romanı “Az”, Oğuz Atay’dan bahsediyor. Hakan’ın sistem kurbanı kahramanları için “Tutunamayanlar” iyi bir çilingir olmuş.

Böylece bizim kuşağın Oğuz Atay mitolojisine bir halka daha eklendi.
Arada kalmış, dalını bir türlü bulamamış 80 kuşağı için “Tutunamayanlar” mühimdir. “Sen de bizdensin” deyip Oğuz Atay’dan bir efsane yarattık.
Ama artık bu efsane biraz yalan geliyor bana. Oğuz Atay’ın bir “tutunamayan” olduğunu falan sanmıyorum.
Şimdiki gençler de olayı biraz “Kaybedenler Kulübü” muhabbetiyle karıştırıyor.
“Kariyer Günleri”ni protesto eden öğrenciler broşür dağıtmış: İki satırda bir “biz tutunamayanlar?” ya da “biz kaybedenler?” lafı.
Belli ki bu laflar “seksi” görünmüş çocuklara. Yazarken kendilerini Nejat İşler gibi hissetmişler.
Yine de artık Oğuz Atay’ı “hayatta bir halt olamamışların” yazarı olarak görmekten vazgeçmemiz lazım. Böyle yapınca adamcağızın asıl derdi anlaşılmıyor.
Yazmayı hayal ettiği kitabın adı bile onun “kaybeden” geyiğinin ötesinde olduğunun ispatı: “Türkiye’nin Ruhu.”
Günlüklerini okuyanlar hayata sıkı sıkı tutunduğunu görebilir. Beyninde tümörle bir hastane odasında çalışacak kadar.
Ulusallaşma sorunumuzu ciddiyetle ele almış, bunu edebiyatın en ciddi türlerinden hicivle ifade etmiş. Aslında ulusalcı aydınların Hanefi Avcı yerine onu okuması lazım.
Bizi duyansa Oğuz Atay’ı bira içip kız kesen çakma Bukowski sanır. Kaldı ki Bukowski de zamanını barda değil, evde geçiriyordu.
Yoksa o kadar kitap nasıl yazılacak.
Oğuz Atay’a “tutunamayan” demek, ancak Demet Sağıroğlu’na “kınalı bebek” demek kadar mantıklı.
En çok arkadaşı Halit Refiğ’in sözlerini seviyorum: “O kadar zeki, o kadar bilgili bir kimse olmasına rağmen insanlardaki kötülük temayülü, kötülüğe yatkınlık onu çok şaşırtmaktaydı.”

Bir Teoman klasiği

Teoman’ın en iyi tarafı, “erkek şarkıcı” olması. En başından beri şehirli erkeğin dertlerini anlattı.
Tanju Okan’ın rock bara takılan haliydi sanki.
Hata yapan, bedel ödeyen, kendisiyle cenkleşen erkeğin öykülerini dinledik ondan. Yani kendi öykülerimizi.
Yeni albümü “Aşk ve Gurur”da da yine yapmış yapacağını. Çok da iyi etmiş. Bence yakında çıkması gereken “Greatest Hits” albümüne kafadan girecek birkaç şarkı var.
Şimdilik “Bana Öyle Bakma”, “Bak Hayatına” ve “Tesadüfen” favorilerim, ama tabii Teoman albümü bu, yarın ne olacağı belli olmaz.

İncir çekirdeği

Siyasette başarının sırrı: Seviyeyi rakibin inemeyeceği yere kadar çek.
Yazarın Tüm Yazıları