Hayal Kahvesi’nin 20 yıllık hatırı

Gönül istiyor ki alem hunharca değişirken bazı şeyler sabit kalsın. İşte Beyoğlu Hayal Kahvesi, böyle bir sabit.

Haberin Devamı

Hele bizim kuşak için Kadırga Yaylası gibi: Her zaman gitmesek de orada olduğunu bilmek güzel.
Öncekiler için Ece Bar ya da Çiçek neyse, Hayal bizim için o: Duvarların dili olsa bir kuşağın tarihini anlatır.
Buluşmalar, ayrılıklar, başlayıp biten dostluklar, peçetelere karalanan şiirler, bulunan senaryo fikirleri...
Şimdi hatırladım, Selim Demirdelen’le “Midnight Express 2” çekmeye karar vermiştik: Billy Hayes 60 yaşında İstanbul’a döner. Hayal Kahvesi’nde aşk acısı çeken bir polisle ahbap olur ve olaylar gelişir. Belki bir gün yaparız.
Şimdilik “20. Sanat Yılı” kutluyoruz. Hayal kapılarını İstanbullu müzikseverlere açtığında, ben de ilk şiirimin yayınlandığı Varlık sayfalarına hayretle bakıyordum.
Hayal’in kurucularından Fehmi Yaşar’ın “Camdan Kalp” filmi taze bir sızıydı kalbimizde.
Sonra Beyoğlu’nun 90’larda yaşadığı dönüşümün dinamolarından biri oldu: Pavyonlar döneminin sonu, kültür-sanat merkezi haline gelişin başlangıcı.
Bir ara da “Son Pavyoncu” diye bir senaryo fikri bulmuştuk Hayal’de şarap içerken.
Yıllar içinde dalgalanıp durulduk, gerçekleşen fikirler, hayalleşen aşklar, zaferler ve hüsranlar gördük ama Hayal Kahvesi bir şekilde aynı kaldı. Hatta mimari sorunlarına bile dokunmamayı seçti. Biz de kendimizi evimizde hissettik.
Perşembe akşamı Büyük Parmakkapı Sokağı’ndaki Afrika Han’ın önünde kırmızı halı görürseniz şaşırmayın: İşletmecileri Tuncay ve Çiler 20. yıl kutlaması yapacak.
Hatta Bulutsuzluk Özlemi sahneye çıkıp “Sözlerimi Geri Alamam” diyecekmiş.
Biz de geri alamayız, ne sözlerimizi ne de geçip giden yıllarımızı. Ama Hayal Kahvesi anılarımızı da kimse bizden alamaz, orası kesin.

Haberin Devamı

Köşe yazarı ile romancı

- Köşe yazarı günü yaşar. Romancı yarını ve dünü.
- Köşe yazarında unutma yeteneği vardır. Romancı fil gibidir.
- Köşe yazarları icabında düşmanlarıyla canciğer olabilirler. Romancılar küskünlükle beslenir.
- Köşe yazarına “iyi yazmışsın” diyen okur aslında şunu demek ister: “Ben de aynen senin gibi düşünüyorum!”
Romancıya “iyi yazmışsın” diyen okursa şunu: “Vay canına, hiç böyle düşünmemiştim!”
- Köşe yazarı başarısız romancıdır. Romancıysa başarısız silahşor.
- Köşe yazarının sıkıcı olma hakkı yoktur. Romancı bu hakkı bazen çok fena kullanır.
- Köşe yazarının provokatif olanı makbuldür. Romancınınsa provokasyona gelmeyeni.
- Köşe yazarı geleceğe kalmayacağını bilmenin neşesiyle yazar.
Romancıysa geleceğe kalacağını zannetmenin vehmiyle.
- Köşe yazarı elinde kılıçla ölür. Romancı döşeğinde.

Haberin Devamı

İncir  Çekirdeği

Hiçbir siyasetçi suya-sabuna dokunmayan yazarlar kadar “politik” değildir.

Yazarın Tüm Yazıları