Paylaş
Merak etme, Engin Ardıç gibi “Aman bacım dikkat et, Yakup Meyhanesi’nde kurda-kuşa yem olma!” muhabbeti yapacak değilim.
Açıkça görülüyor ki, böyle geyiklere ihtiyacın yok. Hepimizin bir zamanlar olmadığı gibi.
Ama demişsin ki: “Pucca benken, kendimi yazarken, bir anda sanki o başka karaktermiş gibi bahsetmeye başladı insanlar.”
Sana kötü bir haberim var; bu olay değişmeyecek. Yani Selen Işık’tan da başka karaktermiş gibi bahsedecekler. Hatta gün gelecek, aynanın karşısına geçip “Ben sandıkları kim?” diye soracaksın.
İstediğin kadar harbici ol, herkes kafasında başka Selen yaratacak. Vereceğin her röportaj, çektireceğin her resim artıracak bu tanımadığın Selen’lerin sayısını.
Böyle böyle yazdıkların okunmaz hale gelecek. Şöhretinden oluşan bir sisle örtülecekler.
Çünkü kendi matriksinin vahasından gerçeğin çölüne düştün. “Pucca” senin oyunundu. Şimdi başkalarının oyunundasın.
Senden yaşlı olup okunmayan, Ayşe Arman’a röportaj veremeyen bazı tiplerin hedefinde olacaksın. Tabii Pucca olmak için kasıp başaramayanların da.
Kötülük yapmak isteyecekler. Üstelik Erol Taş ya da Christopher Walken gibi değil. Bildiğin leşo muhabbeti: Seni yazamadığına, okurlarını da salak olduklarına inandırmaya çalışmak falan.
Üstelik çoğu tek satırını okumamış olacak. Çünkü artık dertleri Ayşe Arman’a röportaj veren kızla.
“İyi de, ben ne yapayım?” dediğini duyar gibiyim. Valla cevabım yok. Olsaydı kendim yapardım.
Ama Fazıl Hüsnü’nün lafı belki işe yarar. Vaktiyle bomba gibi çıkış yapan bir şairin niye devamını getiremediği sorulunca verdiği cevap: “Hakkında söylenenlere inanmıştır!”
Halkı futboldan soğutmak
Zaten futbola çok bayılan bir millet değildik, şu şike teranesi yüzünden iyice soğuma noktasına geldik.
Sahadaki oyunla işimiz olmaz bizim. Ama saha dışı oyunların, bahis dolaplarının, tribün itişmesinin hastasıyız!
“Koymak” ve “geçirmek” bizim için şık bir vücut çalımından ya da ince bilek hareketlerinden çok daha önemlidir.
Rakibe küfretmek uğruna icabında milli takımı satarız!
90’larda Dünya Şampiyonu ve yıldızlar topluluğu Fransa özel maç için gelip İnönü’de boş tribünlere oynamıştı. Şimdi Barselona gelse Allah bilir o kadarını da bulamaz.
tatlı Sözlük
İstanbul: Yabancıya cennet, yerliye cehennem.
Paylaş