Delikanlı sanat

Malum “galeri baskını” sonrası, Tophaneli bir genç televizyonda konuşuyor:

Haberin Devamı

“Biz Tophane ahalisi olarak birbirimize çok bağlıyız. İçimizden birine tacizde bulunan karşısında elli kişi bulur.”
Affınıza sığınarak sormak isterim: Sanatçılar da böyle olsa fena mı olur?
Yani bir ressama, yazara ya da müzisyene birileri tacizde bulunduğu zaman onun yanında olsak...
Sanatçılar kendilerini toplum içinde bu kadar yalnız ve kaderlerine terk edilmiş hissetmese...
¡¡¡
Maddi tarafını bırakın, manevi destek bulmak bile zor sanatçı için.
Sanatçılar arasındaki rekabet yerini her an duyarsızlığa, “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” mantığına bırakabilir.
Mesela Ahmet Kaya’nın ömrünü törpüleyen biraz da o malum geceden sonra yaşadığı yalnızlık değil mi?
Cem Karaca memlekete döndükten sonra kendisine “dönek” diyenler tarafından yalnızlığa terk edilmedi mi?
Orhan Pamuk’u Nobel’den sonra, Nâzım Hikmet’i de hayatı boyunca tehditler karşısında yalnız bırakmak isteyenler az mıydı?
Bu saydıklarım kadar popüler olmayan nice yetenek var memlekette, yalnızlığın girdabında alkole teslim.
¡¡¡
Bir de Cihangir’de kümeleştikleri ve aynı kahvelere takıldıkları için kızıyoruz sanatçılara.
Asıl devletin zaten doğru düzgün kollamadığı sanatçıları yalnızlığa terk ettiğimiz için kendimize kızmalıyız.
Eğer şu arbede çıkmasaydı “Extramücadele”nin Tophane’deki sergisinden kaçımızın haberi olacaktı?
O sergideki eserlerin arkasında hangi sancıların ve yalnızlıkların olduğundan kaçımızın haberi var?
İçlerinden birinin “tacize uğradığını” düşünürse yardıma koşan Tophaneli delikanlıdan sanatçılar olarak öğreneceğimiz hiçbir şey yok mu?

Kitap gibi festival

Haberin Devamı

Bugünlerde Taksim Gezi Parkı’na yolunuz düşerse karşınıza kitaplar çıkacak, sakın şaşırmayın.
Beyoğlu Belediyesi’nin düzenlediği Sahaflar Festivali, tam 74 sahafı bir araya getirmiş.
Gerçi gazetemizin sahaf uzmanı Kanat Atkaya’dır ama ben de eski kitap kokusunun kendi çapımda müptelasıyım.
Hele başucu kitaplarımın bende olmayan bir baskısını bulduğumda hayat festival olur.
Bu yüzden de 28 Eylül’e kadar mutlaka uğrayacağım Gezi Parkı’na, tarifsiz hevesler içinde.

Haberin Devamı

Medya lincine uğrayanlara tavsiyeler

? Gazete ve televizyon takip etmeyin. Tanıdıklarınıza da söyleyin değerli yorumlarını paylaşmasınlar.
? Bütün dünyanın işi gücü bırakmış sizinle uğraştığı duygusuna kapılabilirsiniz. Kapılmayın.
? Medyaya işin doğrusunu anlatmaya kalkmayın. Her kelimeniz bir şekilde aleyhinize olacaktır.
? Kimseyi suçlamayın: Kurban psikolojisine girmek kendinize yapacağınız en büyük kötülüktür. Bu duruma düştüğünüz gibi çıkmasını da bileceksiniz.
? Muhabirlere beddua etmeyin, sadece işlerini yapıyorlar. Köşe yazarlarını siz bilirsiniz.
? Şiir okuyun: Oktay Rifat ve İsmet Özel şiirleri hayatta çok daha önemli şeyler olduğunu hatırlatıp sakinleşmenizi sağlayacaktır.
? Sinemaya gidin: Romantik komedi filmleri bugünler için var.
? Unutkanlığımıza güvenin: Başınıza gelenler birkaç ay içinde tarihten bir sayfaya dönüşecek.
? Hayale kapılmayın: Hiçbir zaman tamamen unutulmayacaklar.

İncir  Çekirdeği

Haberin Devamı

Sevgisizlik
suç değildir ama ceza olabilir.

Yazarın Tüm Yazıları