Ülkemle gurur duyuyorum

Dünya, Türkiye’nin yaptığı yardımları konuşurken, İsveç’in Malmö kentinde koronavirüs (Covid-19) testi pozitif çıkmasına rağmen tedavi edilmeyerek eve gönderilen Emrullah Gülüşken,
kızları Samira ve Leyla’nın sosyal medyadan yayınladığı yardım çağrısının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından karşılık bulması sonucu üç çocuğuyla beraber ambulans uçakla Türkiye’ye getirildi.
Ardından Rusya’da tıp öğrencisi olan akciğer hastası Haluk Hasan Seyithanoğlu da ambulans uçakla Türkiye’ye getirilerek tedavi altına alındı.
Ben bir gurbetçi çocuğu olarak süreci yakından takip ederken gerçekten duygulandım.
Ülkemle gurur duydum, gözlerim doldu, göğsüm kabardı.
Güzel günlere Allah’ın izni ile kavuşacağız.
Yaşa, var ol Türkiye. Ne mutlu Türküm diyene...

Çakma gaf

Ajda Pekkan, geçtiğimiz günlerde Kanal D’nin sevilen magazin programı “Müge ve Gülşen’le 2. Sayfa”ya konuk oldu. Açık açık, tam bir süperstar özgüveniyle soruları yanıtladı.
Ama gösterişten ve müsriflikten kaçındığını anlatmak isterken bir gafa imza attı, “Ben gösteriş için para harcamam. Bütün çantalarım çakmadır” deyiverdi.
İstediği kıyafeti, aksesuvarı alıp kullanabilecek maddi imkana sahipken bunu tercih etmemesi iyi güzel ama “çakma çanta” açıklaması uygun düşmedi. Neticede bu da bir tür emek hırsızlığı.
Korsan kitap, korsan CD nasıl yasaksa, suçsa, özel tasarım bir çantanın sahtesini üretmek de suç. Kullanmaksa bir nevi suça ortaklık ve sahteciliğe çanak tutmak...
Hele bu itirafı yapan milyonlarca hayranı olan bir sanatçıysa, durum daha da vahim hale geliyor.
“Söz ağızdan çıkana kadar senin esirin, çıktıktan sonra sen onun esirisin” lafını akıldan çıkarmamakta yarar var.

Demet’in reytingi kendine

Korona günlerinde gündemlik atarlarına son sürat devam eden Demet Akalın, Kim Kardashian çıkışıyla da sosyal medyanın en konuşulan isimlerinden şu aralar...
Magazin dünyasında “Demet Akalın atarı” diye bir şey var.
Aniden parlıyor, kendisiyle ilgili ya da ilgisiz, herhangi bir beyanata kafası takıldığında veryansın ediyor, sözünü zerre sakınmıyor. 
Demet’in reytinginin cazibesinden midir bilmem, ünlüler dünyasında Akalın’a sitem eden ve sataşanlar arttı.
Bir ayda üç farklı polemiğin temeli atıldı ama Akalın konuların dallanıp budaklanmasına izin vermedi.
Geçmişte son sözü söylemek için polemiği uzatan Akalın, artık oralı olmuyor.
Lafını edip çekiliyor.
Laf edenleri de duymazdan geliyor.
Anlaşılan Demet Akalın kendi reytingini artık kimseyle paylaşmıyor.

Geleceğe mirasımız: Plastik

“Eve kapanıp kaldığın günlerde en çok ne tükettin?” diye sorsanız, cevabım “Tükettiğimi boş ver, en çok ne ürettin diye sor” olur.
Maalesef koca bir çöp dağı.
Daha doğrusu plastik ambalaj ve torba...
Marketlerden aldığımız poşetler, çıkarılan ambalajlar eve sokulmadan direkt çöpe gidiyor.
Üstelik çoğumuz o ürünleri yine marketten satın aldığımız plastik mutfak poşetlerine boca ediyoruz.
Yani plastik atık miktarı, kullanılan eldivenleri de katarsak ikiye, hatta üçe katlanmış durumda.
Gelecek nesiller bıraktığımız plastik atıklardan nasıl kurtulacak diye kafa yorup harekete geçmemiz gerektiğini düşünen bir ben miyim acaba demekten de kendimi alamıyorum.