Dilimiz kimliğimizdir

Dijital çağın nimetlerinden hepimiz sonuna kadar yararlanıyoruz.

Haberin Devamı

Ama... Çoğumuz artık okumuyor, izliyoruz. Bir-iki dakikadan fazla hiçbir konuya odaklanamıyoruz.
Yani bir yandan da sürat çağının bedellerini ödüyoruz.
Değişen zamanın olumsuz etkilediği alanlardan biri de dil bilgisi...
Artık en sıradan kelimeler bile doğru yazılamaz hale geldi. Yazmayı geçtim, doğru telaffuz bile edilmiyorlar artık. Elbette bu noktada radyoculara ve ekran yüzlerine önemli görevler düşüyor.
Doğru telaffuzun online eğitmenleri de onlar olmalı... Düzgün telaffuzları ve akıcı Türkçeleriyle herkes için örnek teşkil etmeliler.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu da Türkçeyi korumak adına güzel işlere imza atmayı sürdürüyor.
Dilimizin doğru ve anlaşılır biçimde kullanılması için çalışmalar yürüten Üst Kurul, son olarak daha önce bastırmış olduğu telaffuz sözlüğünü yeniledi.
Dr. Serhat Demirel imzalı 667 sayfalık “Türkçe Telaffuz Sözlüğü”, Türkçenin doğru ve güzel kullanılması amacıyla internet üzerinden erişime açıldı.
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, kaleme aldığı önsöz yazısında “Dilimiz kimliğimizdir” diyerek, dünyanın en zengin dillerinden olan Türkçenin özellikle radyo ve televizyonlarda doğru kullanılması gerektiğine vurgu yaptı.
Dilerim bu sözlükten sadece radyocu ve televizyoncular yararlanmaz, toplumun geneline ulaşır.

Haberin Devamı

Yanlışa dur denildi
Geçtiğimiz günlerde Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’ndan özellikle ebeveynleri yakından ilgilendiren önemli bir karar çıktı.
İlk kez bir seç-izle platformunun dosyasını masaya taşıyan Üst Kurul, Türkçeye “Minnoşlar” adıyla çevrilen tartışmalı “Cuties” filmini görüştü. Görüşmeler sonucunda, normalde 9 Eylül’de yayına girmesi planlanan filme “dur” denildi.
Konuyu bilmeden “yasakçı”, “sansürcü” diye veryansın edenler için, gerekçe çok makul hatta elzem... Çünkü söz konusu film 11 yaşında bir çocuğu konu alıyor, buna karşın hedef kitlesi 18 yaş üstü yetişkin izleyiciler. Haliyle sadece Türkiye’de değil dünya genelinde tepki çekti.
Uzman raporu da bu rahatsız edici durumu açıkça ortaya koydu zaten. Raporda, “Çocukların erken yaşta yetişkin yaşantısı içinde yer aldığı, istismar ve kötüye kullanım içeren bir yapımın potansiyel çocuk istismarı davranış örüntülerini ortaya çıkarabileceği” belirtildi.
Üst Kurul, söz konusu rapora dayanarak yayıncı kuruluşun bu programı kataloğundan çıkarması gerektiğine oybirliğiyle karar verdi.
Dijital yayın dünyasının devi Netflix, bu karara kulaklarını tıkayamadı, geri adım attı. Netflix’ten gelen açıklamaya göre, RTÜK’ün talepleri doğrultusunda film Netflix Türkiye kataloğundan kaldırıldı.
Çocuk istismarlarıyla ilgili haberleri duyunca bile içi sızlayan, bu sapkınlığı, bu şerefsizliği yüreği kaldırmayan milyonlar adına... Konuya gösterdikleri hassasiyetten dolayı hem Başkan’a hem de tüm RTÜK ekibine teşekkür ediyorum.

Bitmeyen senfoni
Aleyna Tilki cephesinden yine aynı haber düştü medyaya: “Dünya starı oldu, oluyor, olacak”...
Çıktığı ilk günden bu yana aynı söylem, aynı iddiada kendisi...
Ağustos 2017:
“Geçen sene ‘dünya starıyım’ demiştim, şu anda yarı dünya starı gibi oldum.”
Mayıs 2019:
“Google’a ‘dünya starı’ yazınca direkt ben çıkıyorum.”
Eylül 2020:
“Dünya starı olabilme hayaline çok yakın olduğumu hissediyorum.”
Ha oldum ha oluyorum derken kabak tadı verdi artık. Yurtdışında müzik kariyeri adına attığı adımlar da bu söylemlerin gölgesinde kalıyor maalesef.
Bir gün o çok beklediği fırsatla zirveyi zorlasa, sanıyorum ki kimsenin dikkatini çekmeyecek, çünkü iddiası yıllar içinde eskidi.
İçimden dünya starı olabiliyorsan ol, yoksa artık aynı konuyu ısıtıp ısıtıp önümüze koyma demek geliyor. Çünkü itici oluyor.
Her yıl “sadece kelimelerin yeri değişmiş, içerik aynı” haberini görmekten fazlaca sıkıldım.

Yazarın Tüm Yazıları