Paylaş
Ama kimileri her nedense asıl özlenenin gece hayatı olduğunu sanıyor.
Geçtiğimiz günlerde Çeşme-Alaçatı’daki ünlü bir eğlence mekanının sahibinin paylaşımını gördüm. Şöyle diyordu:
“Gece kulüpleri ve eğlence mekanları kapalı olunca, kuş sesleri, kum ve güneş için otellerinize kim gelecek çok merak ediyorum.”
Bana kalırsa, şu dönem için akıllara zarar bir yaklaşım bu...
Kaldı ki ben çok önceden beri her mekandan ayrı ayrı yükselen yüksek müzik seslerinden, insanların balık istifi gibi durduğu gece mekanlarından, sokaktaki insan selinden rahatsız olduğum için çok sevmeme rağmen Çeşme’den, özellikle de Alaçatı’dan uzak duruyorum.
Çeşme ve Alaçatı’nın denizi, kumu, güneşi, kuş sesleri, otantik yapısı ve butik otelleriyle, eğlence mekanları olmadan daha çok tercih edileceğini düşünenlerdenim.
Devlet başkanları, bilim insanları “Dünya artık aynı olmayacak” diyor, uçakların sosyal mesafe düzenine uygun olarak yeniden dizayn edileceği konuşuluyorken sanki gece hayatı eski tas eski hamam yola devam edecekmiş gibi düşünmek benim gerçekten garibime gidiyor.
Yani “Millet aya, biz yaya” durumu...
Belli ki daha zihniyet
olarak kat edeceğimiz çok uzun bir yol var.
Sükut altındır Serdar
Son zamanlarda hangi haber mecrasına baksam onu görüyorum; gazetede, televizyonda, sosyal medyada hep Serdar Ortaç.
Boşandıktan sonra açtı ağzını yumdu gözünü, konuştukça konuşuyor, anlattıkça anlatıyor.
Bir röportajında kız çocuk evlat edineceğinden bahsediyor, diğerinde “30 milyonluk evimi çalışanlarıma bağışlıyorum” diyor. O da kesmiyor, aylık 400-500 bin lira gideri olduğunu iddia ediyor.
Son açıklamasını duyunca önce “Ağzından çıkanları kulakları duyuyor mu?” diye düşündüm. Ama işin abartı kısmı ikinci planda aslında...
İnsanların işlerini kaybettiği, dükkanlarının kapısına kilit vurduğu, kirasını, faturalarını bile ödemeye zorlandığı salgın günlerinde, sırf reklam yapmak için böyle beyanatlar vermenin ne anlamı var?
Biri Ortaç’a “Söz gümüşse sükut altındır” sözünü hatırlatmalı.
Online hareket çağı
Sürekli yan gelip yattık, yedik içtik, dizi film izledik. Bünyeler error verdi, tartılar alarm...Zararın neresinden dönsek kârdır diyenler şimdi online spor derslerini yakın takipte.Baha Cemali de online ulaşım sağlanan antrenörlerden biri. Eve kapandığımız günlerde arkadaşım Belgin Aksoy vasıtasıyla haberdar olmuştum kendisinden, sayesinde motivasyonumu yeniden kazandım.Siz de karantina günlerinde sporunu aksatmak istemeyen gruptaysanız, Baha Cemali’nin online spor derslerine katılabilirsiniz.Eminim ramazan dolayısıyla benim gibi oruç tutanları da düşünerek ders saatlerinde bir düzenleme yapacaktır.Kilo almamak, kendinizi daha zinde hissetmek ama en önemlisi şu sıkıntılı günlerde modumuzu yükseltmek için spordan iyisi yok.
1 milyon yazılımcı hamlesi
Uzun zamandır üzerinde çalışılan ve Türkiye’ye yazılım alanında tarihi bir kapasite kazandırması beklenen “1 Milyon Yazılımcı” projesi tamamlandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gün açıkladığı bu proje kapsamında, gençlerimize online eğitimle yazılımcı olma imkanı sağlanacak. Projeye 15 yaşın üstündekiler internet üzerinden başvuruda bulunabilecek.
Yazılım artık geleceğin değil “bugünün” en önemli sektörlerinden ve iş alanlarından biri.
Yazılımcılık alanında büyük bir sıçrama yaratacak bu hamleye katkılarından dolayı Maliye Bakanı Berat Albayrak teşekkürü ve alkışı hak ediyor.
Hayırlı ramazanlar
Ramazanın ilk cuma gününde, ramazan ayının tüm insanlığa başta sağlık, huzur ve bereket getirmesini isterken, bu ayın baharın, özgürce gezebileceğimiz zamanların, aile büyüklerimize hasretle sarılabileceğimiz günlerin habercisi olmasını diliyorum.
Herkese hayırlı ramazanlar...
Paylaş