Paylaş
ELEKTRONİK posta kutuma çok hoş bir mektup geldi.
Ne yazık ki, aktarma sırasında yazarın adı silindi.
Yazılanlar o kadar hoştu ki, paylaşmadan edemedim...
* * *
Mektup sahibi söze, 'İstanbulun kendine has trafik kuralları var' diye giriyor ve şöyle diyor: 'İstanbulda otomobil kullanmak her babayayiğidin harcı değil. Uyanık olacaksın, zeki olacaksın ve kaza yapmak istemiyorsan çok şanslı olacaksın.'
Ardından, 'Gerçekten de uluslararası trafik kurallarıyla uzaktan yakından alakası olmayan bir işleyişi vardır İstanbul trafiğinin' diye yazıyor.
'İstedim ki bu kuralları herkes öğrensin, anlasın. İstanbula gelenler zorluk çekmesin' diye tamamlıyor mektubun girişini.
Sözü edilen kurallar birbirinden ilginç.
Gayri resmi trafik rehberi
1 - Yol verilmez alınır.
Eğer bir garajdan ya da otoparktan direkt yola çıkacaksanız, araçların size yol vermesini beklemek hayalcilik olur. Burada kural bodoslama yola fırlamaktır. Merak etmeyin hızla gelen araçlar ’zınk’ diye duracaklardır.
2 - Mecbur kalmadıkça kimseye yol verilmez.
Amaç ulaşılacak yere bir an önce varmaktır. Asla yol verilmez. Çok mecbur kalınırsa hafiften hız düşürülür.
Yavaşlamanıza sebep olan araçlara küfretmek en tabii hakkınızdır.
3 - Yeşil ışığın yanması asla beklenmez.
Işıklarda beklerken vites asla boşa alınmaz. Birinci vitese takılır ve bir ayak debriyajda tutularak araba bağırttırılır.
İyi bir İstanbullu yeşilin yanacağını hisseder ve yanmadan geçer. Yeşil ışık birkaç saniye sonra nasıl olsa yanacaktır.
Eğer ışıkta bekleyen diğer araçlar sizin önünüzde ise, sarı yanmadan kornaya köküne kadar basılır ve ’hadi ulan yürüsene’ diye bağırılır.
4 - En sağ şerit emniyet şeridi değil, acelesi olanların şerididir.
Eğer trafik tıkanmışsa en sağ şeritten huzur ve güven içerisinde gidebilirsiniz.
5 - Ön dikiz aynasına CD asmak, otomobilinizi kazadan ve beladan koruyacaktır.
Zaten ayna oraya onun için monte edilmiştir. Başka bir işlevi yoktur.
6 - Sinyal vermek delikanlılığa sığmaz.
Durmak isteyen veya dönüş yapmak isteyen istediği zamanda ve yerde durabilir, ya da dönebilir. Arkadan gelen araçlar bunu altıncı hisleri ile hissetmelidirler. Hissedemezlerse arkadan vururlar ve suçlu duruma düşerler.
7 - Ağır vasıtaların yeri en sol şerittir.
Sadece onlar değil, bütün ticari araçlar sol şeritten giderler. Küçük ve hafif binek otolar onlara her zaman yol vermeli ve saygıda kusur etmemelidirler.
8 - Her taşıtın arkasında mutlaka sürücünün hayat felsefesini içeren bir yazı olmalıdır.
'Liselim,' 'Yıkılmadım, ayaktayım,' 'Ben sevdim, eller aldı' bunlara örnek gösterilebilir.
9 - Ambulanslar acelesi olanlar için faaliyet göstermektedir.
Sirenlerini açmış, son hızla giden bir ambulans görürseniz hemen arkasına takılın. En kısa zamanda varacağınız yere ulaşırsınız. Bu son derece doğal ve sık başvurulan bir uygulamadır.
10 - Korna çalmak en tabii hakkınızdır.
Onu sık sık kullanın. Dünyanın parasını verip fıstık gibi bir otomobil satın almışsınız. Kornasını yeteri sıklıkta çalmazsanız oksitlenme yapabilir. Ayrıca az korna çalanlar İstanbul trafiğinde hemen fark edilir ve dışlanırlar.
11 - İstanbulda otomobiller sadece yolda kaldığı zaman bakıma veya servise götürülürler.
Onun dışında araçlarını periyodik olarak bakıma götürenler ya çok eski İstanbulludur, ya da İstanbul’a yeni gelmiş acemi çaylaklardır.
12 - Bir araç sollanacaksa, arkadan sellektör yapılmalı ve aracın tamponuna değecek kadar yanaşılmalıdır.
Böylece sollanacak kişi arkadakinin niyetini anlar ve kenara çekilir.
13 - Her direksiyon topuzunda bir boncuk veya tesbih bulunmalıdır.
14 - Kısık sesle müzik dinlemek ayıptır ve egoistliktir.
Nice otomobiller vardır ki bir teybi, bir anfisi yoktur. Arabalarında kuvvetli ses tesisatı olanlar sesleri sonuna kadar açmalılar ki, imkanı olmayanlar da müzik dinleyebilsin.
15 - Yol çizgileri slalom zevkini artırmak için vardır.
İstanbulda kesinlikle tek bir hat üzerine yol alınmaz. Sürekli şerit değiştirilerek slalom yapılır. Yoldaki çizgiler slalom yapmamızı kolaylaştırır.
16 - Farlar hava iyice kararmadan yakılmaz.
Gündüz vakti farlarını yakanlar olursa, diğer sürücüler tarafından anında uyarılırlar.
17 - Selektör şoförün eli ayağıdır, her zaman kullanılmalıdır.
Bazen bir teşekkür, bir uyarı, küfür, sellektör yapmadan araç kullanan iyi şoför olamaz.
18 - Bayan şoförlerin İstanbulda trafiğe çıkmaya hakları yoktur.
Erkek sürücüler her fırsatta bu kaideyi hatırlatmalı, bayan sürücüleri sürekli sıkıştırarak zor durumda bırakmalıdırlar.
19 - Kendini bilen ve derdini anlatabilen her erkek çocuğu, yaşı ne olursa olsun, otomobil kullanabilir.
Ehliyet zamanı geldiğinde nasıl olsa alınacaktır.
20 - İstanbulda hız sınırlaması yoktur.
Mahalle aralarında pati çekilebilir, spin atılabilir ve son sürat gidilebilir.
21 - Sürücüler her zaman haklıdır.
Yayalar yayalığını bilmeli ve ona göre davranmalıdırlar. Yaya geçidi veya yayaların geçiş üstünlüğü gibi kavramlar İstanbul'da geçerli değildir.
22 - Okul taşıtlarında bulunan öğrenciler camları sürekli açık tutmalı ve kollarını bacaklarını dışarıya sarkıtmalıdırlar.
Bu onları rahatlatacaktır.
23 - İki tekerlekli araçların İstanbul’da trafiğe çıkmaya hakları yoktur.
Her fırsatta sıkıştırılmalı ve düşürülmeye çalışılmalıdırlar.
24 - Köprü parası vermek tarihe karışmıştır.
En güzel yol, OGSden kaçak olarak geçmektir. Bunun ayrı bir prestiji vardır.
Yalan mı?
YUKARIDAKİ İstanbul’a özgü trafik kurallarını bir kere ciddi biçimde gözden geçirin ve kararınızı siz verin. Hatta bir akşam veya haftasonu eğlencesi olarak bu kuralları çoğaltmaya çalışın.
Benim ise yukarıda yazılanlara eklenecek en önemli sözüm, 'yalan mı?' olacak!
TEL: 677 04 25
FAKS: 677 04 21
E-MAİL: tsavkay@hurriyet.com.tr
Paylaş