Bilginizi ölçün!

Tuğrul ŞAVKAY
Haberin Devamı

Gurmeler üzerine yazdığım yazıya epey tepki geldi.

Herkes soruna bir yanından yaklaşmakta. Bir tür körlerin fili tarifi gibi. En çok söylenen ise, gurme olmanın bu kadar zorlu bir süreç gerektirdiğinin bilinmiyor olması. ‘‘Ben gurme olmak için iyi yemeğe düşkünlüğü yeterli sayardım’’ diyenler çok.

Yukarıdaki hüküm aslında işin gerekli ve zorunlu ilk aşaması. Gurmelik bu merak ve yatkınlığın bir sonraki zihinsel aşaması aslında. İlgi, ancak bilgi ile tamamlanırsa istenen durum ortaya çıkıyor. Çok sevgili antropoloji hocam Prof. Bozkurt Güvenç'in deyimiyle ortada bir olgudan çok bir süreç var. İlgi sürecin başlangıcı. Sonu ise, bilginin sonsuzluğuyla eşdeğer olarak beşikten mezara giden uzun bir yol.

KENDİNİ SINAYAN İNSAN

Bunların en güzellerinden birini her hafta profesyonel bir İngiliz dergisinde rastlarım. Genellikle çözümlerinin zor olduğunu peşinen söyleyeyim. Her defasında bütün sorulara cevap verip kendime bir ‘‘aferin’’ çekememekteyim. Hatta bazen epey de terlediğimi itiraf edeyim.

Öyleyse niye bir mazoşist tavrıyla bu sınavlara tabi tutuyorum kendimi? Çünkü sınav sorularının cevaplarını ararken bilginin uçsuz bucaksızlığını hatırlıyorum. Budalaca bir gururdan kurtuluyorum. Bu bir.

İkincisi, cevaplardaki bilgi eksikliğinin çoğu zaman bizdeki yiyecek-içecek kısıtlamalarından ortaya çıktığını fark etmekteyim. Bir İngiliz tüketicisinin ne kadar zengin bir pazarla tanışık olduğunu görmek, beni farklı bir dünyanın varlığı karşısında daha fazlasını talep etmeye zorluyor. Kendi içine kapalı, ‘‘Türkün Türkten başka dostu yoktur’’, ‘‘Biz bize yeteriz’’, ‘‘Yerli malı yurdun malı, her Türk onu kullanmalı’’ gibi siyaseten bugün zirvede bulunan ama çoğu modası geçmiş fikirleri marifet sayan bir toplumun garabetini anlıyorum.

Nihayet, bilmediğim hususları bu sınav sorularının aynı dergideki yanıtlarını okurken öğreniyorum.

Zaten hayattaki birçok sınavın gerçek amacı da bu değil mi?

BİR TEST

Şimdi sınavlara ‘‘test’’ deme modası var. Bu kelime İngilizce aslında ‘‘deneme’’ anlamını da taşıyor. Öyleyse gelin bu hafta Michael Connor'ın uluslararası yiyecek-içecek dünyası üzerine hazırladığı böyle bir testi birlikte çözelim.

Soru 1. Malezya'da ‘‘panggang’’ denilen yemekler genellikle evde yapılırdı. Şimdilerde onlara daha çok sokak satıcılarında rastlanıyor. Panggang stili yemek ne anlama gelir?

Soru 2. Molla limonu (yeşil limon) ağacı küçük yeşil çiçek demetleriyle bilinir. Bu çiçeklerin, yendiği zaman sakinleştirici bir etkisi olduğu söylenir. Nektarı ise arılar tarafından görülürmüş. Bal içinde bu çiçeklerin nektarı nasıl bir koku oluşturur?

Soru 3. Bir konuğun vejetaryen bir mönüye uygun yemekler istediğini varsayalım. Mönü önerinizi yaptıktan sonra, konuğun aslında bir ‘‘vegan’’ olduğunu öğreniyorsunuz. O zaman önerinizde hangi değişikliği yapmanız gerekir?

Soru 4. Fransızlar küçük lahanaları ‘‘Brüksel lahanası’’ olarak adlandırır. ‘‘Flaman usulü lahana’’ ise bildiğimiz kırmızı lahananın fırında az miktarda su ile pişirilmesi -yani breze edilmesi- yöntemiyle pişirilir. Peki o zaman Fransızların ‘‘deniz lahanası’’ dediği şey nedir?

Soru 5. Mısır birçok ülkede temel bir gıda maddesidir. ABD'de aynı zamanda mısırdan viski üretiminde de yararlanılır. Bir burbon viskisi ile bir mısır viskisi arasındaki fark nedir?

Soru 6. Kahve dünyanın birçok ülkesinde yetiştirilir. Buna karşılık ABD'nin yalnız bir eyaletinde ticari olarak kahve yetiştiriciliği yapılır. O eyalet hangisidir?

Soru 7. Louisiana pilavı -İngilizce adı ‘‘Louisiana rice dressing’’- en azından bütün güney eyaletlerinde popüler bir yemektir. İçinde tavuk ciğeri ve domuz kıyması bulunur. Bu yemeğin pis olmasından niçin kimse şikayet etmez?

CEVAPLAR

Sorular aslında daha fazla. Ancak ben içlerinden en basit ve bizce yine de anlaşılabilir olabilecekleri seçtim.

Cevapları ise bir hafta bekletmeden vermekte yarar var sanırım. Zaten derginin stili de bu. Cevaplar birkaç sayfa ötede veriliyor.

İşte cevaplar:

Cevap 1. Panggang kömür ızgarasında pişirilmiş yemek anlamına gelir. Eskiden her evde kömür ızgarası vardı ve bu yemekler kolayca yapılırdı. Bugün ise evde kömür ızgarası bulunmadığından bu yemek türü ancak ticari olarak yapılabilmekte.

Cevap 2. Arılar aslında yalnız çiçekleri değil, yapraklarda oluşan özü de yerler. Bu arıların yaptığı bal soluk yeşil renkte olur. Balda uzaktan gelen bir taze nane kokusu hissedilir.

Cevap 3. Gerçek vejetaryenler asla dana, domuz veya sığır eti, tavuk veya balık yemezler. Kısacası hiçbir türlü et tüketmezler. Fakat veganlar bununla da yetinmez, süt, yumurta gibi her türlü hayvani kökenli yiyeceği de redderler.

Cevap 4. Buna Türkçe'de deniz börülcesi denir. Kumlu kıyılarda yetişir. Haşlandıktan sonra üzerine (bizde zeytinyağı) eritilmiş tereyağı, hollandez sos veya morney sos eklenerek yenir.

Cevap 5. Bu sorunun cevabını Bourbon viskileri üzerine iki hafta önceki yazımı okuduysanız bilmeniz gerekir. Hatırlatma için söyleyeyim ki, bir Bourbon viskisinde mısır oranı yüzde 51'i aşamaz. Mısır viskilerinde bu oran yüzde 80'lere kadar çıkar. Ayrıca Bourbonlar içi yakılmış meşe fıçılarda dinlendirilir. Mısır viskilerinde fıçının içini yakmak zorunluğu yoktur.

Cevap 6. ABD'nin tek ticari kahve yetiştirici eyaleti Hawaii'dir. Kahve buraya 1827 yılında İngilizler tarafından getirilmişti. O zamandan bu yana ünlü kona kahvesi Hualalai ve Mauna volkanlarının eteklerinde yetiştirilmektedir.

Cevap 7. Çünkü yemeğin yerel adı ‘‘kirli pilav’’dır. İçinde uzun Amerikan pirinci, tavuksuyu, soğan, sarmısak, acı ve tatlı kırmızı biberler bulunur.

Nasıl, gurme testini beğendiniz mi?

Yazarın Tüm Yazıları