RUS yazar Grigoriy Petrov "Beyaz Zambaklar Ülkesinde" kitabında devletlerin, toplumların ayakta durabilme koşullarını şöyle anlatıyor:
"1920 yılında Moskova Büyük Devlet Tiyatrosu’nun davarlarında beklenmedik şekilde büyük çatlaklar oldu. Bu çatlaklar temelden tavana kadar uzanmıştı. Binanın yıkılma tehlikesi vardı.
Araştırmalar sonunda tiyatronun kocaman binasının köhne, tahta kazıklardan oluşan bir temelin üzerine oturduğu anlaşıldı.
Yüz yıl önce meşe ağaçları üzerinde yapılan bina yıllarca ayakta durabildi. Ancak zamanla kalın kazıklar çürüdü, duvarlar yamulmaya, çatlamaya başladı.
Mühendisler temeli kazdılar ve bölüm bölüm çürümüş kazıkları mermer bloklarla değiştirdiler.
Tiyatro binası yeni, sağlam bir temele kavuşturuldu.
Devletlerin tarihi, halkların yaşamı bize Moskova’daki tiyatro binasını anımsatıyor.
Devlet rejiminin köhne temelleri, halkı yöneten eski kurallar geçmişte anlamlı olsa da artık geçerli değildir.
Eski bir deyiş vardır: ’Yeni toplumlar yeni şarkılar üretirler.’
Gün geçtikçe nesiller değişiyor, yenileniyor. Yeni anlayışlar, yeni hedefler, yeni istekler oluşuyor.
Bu yeni nesilleri eski, geri kalmış kurallarla yönetemezsiniz.
Onları yönetmek için yeni, akıllı, adil ve sağlam bir devlet yönetimi oluşturmak gerekli.
* * *
Bazı ülkelerde devleti yönetenler aynen böyle davranıyorlar. Bazı ülkelerde ise zamanla halkı yönetmenin ve eğitmenin metotlarının olumlu yönde geliştirilmesi gerektiğini anlamıyorlar veya anlamak istemiyorlar.
Devlet yaşamının duvarları kırılıyor, çatlaklar meydana geliyor, kırıklar genişliyor ve uzuyor fakat kimse bununla ilgilenmiyor. Ve hiç şaşırtıcı değildir ki eski, hatta sağlam devletler çatlak vermekle kalmayıp yıkılıyorlar.
Kutsal kitapta şöyle bir ayet yer alır: Bir zamanlar kudretli ama sert ve kötü kalpli kralın sarayında şu yazılar ortaya çıktı: MENE TEKEL PERES.
Bilge Danyal bu sözleri şöyle yorumladı: Bu kelimeler, korkunç bir olayın habercisidir. Eski devletin yaşam gücünün tükendiği ve kaçınılmaz sona mahkûm edildiğinin göstergesidir.
Eski Roma İmparatorluğu, İspanya, Fransa Hükümdarlığı, Romanovlar’ın Rusya’sı, Hohenzollernler’in Almanya’sı ve Halbsburglar’ın Avusturya’sı aynı korkunç akıbete uğradılar.
Tarih onlar için gereken hükmü verdi: MENE TEKEL PERES -Düşüncesiz olmayın.
* * *
Solucanlar gibi küçük işlerinize ve kaygılarınıza gömülmeyin! Devletinizin temellerini nasıl güçlendirebilirsiniz diye düşünün.
Halkınızı gelecekte daha iyi ve daha yüksek seviyede nasıl eğitirsiniz diye düşünün!
Tarih bize bazı ülkelerin kaderlerinin nasıl acınacak hale geldiğini gösterdiği gibi bazı ülkelerin de, eğitimli olmak ve iki ayaklı hayvanlara veya uslu karıncaya dönüşmemek için nasıl savaşıp, hayatlarını sağlam temeller üzerine inşa ettiklerini gösteriyor."
Bugünün Türkiye’sini yönetenlerin Rus yazar Grigoriy Petrov’un söylediklerinden önemli dersler çıkarmaları gerekir.
Grigoriy, kendini "Ben her istediğimi yaparım" rüzgárına kaptıran ve ülkeyi keyfine göre yönetmeye kalkan AKP iktidarına çıkış yollarını gösteriyor.
Anlamak isteyen anlar, anlamak istemeyen için de tarih aynı hükmü verir: