Karanlığa göz kırpan modacı

MODACI Cemil İpekçi "Türban serbest bırakılana kadar defile yapmayacağım" diyor.

Benim bildiğim modacı, çağdaşlığı izleyen bir kafa yapısına sahiptir.

Soluklanmadan yenilikleri yaratmanın peşinde koşar.

Böyle bir meslek erbabı nasıl oluyor da kadınların örtünmesini savunabiliyor?

Demokrasiye olan inancından mı yapıyor bunu?

Ancak bir sonraki cümlesi bu gerekçeyi çürütüyor.

Çünkü Cemil İpekçi şöyle diyor:

"Ben kadın olsaydım türban takardım."

Ne duruyor, erkek olduğu için türban değil ama sarık takabilir, cüppe giyebilir, çember sakal bırakabilir.

Bunları yapması için bir engel yok ki.

Türkiye’de kimse kimsenin giyim kuşamına karışmıyor.

Ama bütün vatandaşlar belli mekanlardaki giyim kuşam kurallarına uymak zorundalar.

İşte siyasi İslam’ı savunanların "türban zulmü" dedikleri de budur.

* * *

Önce Fazıl Say’a karşı hükümetin avukatlığını yaptı Cemil İpekçi.

Ülkesinin geleceğinden endişe duyan bir müzisyenin duyarlılığını anlayamadı.

Ya da anlamamak işine geldi.

Şimdi de türbanlıların haklarını savunuyor.

Garip bir durum değil mi yaşadığımız?

Fazıl Say laik demokratik cumhuriyetin sorumlu ve duyarlı bir vatandaşı olarak çağdaşlığı, aydınlığı savunuyor.

Modacı Cemil İpekçi ise kadınlarını örterek, ülkede İslami kuralları geçerli kılarak ortaçağ karanlığını düşleyenlerin yanında yer alıyor.

AKP’ye yakın olduğunu söyleyen modacı "Keşke Malezya olabilsek" diyecek kadar aklı mantığı bir kenara itiyor.

* * *

Aslında modacı Cemil İpekçi’nin neden böyle konuştuğunu anlayabilmek için biraz arşiv karıştırmak yeterli.

2005 yılında Atatürk Havalimanı’nda büyük bir defile düzenlendi.

Bu defile, Cemil İpekçi tarafından tasarlanan THY yer ve uçuş personelinin yeni kıyafetlerinin tanıtılması amacıyla yapıldı.

2006 yılında ise PTT’nin posta dağıtım görevlileri için yeni üniformalar hazırladı ve onları giydirdi.

Yine aynı yıl Beyoğlu Belediye çalışanlarının kıyafetlerini hazırladı.

Arkasından Beyoğlu’nda icrai sanat eyleyen simitçilere belediye tarafından yaptırılan tek tip elbiseleri tasarladı.

* * *

Bütün bunlar bizim arşivleri şöyle bir tarayıp ulaştığımız bilgiler.

Bunların dışında Cemil İpekçi’nin ne gibi ticari çalışmalar içinde olduğunu bilmiyoruz.

Ancak Allah’ın "yürü ya kulum" dediği Cemil İpekçi’nin iş dünyasında hızlı bir çıkış yakaladığı kesin.

Kimse kıskanmasın, Allah Cemil İpekçi’nin tuttuğunu altın ediyor.

Dileriz şansı hep böyle devam eder.

Şimdi anladınız mı modacı Cemil İpekçi’nin AKP’nin avukatlığını neden yaptığını.

Ancak benim kendisine bir tavsiyem var.

Sakın yaslandığı dağlara güvenmesin.

Burası Türkiye... Burada çok değişken rüzgárlar eser ve ortalığı tarumar eder.
Yazarın Tüm Yazıları