Halit Deringör’ün ödünsüz yaşam serüveni

BİZDEN önceki nesillerin izleme şansını yakaladığı efsane futbolcu Halit Deringör’ün "Kolay mı Fenerbahçeli Olmak" adıyla Gürer Yayınları’ndan çıkan anılarını okuyup bitirdim.

Anılar, ödünsüz bir yaşam serüvenini yansıtıyor.

Bu anılarda Halit Deringör ve birlikte oynadığı dönemin yıldız futbolcularının küçücük paralarla futbol oynadıklarını öğreniyoruz.

Bugünkü futbolcuların kazandıkları milyonları düşünürsek ne kadar şanslı olduklarını anlıyoruz.

Anılardan bazı alıntılar aktaralım:

"Yıl 1952... Hem futbol oynuyorum hem de Cibali Sigara Fabrikası’nda stajyerlik yapıyorum. Bana Adalet’ten teklif geldi. Adalet’e geçmem için iki dokuma tezgáhı ile 6 bin lira önerdiler. Bu parayla Bağdat Caddesi’nde iki apartman dairesi alabilirdim. Bir ay düşünmek için süre istedim.

Ne rahatım, ne huzurum kalmıştı."

Halit Deringör
babasına danışır. Babası git der. Ama o babasını da dinlemeyerek Fenerbahçe’de kalmaya karar verir.

"Çoğu kimse bu parasız durumda böyle bir teklifi nasıl geri çevirdiğimi anlayamadı. Ben ise verdiğim bu karardan hiç pişmanlık duymadım. O gün de, bugün de."

* * *

Aynı yıl bir maçta genç bir futbolcuyla çarpışır Halit Deringör.

Genç futbolcunun bacağı kırılır. Hikáyenin gerisi şöyle:

"O esnada soğuk terler dökmeye başlamıştım ve o moral bozukluğu içinde futbolu bırakmaya karar verdim. O genç futbolcu benimle çarpışıp futbolu bırakan üçüncü futbolcu oluyordu. İşin ilginç yönü bu üç çarpışmada da kırmızı kart görmemiştim."

Halit Deringör top ayakkabılarını bile kulübe bırakıp futboldan beş kuruş kazanmayan, hatta bazen cebinden para veren biri olarak bu defteri kapatır.

Fenerbahçe’de başlayıp Fenerbahçe’de son bulan futbol yaşamında unutulmaz gollere imza atmıştı.

Özellikle Galatasaray’a attığı gol...

Şeref Stadı’ndaki maçta Halit’in şutu ağları delmiş, top Çırağan Sarayı’nın önündeki havuza düşmüştü.

* * *

Futboldan sonra Tekel’deki görevini sürdüren Halit Deringör, önce tütün eksperliği, daha sonra yöneticilik yapar.

Sigara fabrikası müdürlüğüne kadar yükselir.

Anılardan ilginç bir öykü de bu döneme ait:

"Bursa’da görev yapıyorum. Bu dönemde Çelik Spor’un Başkanı Bursa’nın tanınmış tütün tüccarı Salih Kiracıbaşı’ydı. Bir gün bana Çelik Spor’u çalıştırmam için teklif yaptı. Kendisini kıramadım. Evet dedim. Hemen koltuğunun arkasındaki kasayı açtı, ’Buradan ne kadar para istersen al’ dedi. Şoke oldum. Çünkü kasa parayla doluydu.

Sonra Çelik Spor’u bir süre çalıştırmam için 9 bin lira verdi. Ne gariptir ki futbol yaşamımda bu kadar toplu parayı bir arada görmemiştim. Sonraları aldığım bu parayı bankaya yatırdım. Bir süre sonra da 20 yıl vadeli kredi alarak İstanbul’da şu anda oturduğum evi satın aldım."

Halit Deringör’ü oynadığı futbolla, hünerleri ve ciddiyetiyle bugüne ışınlayabilsek kim bilir kaç milyonlara oynardı Fenerbahçe’de?

O nedenle bu ilginç anıları bugünkü futbolcuların okuyup ders çıkarmalarında büyük yararlar var.

Bugünün futbolunun onlara ne kadar büyük olanaklar sağladığını belki anlarlar.

Şımarıklık yapmadan, sorumluluklarının bilincine vararak kazandıkları paraların karşılığını sıcak, soğuk demeden statları dolduran futbol seyircisine öderler.
Yazarın Tüm Yazıları